Fevzi Çakmak NakÅŸibendi miydi?

Güncelleme Tarihi:

Fevzi Çakmak Nakşibendi miydi
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 31, 2001 00:00

Ãœzeyir Garih Eyüp Mezarlığı'nda öldürüldü. Ama Musevi bir iÅŸadamı müslüman mezarlığında ne yapıyordu?Ãœstelik Eyüp Mezarlığı NakÅŸibendiler'in gömüldüğü bir yer; Hürriyet yazarı Murat Bardakçı'nın deyimiyle ‘‘NakÅŸi Tarlası’’ idi.Daha ÅŸubat ayında NakÅŸi lider Esat CoÅŸan, Süleymaniye Camii'ne izin verilmeyince ‘ikinci tercih’ olarak Eyüp'e defnedilmiÅŸti.Ãœstelik Garih, NakÅŸi ÅŸeyhi Küçük Hüseyin Efendi ve MareÅŸal Fevzi Çakmak'ın kabirlerinin hemen yanıbaşında bulunmuÅŸtu. Peki Atatürk'ün Genelkurmay BaÅŸkanı MareÅŸal Fevzi Çakmakbir NakÅŸibendi miydi? Çakmak'ın Ä°nönü'ye göre daha ‘muhafazakár’ olduÄŸu hep bilinirdi. Ama Cumhuriyet'in kuruluÅŸundan 1944'e kadar Genelkurmay BaÅŸkanı olarak görev yapmış bir kiÅŸi bir NakÅŸi mürit olabilir miydi? Ãœzeyir Garih'in ölümüyle bu da tartışılmaya baÅŸlandı. Bazı yazarlar Çakmak'ın NakÅŸi olduÄŸunu öne sürdüler. Torunlarından A. Fevzi Çakmak imzasıyla gazetemize gönderilen mektupta ise, ‘‘Türk Ordusu'nun 22 yıl Genelkurmay BaÅŸkanlığı'nı yapmış bir kiÅŸinin tarikat üyesi olması mümkün müdür?’’diye soruyor. Fevzi Çakmak ÅŸeyhinin yanına gömülmek istediÃœzeyir Garih'in ölü olarak bulunduÄŸu yer eski Ä°stanbullular tarafından ‘NakÅŸi Tarlası’ olarak bilinirdi. (...) ‘NakÅŸi Tarlası’nda defnedilmiÅŸ olan tasavvuf büyükleri arasında ‘kutup’ olduÄŸuna inanılan Küçük Hüseyin Efendi de vardı. NakÅŸibendi büyükleriden olan ve keramet gösterdiÄŸi söylenen Küçük Hüseyin Efendi'nin müridleri arasında hem Osmanlı döneminin, hem de Cumhuriyet'in ilk yıllarının önde gelen birçok ismi bulunuyordu ve MareÅŸal Fevzi Çakmak da Åžeyh'in müridlerindendi. (...)Küçük Hüseyin Efendi'nin müridlerinden olan MareÅŸal Fevzi Çakmak'ın vasiyeti de aynıydı, yani o da ÅŸeyhinin yanına gömülmeyi istiyordu. 1950'de vefat eden MareÅŸal'in cenazesi son derece olaylı geçmiÅŸ ve radyoların matem yayınına geçmemesini bahane eden çok kalabalık bir genç grubu cenazeyi Eyüpsultan'a kadar eller üzerinde taşıyarak, Küçük Hüseyin Efendi'nin yanıbaşına defnetmiÅŸti. Cenaze töreninin bu ÅŸekle dönmesi daha sonra Türk siyasi tarihinde çok önemli bir geliÅŸme olarak nitelenecekti.MareÅŸal Fevzi Çakmak'ın mezarının Ankara'da 12 Eylül'den sonra kurulan devlet mezarlığına nakledilebilmesi için yapılan çok sayıda giriÅŸim de sonuçsuz kaldı. Çakmak ailesi, MareÅŸal'in kemiklerinin nakline yani mezarının ÅŸeyhinin yanından alınmasına izin vermediler. (26 AÄŸustos 2001)Torun A. Fevzi Çakmak’ın mektubuAtatürk'ün arkadaşının tarikat üyesi olması mümkün mü?Türk iÅŸ dünyasının önde gelen isimlerinden merhum Ãœzeyir Garih'in hain bir saldırı sonucu öldürülmesine