Alper YOLDAÅž
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 11, 2008 00:00
Tofaş CEO’su Ali Pandır, Ar-Ge’ye önemli yatırım yaptıklarını vurgulayarak, "Minicargo ve yeni Doblo’nun fikri mülkiyet hakları bize ait. Binek modeller için de Fiat Grubu bünyesindeki benzer projeleri kovalıyoruz. Fiat istesin, Alfa Romeo’nun yeni modellerini geliştiririz" dedi.
ÖNÜMÜZDEKİ hafta 40’ıncı yılını kutlamaya hazırlanan İtalyan Fiat ve
Koç Holding ortaklığı TofaÅŸ, fikri mülkiyet hakları kendisine ait olan ’Minicargo’ ve ’yeni Doblo’ gibi hafif ticari araç projelerinden sonra ÅŸimdi de yeni Alfa Romeo modellerinin geliÅŸtirilmesinde rol almak istiyor. Fiat’ın dünyadaki en büyük üç üretim tesisinden biri olan Tofaş’ın CEO’su Ali Pandır, fikri mülkiyet hakkı kendilerine ticari araçlar projeleri ile Ar-Ge’ye verdikleri önemi giderek artırdıklarına iÅŸaret ederek, "Fiat Grubu bünyesindeki yeni projeleri kovalıyoruz. Fiat istesin, Alfa Romeo’nun yeni modellerini geliÅŸtiririz" dedi.  Â
Ar-Ge ile üretim ayrıSon 3 yılda yaptığı 1 milyar Euro’luk yatırım atağı ile üretimde 400 binlik kapasiteye ulaşan Tofaş’ın geldiği noktadan da övgüyle söz eden Pandır, "Tofaş’ın ayakları yere sağlam basıyor. Hem ticari hem de binek otomobil üretip ihraç ediyoruz. Ayrıca Fiat’ın avantajı, büyüyen bir marka olduğundan İtalya’da kimseyi işsiz bırakmadan bize iş verebiliyor. Ar-Ge faaliyetlerini artık üretimden ayırmak gerekiyor" diye konuştu.
Biz geliştiririzYeni çıkarılan Ar-Ge teşviklerinin otomotiv sektörü açısından çok önemli olduğunu söyleyen Pandır, şunları söyledi: "Tofaş olarak Ar-Ge’ye yatırım yapıyoruz. Fiat Grubu içerisindeki yeni projeleri Türkiye’ye çekmek istiyoruz. Ar-Ge’si Tofaş tarafından yapılacak yeni bir modelin mutlaka Türkiye’de üretilmesi gerekmiyor. Üretimden sonra artık işin Ar-Ge kısmında olmak için çalışıyoruz. Ar-Ge’si Tofaş ait bir model başka bir ülkede üretilebilir."
Pandır,
Minicargo projesinden sonra 2009’da yollara çıkacak yeni Doblo’nun da tamamen Tofaş’ın eseri olacağına dikkat çekerek, şunları söyledi: "Bursa’da üretilen her aracın illa yüzde 100 Türk mühendisliğinin eseri olması gerekmiyor. Fakat biz ’yaparız’ diyoruz. Fiat Grubu’nun diğer markalarını bile dizayn edecek durumdayız. Sanatsal tasarım yine İtalya’da yapılabilir. Ancak, ürünü Bursa’da geliştirebiliriz. Mühendislik Ar-Ge’nin yüzde 80’ini oluşturur; Biz buna talibiz. Fiat isterse Alfa Romeo’nun yeni modellerini Türkiye’de geliştiririz."
Kendi şirketine satış yapanlar yüzünden ÖTV sınırı geldiMOTORLU taşıtlara uygulanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) hesabında en fazla yüzde 10 indirimin esas alınacak olmasıyla ilgili olarak da Ali Pandır, şunları söyledi: "Otomotiv sektörü olarak tebliğin hazırlanma ve çıkış sürecinde Maliye Bakanlığı ile temastaydık. Bakanlığa ’neden böyle bir uygulamaya ihtiyaç duyulduğunu’ sorduğumuzda, ’bazı bayilerin kendilerine ait olan araç kiralama şirketlerine vergisiz fiyat üzeriden yüksek indirimler yaptıklarının tespit edildiği, böylece vergi kaçırıldığı’ yanıtını verdiler" dedi.
Bazen yatırımı Boğaz’da bir balıkla çekersiniz
YABANCI yatırımları çekmek için sadece pazar, teşvik, düşük girdi maliyetleri, ucuz ve kaliteli iş gücü gibi unsurların yeterli olmadığını anlatan Ali Pandır, "Yabancı yöneticileri etkilemek için kişisel ilişkiler de çok önemli bir role sahip. Bazen Boğaz’da bir
balık yedirmek bile yeterli olabiliyor. Türkiye’de son yıllarda bu konudaki eksikliğini gidermeye başladı. Başbakanlık Yatırım Ajansı kurulu. Ajansın Başkanı Alpaslan Korkmaz da çok doğru işler yapıyor" diye konuştu.
PSA CEO’su Tofaş’tan hoşlandı ’biz de gelseydik’ dediTOFAŞ tarafından Fiat, Peugeot ve Citroen için üretilen ’Minicago’ projesinin hayata geçirilmesinde amacıyla Bursa’daki fabrikada düzenlenen törene PSA Grubu CEO’su Christian Streiff’in de katıldığını hatırlatan Ali Pandır, "PSA CEO’su Tofaş’tan çok hoşlandı. Bursa’daki fabrikaya hayran kala CEO, ’keşke biz de çok önceden Türkiye’de yatırıma gelseydik’ dedi" diye konuştu.
LCD gibi treni kaçırmayalımTÜRK otomotiv sanayinin yeni yatırımlara ihtiyacı olduğunu vurgulayan Ali Pandır, şöyle konuştu: "Türkiye, hafif ticari araçlara uygulanan yüzde 10’luk ÖTV sayesinde üretim üssü haline geldi. Herkes teşvikten söz ediyor. Oysa teşvike değil, pazara bakalım. Teşvikleri rakibimiz olan ülkelerin hepsi veriyor. Yeni model yatarımı bir kez taçtı mı, en az 5-10 yıl sonra ikinci şans doğuyor. Otomotivde de LCD panelde olduğu gibi treni kaçırmayalım."