Fidel Castro 75 yaşında

Güncelleme Tarihi:

Fidel Castro 75 yaşında
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 12, 2001 00:00

Kızanlar da, öfkeden kuduranlar da, hayran hayran resimlerinin gölgesinde gezinenler de hep sevimli bir yan buldu kendisinde. Bu sevimlililiÄŸini bir yandan Che'nin mirasına bir yandan da Küba'nın sıcakkanlı insanlarıyla aynı kanı taşımasına borçluydu. Pazartesi günü 75 yaşına basacak olan Fidel Castro, hálá yeryüzünün en renkli isimlerinden biri. ‘‘Sadece ölü taklidi yaptım. Öldüğüm zaman cenazemin nasıl bir ÅŸeye benzeyeceÄŸini merak etmiÅŸtim çünkü.’’OÄŸuz Atay'ın, ‘‘Sevinmeyin alçaklar daha ölmedim’’sözlerini hatırlatan bu açıklamayı yapan kiÅŸi, yeryüzünün son sosyalisti olarak kayıtlara geçen Küba Devlet BaÅŸkanı Fidel Castro'dan baÅŸkası deÄŸildir. Gerçi kendisi, Küba Devlet Televizyonu'ndan halka ‘‘şaka yaptım’’ demiÅŸtir demesine ama bu arada her ihtimale karşı yabancı gazetecilerin mobil telefonları kesilmiÅŸ, Havana'daki muhaliflerin evleri polis tarafından kuÅŸatılmıştır bile.GeçtiÄŸimiz ay binlerce kiÅŸinin gözleri önünde yaÅŸanan o tuhaf günde her ÅŸey hayli olaÄŸan bir biçimde baÅŸlamıştı. Neredeyse geleneksel hale gelen hafta sonuna mahsus açık hava toplantısında, Fidel Castro yine kürsüye çıkmış ve iki saatle sekiz saat arasında bitmesi beklenen konuÅŸmasına baÅŸlamıştı. Ne var ki, ancak 10 dakika sürebilmiÅŸti konuÅŸma. Çünkü, The Guardian muhabirinin ifadesiyle, ‘‘42 yıllık iktidarında ilk kez fiziksel bir zaafiyet göstermiÅŸ ve kürsüde bayılmıştı...’’ 13 AÄŸustos'ta yani yarın 75 yaşına girecek olan birisi için normaldi aslında: Askeri üniforma içinde, Havana güneÅŸi altında 10 dakika kaldıktan sonra bayılmasından daha doÄŸal bir ÅŸey olamazdı. Ãœstelik, 42 yıldır iktidarda bulunmanın, yaklaşık 600 suikast giriÅŸiminden canlı kurtulmanın getirdiÄŸi yorgunluk da vardı üzerinde. Ama Kübalılar'ın ilk aklına gelen bu tür makul gerekçeler deÄŸildi. Çünkü, büyük çoÄŸunluÄŸu doÄŸduÄŸu günden beri karşısında lider olarak sadece Castro'yu görmüştü. Ne onun ölümü, ne de ölümünden sonra olabilecekler gelmemiÅŸti akıllarına. Gelse bile, böyle bir konuyu konuÅŸmak yasaktı. Resmi düzeyde de Castro sonrasına iliÅŸkin herhangi bir ÅŸey açıklanmış deÄŸildi.DışiÅŸleri Bakanı Felipe Perez Roque, sahneye çıkarak kalabalığı sakinleÅŸtirmiÅŸ, içeride ilk tedavisi yapılan Castro da mikrofona gelerek, ‘‘Merak etmeyin, iyiyim’’ demiÅŸti. Aynı akÅŸam Devlet Televizyonu'na çıkarak, ‘‘şaka yaptım’’ demesinin sebebi de bu baygınlıktı iÅŸte...13 AÄŸustos 1926'da, Ä°spanyol göçmeni bir toprak sahibi Angel Castro ile aşçısı Lina Ruz'un evlilik dışı iliÅŸkisinin ikinci çocuÄŸu olarak dünyaya geldi. ÇeÅŸitli dini okullarda okuyup 1950'de Havana Ãœniversitesi'nden hukuk doktoru olarak mezun oldu. 1953'te bir darbe ile ülke yönetimine el koyan Fulgencio Batista'ya baÅŸkaldırarak, 125 arkadaşıyla birlikte