Güncelleme Tarihi:
YUNANİSTAN’ın 1981 yılında üyesi olduğu Avrupa Birliği’ndeki (AB) 5’nci dönem başkanlığı, sancılı ve Avrupa medyasında alaylı başladı. 4.5 yıldır ekonomik kriz yaşayan Yunanistan’ın ‘Avrupa’nın hasta çocuğu’ sayıldığı bir sırada AB başkanlığını üstlenmesi hem ülkede hem de Avrupa’da tartışmaya yol açtı. Avrupa Parlamentosu’ndan bazı Alman vekiller, başkanlığın 100 milyon Euro’ya mal olacağını ve bu parayı AB ülkelerinden borçlanacağını söyleyerek Atina’nın çekilmesini istediler. Selanik Belediye Başkanı Yiannis Butaris de “Yunanistan, pokerde olduğu gibi pas geçse iyi eder” dedi. Yunan hükümeti ise bu eleştirilere, “AB’de üyeler arasında eşitlik esastır, dönem başkanlığına hazırız” diye yanıt verdi. Avrupa basınının tepkili haberlerini Yunan basını “Almanlar ve Avusturyalılar yine zehir akıtıyor” diye yorumladı. Alman Mittelbayerische gazetesi “Yunan Başbakanı fazla iyimser. Anlaşılan Atina’da en son ölen şey umut” derken Kronen gazetesi, “Fıkra değil, Yunanlar dönem başkanı” diye yazdı.
AMBLEM TAKLİT Mİ
Yunanistan’ın AB Dönem Başkanlığı’nın amblemi yelkenli kayığın 12.300 Euro’ya mâl olması Yunan medyasında yoğun eleştirildi. Amblem için ihale açılmadan bir firmaya yaptırılması ve kayığın Kıbrıs Rum Kesimi’nin dönem başkanlığı amblemine benzemesi tepki yarattı.
NİYE TEPKİ ÇEKİYOR
AB’nin önemli kararları her ne kadar Brüksel, Berlin ve Paris’te alınsa da bir ‘ağırlığı’ bulunan AB Dönem Başkanlığı’nı Atina’nın üstlenmesine tepkilerin nedenleri şunlar:
-- Dönem Başkanlığı “prestij” gerektiren bir görev. Yunanistan bir yandan dönem başkanı hedeflerini kabul ettirmeye çalışırken, diğer yandan 3.6 milyar Euro’luk kredi dilimini alabilmek için AB ile pazarlık yapmak zorunda.
-- Mayıs ayındaki yerel ve Avrupa Parlamentosu seçimleri nedeniyle Yunanistan’da tansiyon çok yüksek olacak. Özellikle yerel seçim sonuçları iktidardaki koalisyon hükümetinde krize yol açabilir.