Fetullahçı Terör Örgütü kabul

Güncelleme Tarihi:

Fetullahçı Terör Örgütü kabul
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2015 01:44

Ankara’da bir polis aracının çalınmasıyla başlayan soruşturmadan ‘paralel devlet’ davası çıktı. 4’ü polis 7 şüpheli hakkında dava açılırken iddianamede, ilk defa Gülen Cemaati için ‘Fetullahçı Terör Örgütü’ tanımlaması yapıldı. “Terör örgütünün varlığına ilişkin somut deliller bulundu” denildi. Hükümetin, bu yapının bir terör örgütlenmesi olduğunu sonradan anladığı ifade edildi.

Haberin Devamı

ANKARA Keçiören’de 16 Temmuz 2014 günü polis memuru Bilal Okumuş’un evinde önünden, üzerine zimmetli Emniyet aracının çalınması üzerine başlatılan soruşturma tamamlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 7 şüpheli hakkında iddianame hazırlayarak Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu. Mahkemenin kabul ettiği iddianamede, Seyyit Akşit, Cihan Tümbül, Durak Yiğit, Ömer Aydın, Kadir İnan, İbrahim Şimşek ve Nebil Ark şüpheli olarak yer aldı. Sanıklardan Akşit, Tümbül, Aydın ve Şimşek’in Emniyet mensubu olduğu, Yiğit’in geçen yıl Emniyet’ten ihraç edildiği, Ark’ın Turgut Özal Üniversitesi’nde kulak burun boğaz uzmanı, İnan’ın ise suç örgütü lideri olduğu iddia edildi.

GÜLEN’İN CD’Sİ DELİL


İddianamede, ‘Suçun Paralel Devlet Yapılanması Terör Örgütü namına işlendiğine dair deliller ve tespitler’ başlığı kullanıldı ve bu bölümde, “Sanık Akşit’in, Emniyet ifadesi ve mahkeme sorgusunda, aracın terör amaçlı çalındığını ve suçların siyasi amaçlı işlendiğini ikrar ettiği” belirtildi. Akşit’in evinde Gülen’in iki CD’sinin bulunduğu bildirilen iddianamede, “Sanığın çalıştığı dönemde Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bütün kritik görevlerinde örgüt üyelerinin görev yaptığı ve Akşit’in de bu yapıya üye olmadan teknik dinleme biriminde çalışamayacağı” yazıldı.
İddianamede, “Hükümetin, sonradan bir terör örgütlenmesi olduğu anlaşılan yapıya karşı tayin, yer değişikliği ve ihraç yoluna gittiğine” dikkat çekilerek, özetle şöyle denildi:

SIRA SORUMLULARDA

“Paralel bir ‘Cemaat Devleti’ oluşturulduğu ve devlet egemenliğini fiilen bu örgütün ele geçirmek için gizli faaliyet yürüttüğü iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada; böyle bir terör örgütünün varlığına ve amacına ilişkin somut deliller elde edilmiştir. Anlatılan suçların uğruna işlendiği paralel devlet yapılanması olarak kamuoyunda bilinen, terör örgütü olarak değerlendirilen, dini bir cemaatin mensuplarını da aldatarak amacına göre kullanıp yöneten örgütle ilgili genel bir soruşturma yürütülmektedir. Bu terör örgütünün yapılanması, amacı, ideolojik yapısı, hiyerarşik düzeni, mali kaynakları, insan kaynakları ve işlediği suçlar ile ilgili teferruatlı değerlendirme, soruşturmalar bitirilip sorumluları hakkında dava açıldığı zaman yapılacaktır.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün hükümeti devirmek üzere giriştiği organize, dış destekli, yargı ve emniyet üzerinden yürütülen operasyonların hedefi olan 61. Hükümet, örgütün devlet içindeki kadrolarını pasifize etmek üzere harekete geçip, paralel yapının kontrolündeki kadroları pasif görevlere çekerek tedbir almıştır.

Şüphelilerin işte bu ortamda mensup oldukları örgütün devlet içinden tasfiye edilmesini engellemek, devleti paralel yapının mensuplarına muhtaç göstermek, yeni atanan kadroların başarısız olduğunu ispatlamak, hükümetten intikam almak, devletin aciz ve zayıflığını ispat etmek üzere planlama yaparak harekete geçtikleri, şüpheli Nebil Ark’ın başkanlığında (ağabeyliğinde), Cihan Tümbül, Ömer Aydın, Durak Yiğit, Seyyit Akşit ve İbrahim Şimşek’in hiyerarşik ilişki içinde bir araya gelip, emniyet gücünü çökertmek üzere plan yaptıkları anlaşılmıştır.

BELGELER, SUÇLULARA

Önce Akşit’in kuruma ait belgeleri ve devlet malı telsizi çalıp suç örgütlerine verdiği, telsiz kodlarını da temin ederek Emniyet’in konuşmalarını suç örgütlerinin dinlemesini sağladığı, bu yolla operasyonların sızdığı ve olay faillerinin yakalanamadığı, şüphelilerin Emniyet’i başarısız göstermek için resmi otoyu çaldıkları anlaşılmıştır. Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ndeki bilgisayar server’larının patlatılması planını ise gerçekleştirememişlerdir.”

H tartışması

Haberin Devamı

Fethullah Gülen’in isminde ‘h’ harfinin kullanılması konusunda tartışma var. Gülen Cemaati’ne yakınlığı ile bilinen Zaman gazetesi, adına açılan internet siteleri, yazdığı kitaplarda Gülen’in adı ‘Fethullah’ olarak yazılıyor. Ancak ‘pasaport istek formu’ gibi devletin resmi kaydında ismin, ‘Fetullah’ olarak yazıldığı biliniyor. Ankara Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun’un hazırladığı iddianamede de ‘Fetullah’ ismi kullanıldı.

BAKMADAN GEÇME!