iliÅŸkin haberler arasında MareÅŸal Fevzi Çakmak'la ilgili yazılan yazılar gerçeÄŸi yansıtmamakta olup, böyle menfur bir olayla ilgili haberlerde MareÅŸal Fevzi Çakmak'a bu tür gerçek dışı isnatlarda bulunulması sanırım en baÅŸta Türk Cumhuriyet tarihine karşı yapılmış bir haksızlık ve saygısızlıktır. MareÅŸal, Atatürk'ün yakın silah arkadaÅŸlarındandı ve hatta yakın tarih incelendiÄŸi zaman görülür ki Atatürk'ün vefatına kadar ikili iliÅŸkilerinde en ufak bir sorun olmayan sayılı kiÅŸilerdendi. Ä°YÄ° BÄ°R MÃœMÄ°NDÄ°Ä°lk Bakanlar Kurulu'na baÅŸkanlık etmiÅŸ, TBMM'ce MareÅŸallik rütbesi verilmiÅŸ, Cumhuriyet'in kurulmasından vefatına kadar sürekli Atatürk'ün yanında yer almış ve Türk Ordusu'nun 22 yıl Genelkurmay BaÅŸkanlığı'nı yapmış bir kiÅŸinin tarikat üyesi olması mümkün müdür?MareÅŸal Fevzi Çakmak çok iyi bir asker, büyük bir vatansever olduÄŸu kadar dini bütün bir müslümandı. Ä°lk din eÄŸitimini eski Tophane müftülerineden olan Dedesi Hacı Bekir Efendi'den almıştı. AÄ°LE KABRÄ° ORADAVefatından sonra Eyüp Mezarlığı'na gömülmeyi vasiyet ettiÄŸi doÄŸrudur, ancak bunun nedeni, basında yer aldığı gibi Åžeyh Küçük Hüseyin Efendi'nin yanına gömülmek istemesi deÄŸil, 1939 yılında vefat eden çok sevdiÄŸi kızı AyÅŸe Muazzez ve Dedesi Hacı Bekir Efendi'nin yattığı aile kabrine defnedilmek istemesidir. Bu husus Hürriyet Gazetesi'nin 11.4.1950 tarih ve 703 sayılı nüshasında da belirtilmiÅŸtir. Eyüp'teki mezarlığa kadar gidilirse MareÅŸal Fevzi Çakmak ile Åžeyh Küçük Hüseyin Efendi'nin mezarlarının belirtildiÄŸi gibi yan yana olmadığı görülecektir.MareÅŸal Fevzi Çakmak'ın cenazesindeki olaylara gelince, MareÅŸal 1946 seçimlerinde Demokrat Parti listesinden bağımsız aday olmuÅŸ ve Ä°stanbul'dan en yüksek oy alarak milletvekili olmuÅŸtur. Tüm ülke çapında çok iyi tanınan ve halk tarafından çok sevilen bir kiÅŸiydi. 10 Nisan 1950 tarihinde vefatı üzerine dünya radyoları matem yayınına geçtiÄŸi halde Türkiye radyolarının oyun havası çalması halkı galeyana getirmiÅŸ ve cenaze töreni kontrol edilemez hale gelmiÅŸtir. Bunun, daha sonraları yazıldığı gibi Türk siyasi tarihinde çok önemli bir geliÅŸme olarak nitelenmesi, Atatürk'ün vefatından sonra ve özellikle son 20-30 yıldır belirli çevrelerce yeniden yazılmak istenen Türk tarihinin bir yorumudur. NAKÄ°L UYGUN DEĞİLDÄ°Devlet mezarlığına nakline aile tarafından izin verilmediÄŸi hususu doÄŸrudur. Ancak bu da yazıldığı gibi ‘‘MareÅŸal'in kemiklerinin nakline yanaşılmadığından ÅŸeyhinin yanından alınmasına izin vermediler’’ ifadesi tamamen gerçek dışı olup, aile 40 yıl önce ölmüş bu büyük insanın kemiklerinin aile mezarlığından alınıp Ankara'da Devlet Mezarlığı'na naklini uygun görmediÄŸi için buna izin vermemiÅŸtir.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!