Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, cuma namazını kıldığı Ayasofya Camisi çıkışında, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Fikri Sağlar’ın bir televizyon kanalındaki "Türbanlı hâkimin karşısına çıktığımda adaleti sağlayacağından kuşkuluyum" sözlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulun Erdoğan, özetle şunları söyledi:
NASIL BİR İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ BU?
“Bu zat artık bu çağda yaşamıyor. Çok gerilerde kaldı. Bu ne yazık ki CHP zihniyetinin, faşizan anlayışının geçmişte olduğu gibi bugüne yansımasıdır. Eğer tarlada çiftçi olursan başörtü meşrudur. Ama bir üniversitede olursan başörtüsü yasaktır. Böyle bir mantık vardı. İnsanın giyimine, kuşamına göre değerlendirmeye kalkacak olursak bunu bir defa kalkıp da bir demokrasi ve fikir özgürlüğü olarak anlatmak, inanç özgürlüğü olarak anlatmak mümkün değildir. Bunlara sorduğun zaman normalde bakıyorsunuz, inanç ve fikir özgürlüğünden bahsediyor. Nasıl bir inanç, fikir özgürlüğü bu? Bırakın artık bu işleri. Artık 50’li, 40’lı yıllardaki CHP’nin olduğunu, yaşam tarzı olarak hâlâ insanların yaşamlarına müdahaleye devam ettiklerini görmek istemiyoruz.
HER KURUMDA GÖRECEKLER
Öyle kalkıp da Bay Kemal yanına iki tane başörtülü alıp, bununla milleti aldatma sürecini de bir kenara bıraksın. Geçin o işleri. Yanına iki tane değil 20 tane başörtülü koysan artık senin kim olduğunu, ne olduğunu gayet iyi biliyorlar. İnsanların başörtüsüyle uğraşmanın anlamı yok. Burada da hâkim, savcı, polis bu ülkenin her kurumunda bunları görecekler.
ADETA VİTRİN MANKENİ GİBİ
Oy almak için bazı yerlerde görüyorsunuz, başörtülü birkaç kişiyi yanlarında adeta vitrin mankeni gibi getirip koymak kimseyi aldatmıyor. Geçti o işler. Bugün parlamentoda başörtülü bayanlarımız var. Bay Fikri, görüyor musun bunları? Bak buralara kadar gelindi. Daha çok mesafeler alacağız ama sen çağın dışında kaldın. Tabii Bay Kemal bir şey söyleyemiyor.”
CHP’NİN NEREYE GELDİĞİ ORTADA
(Pınar Gültekin’in öldürülmesi olayının ardından CHP’li bir milletvekilinin baba Sıddık Gültekin’i telefonla arayarak davadan vazgeçirmeye çalıştığı iddiası) “Sayın Kemal niçin acaba bunu cevapsız bıraktı? Orayı biraz sıkıştıracaksınız. Onun adına ben konuşmayayım veya onun adına ben cevap vermeyeyim. Bunu anlamanız lazım. Bunların sorunları var. Taciz, tecavüz, hırsızlık var. Artık CHP’nin nereden nereye geldiği çok açık net ortada."
YASAKLAR KEYFİMİZ İÇİN DEĞİL SAĞLIĞIMIZ İÇİN
Erdoğan, koronavirüs salgını ve aşılarla ilgili şöyle konuştu: “Tüm insanlık için acılarla dolu bir yıl oldu. Dün itibarıyla vefat sayısı 1 milyon 819 bin idi. Temennimiz odur ki alınan tedbirler sayesinde, inşallah 2021 bu noktada bir düşüş yılı olacaktır diye düşünüyoruz. Şu anda yaptığımız görüşmeler neticesinde 3 milyon aşı geldi ve bunun serisi devam edecek. Hedefimiz Çin’den 50 milyon, bunun yanında Almanya’dan bir o kadar daha aşı gelme durumu söz konusu. Bu vaka sayılarını da, inşallah vefat sayılarını da azaltacaktır.
ALMANYA'YLA AŞI ÜRETİMİ
Almanya ile yaptığımız görüşmelerde bir ortak üretim meselesi de söz konusu. Bu konuda TÜBİTAK çalışmasını sürdürüyor. Buradan da olumlu gelişmeler var. Yine Rusya ile yaptığımız bir çalışma var. Ayrıca Türkiye’nin kendi yaptığı çalışmaları var.”
TÜBİTAK Başkanı’nın görüşmeleri BioNTech'in başındaki Türk bilim insanı Uğur Şahin ile yaptığını söyleyen Erdoğan, bu görüşmeler neticesinde takvimin belli olacağını belirtti: “(Çin’den gelen aşılar) Bunlar 14 gün, 14 gün şeklinde; bu süreç devam ediyor. Ama bazen 7 de olabiliyor. Tabii başka ilaçlar da tavsiye ediliyor duruma göre.”
Erdoğan salgınla mücadelede uygulanan yasaklarla ilgili de şöyle dedi: “Her akşam saat 21.00’den itibaren devam eden bu sokağa çıkma yasağı hafta sonlarında pazartesi sabah 05.00’a kadar devam ediyor. Bu konuda tüm ülkede vatandaşlarımızın bir tutarlılığı var. Ama işte bar, pavyon, balo, şu, bu vesaire... Dün Boğaz’da biliyorsunuz bir yatta bu tür şeyler oldu. Bunlar bizi ciddi manada üzüyor, rahatsız ediyor. Çünkü biz bunları, affedersiniz bu yasakları zevkimiz, keyfimiz için istemiyoruz. Vatandaşlarımızın sağlığı için istiyoruz. Bunu da Bilim Kurulumuzun tespitleriyle bu adımları atıyoruz.”
FOTOĞRAF ALTUN’DAN
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ayasofya Camisi önünde açıklama yaparken kendisini takip eden muhabirleri fotoğraf çektirmek için yanına çağırdı. Bu sırada Hürriyet muhabiri Özgür Altuncu’nun fotoğraf makinesini alan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, kameraman ve foto muhabirlerinin yanına geçerek o anı ölümsüzleştirdi.