Güncelleme Tarihi:
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Gaziantep'te, TBB Kadın Hukuku Komisyonu'nun düzenlediği üye toplantısına katıldı. Çeşitli illerden gelen baro başkanı ve avukatların katıldığı toplantıda konuşan Feyzioğlu, kadın haklarının öneminden bahsetti. Kadın haklarının öneminden de bahseden Feyzioğlu, kadınların toplumdaki yerlerinin önemli olduğunu kaydetti.
Feyzioğlu ve diğer ilgililerin konuşmaları ardından bazı katılımcılara plaket verildi. Plaket töreni sırasında Metin Feyzioğlu, meslektaşlarıyla sahnede 'özçekim' yaptı.
"MÜLTECİLERİN İÇİNDE NE KADAR IŞİD MİLİTANI VAR"
TBB Başkanı Metin Fevzioğlu, toplantınardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye'nin ciddi bir mülteci sorunu olduğunun altını çizen Feyzioğlu, 'IŞİD'in Türkiye üzerinden beslendiği' iddialarıyla ilgili, "Tabi umarım öyle bir besleme durumu yoktur. Ancak Türkiye'nin şu anda çok ciddi mülteci sorunu var. Mültecilerin içinde ne kadar IŞİD militanı var ve sınırdan ne kadar rahat gelip, geçiyorlar, çok ciddi spekülasyonlar ve hatta haberler gelmekte" ifadelerini kullandı.
"OSMANLICILIK HAYALLERİ TÜRKİYE'Yİ ÇOK CİDDİ SIKINTILARA SOKAR"
Ortadoğu'daki gelişmelerin Türkiye'yi etkilememesinin düşünülemez olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, şöyle dedi:
"Ortadoğu çok karışık bir bölge. Benim söyleyeceğim; Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi, 'Yurtta barış, dünyada barıştır' dır. Biz, 'Yurda barışı', yeterince dikkate almazsak; bir felakete doğru sürükleniriz. Ülke içinde hukuka aykırı getirilen, gösteri yürüyüşü yasakları, provokatörlere, marjinal bir takım gruplara, suiistimal edilebilecek uygun iklimi yaratıyor. Bu da, bir taraftar mezhepsel, diğer taraftan da etnik fay hatlarının zorlanması, kırılmasına sebebiyet veriyor. Barışçıl gösterilerin önünü açtığınızda Türkiye rahatlayacak. Bu niye Ortadoğu'ya bağlıyorum; diğer taraftan bunun bir uzantısı Kuzey Irak, Musul ve Kuzey Suriye bölgesindeki gelişmeler. Buradaki gelişmelerin Türkiye'yi etkilememesi hiç bir şekilde düşünülemez. Şu an, öncelikli sorunumuz Musul Konsolosluğumuzdaki görevlilerimizin ve ailelerin ne pahasına olursa olsun kurtarılmasıdır."
TBB Başkanı Feyzioğlu, Türkiye'nin, özgür bir basın ve düşünce ortamıyla bugüne kadar yaptıklarını ve bundan sonra yapacaklarını masaya yatırıp, değerlendirmesi gerektiğini ifade ederken "Türkiye'de düşünce özgürlüğü, özgür üniversiteler ortadan kalkarsa eğer korkarım; dış politika üretimi, doğru strateji üretimi de sıkıntıya girer. Bölge bir sıkıntının içinde yaşadığımızı ifade etmek istiyorum. Mezhepçi hareketler ve 'yurtta barış, dünyada barış' ilkesini pasif dış politikalar kabul edilip, yeni Osmanlıcılık hayalleriyle bir takım adımlar atılması Türkiye'yi çok ciddi sıkıntılara sokmaya elverişlidir. Hepimizin takkemizi önümüze koyup, doğru düzgün değerlendirme yapmamız zorunludur. Bunun bir iç politika malzemesi yapılmaksızın, yanlışların doğru tespit edilip, bundan sonra yapılmamasını sağlamak zorundayız" dedi.
"DÜNÜN YANLIŞI BUGÜNÜN MAZERETİ OLAMAZ"
Metin Feyzioğlu, HSYK'nın yaz kararnamesine ilişkin soru üzerine bu kurulun yapısına yönelik eleştirilerinin bilindiğini ifade ederken şöyle konuştu:
"HSYK'nın yapısına ilişkin eleştirilerimiz ortadadır. Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu diye ikiye ayrılıp tam anlamıyla siyasi iktidardan bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmalıdır. Bu yapmanın yolu ortadadır, basittir. Doğru soru ile başlamak lazımdır. 'Yargı nasıl bana bağımlı olur?' diye sorarsanız doğru cevap veremezsiniz. 'Yargı nasıl bağımsız olur' diye sorarsanız, doğru cevaplar verirsiniz. Kopenhag Kriterleri, Avrupa Konseyi ve Venedik Komisyonu direktifleri ortadadır. Yargı bağımsızlığını, tarafsızlığı, adil yargılamayı ve savunma hakkına saygıyı gösteren bir yargı yaratmak hiç de sanıldığı gibi zor değildir. Biz Barolar Birliği olarak önerimizi masaya koyduk. Maalesef şuana kadar hiçbir siyasi partiden olumlu ya da olumsuz tepki almadık."
Sistemin, yargıyı iktidara bağlı kılan bir sistem olduğunu belirten Feyzioğlu, şunları ekledi:
"Kararnamenin ayrıntılarını bilmiyorum. 2 bin 200 kişilik bir kararname. Henüz inceleme imkanım bulunmadı. Türkiye'nin 14 bin civarında hakim, savcısı, 84 bin avukatı var. Camiaları toptan suçlamak, lekelemek son derece yanlıştır. Binlerce namuslu, fedakar hakimimiz, savcımız ve avukatımız var. Bir takım suiistimalleri göstererek camiayı lekelemeyi ben doğru görmüyorum. Yanlışlar olursa düzeltilir, önemli olan sistemi doğru yapmak. Şuanda sistem maalesef yargıyı siyasi iktidara bağımlı kılan bir sistem. Bunu ifade ettiğimizde dün de böyleydi denmekte. Dünün yanlışı bugünün yanlışının mazereti olamaz. Biran için siyasi parti gözlüklerimizi, şapkalarımızı çıkartıp aynı kayıkta olduğumuzu, aynı milletin ferleri olduğumuzu hatırlayarak davranalım ve düşünelim."