Santioga'da Moncado kışlasına baskın düzenleyecek ama yakalanarak hapse atılacaktı. Mahkeme aÅŸamasında hukuk bilgisini kullanma fırsatı bulan Castro, sosyalist literatüre geçen ‘‘Tarih beni aklayacaktır’’ sözleriyle biten o ünlü savunmasını yapacaktı.Ne yazık ki, bu parlak savunma Castro'nun 16 yıla mahkum edilmesini engelemedi. Ama bilinmez neden, 21 ay sonra Batista affetmiÅŸti Castro'yu. Castro ise Batista'yı affetmeyi aklının ucundan bile geçirmedi, Meksika'ya geçip yeni bir örgüt kuracak ve Ä°spanyol iç savaşında tecrübe kazanmış olan Kübalı Alberto Bayo'nun örgüt üyelerine gerilla eÄŸitimi verirken güçlenecekti. Hedef, elbette ‘‘Havana'daki adamımızdır...’’EKONOMÄ°STA VAR MI?‘‘Devrimle beraber yüksek eÄŸitim görmüş birçok Kübalı ülkeyi terk edip kapağı Miami'ye atar. Bir toplantıda Castro, 'Aranızda ekonomista (ekonomist) var mı?' diye sorduÄŸunda, Che elini kaldırır. Castro ÅŸaÅŸkınlıkla, 'Ben seni doktor sanıyordum!' deyince, Che, 'Disculpe (pardon), ben aranızda comunista (komünist) var mı diye sorduÄŸunu sanmıştım! der.’’Devrim sırasında Küba'da bulunan gazeteci ve fotoÄŸrafçı GüneÅŸ Karabuda'nın, 'Zaman Bahçesinden Portreler‘’’ kitabında anlattığı bu anekdotun kesin tarihi belli deÄŸil ama Küba Devrimi'nin ilk günleri olduÄŸunu tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek. Çünkü Castro, kardeÅŸi Raul ve Ernesto (Che) Guevara'nın da aralarında bulunduÄŸu gerillalarla birlikte 2 Aralık 1956'da Oriente kıyılarına dayanmış; pek çok arkadaşını yitirdikten sonra Che dahil 12 arkadaşıyla Maestra daÄŸlarına çekilmiÅŸti. Batista güçlerine karşı iki yıl boyunca yürütülen gerilla savaşı kazanıldığında, Castro artık baÅŸbakandır ama emrinde pek çok komünist olmasına raÄŸmen doÄŸru dürüst bir ekonomist bile yoktur.O dönemde devrim yapmak, bugünkü kadar kolay deÄŸildir. MüthiÅŸ bir toprak reformu eÅŸliÄŸinde yapılan kamulaÅŸtırma faaliyetleri ABD tarafından hiç de hoÅŸ karşılanmaz. Çünkü, kamulaÅŸtırılan toprakların büyük çoÄŸunluÄŸu ABD ÅŸirketlerine aittir. Ekonomik ambargo ile baÅŸlayan köşeye sıkıştırma politikası, muhalif Kübalılar'ın silahlandırılıp Domuzlar Körfezi'ne çıkartılmasına kadar uzanmış, 1962'de SSCB-ABD çatışmasında, Küba-Türkiye terazisinin kurulmasıyla yeni bir eksene kaymıştı. Böylece, devrimin ilk günlerinde Castro'nun aÄŸzından düşmeyen, ‘‘Devrimimiz ne kapitalist, ne komünisttir, müziÄŸimiz kadar su katılmamış Kübalıdır!’’ sözleri unutulup gitmiÅŸ ve devrim evlatlarını yemeye baÅŸlamıştır bile...Yarın (13 AÄŸustos) 75 yaşına girecek olan Fidel Castro, özel hayatında da en az dünya siyasetinde olduÄŸu kadar renkli bir isim. Ä°ki karısından altı, resmi sevgilisinden de bir oÄŸlu olan Castro'nun sevgililerin sayısını bilmek mümkün deÄŸil. Bir sonraki G-8 zirvesinin uzayda yapılmasını önerdiÄŸine bakılırsa, öyle ölmeye filan pek niyeti yok... Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!