ANKARA KULİSİ
Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2016 21:44
ESKİ HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici’nin Etkin Pişmanlık Yasası’ndan yararlanarak yaptığı itiraflar 17 Ekim 2010 tarihinde yapılan Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu seçiminde Gülen cemaatinin AK Parti kadrolarına büyük bir “oyun oynadığını” gün ışığına çıkardı.
Buna göre, Gülen cemaati Adalet Bakanlığı üst düzey bürokratlarıyla varılan mutabakata aykırı davranarak anahtar listedeki bazı isimleri çizip bu listede yer almayan kendi isimlerini seçti, böylelikle sandıkta bir istisna dışında blok hâkimiyet sağladı.
11 KİŞİLİK BAKANLIK LİSTESİ
Söz konusu HSYK seçiminde başlıca üç liste yarışmıştı. Bunlardan birincisi “bakanlık listesi” denilen ve çok sayıda Adalet Bakanlığı bürokratının da yer aldığı, AK Parti ile Gülen cemaati arasındaki mutabakata dayanan bir listeydi. Bakanlık listesi, o tarihte basına da yansımış ve tekzip edilmemişti. İkinci olarak sosyal demokrat ya da ulusalcı çizgideki hâkim ve savcıların yer aldığı YARSAV listesi ve üçüncü olarak da Demokrat Yargı grubunun listesi yarışıyordu. Ayrıca çok sayıda hâkim ve savcı bağımsız aday olarak yarışa katılmıştı.
Seçimde toplam 22 üyesi olan HSYK’ya adli yargıdan 7 ve idari yargıdan 3 olmak üzere 10 üye seçilmişti. Ahmet Hamsici’ye göre, seçimde üzerinde mutabık olunan 11 kişilik bir bakanlık listesi söz konusuydu ama bu listedeki 5 kişi “cemaatin oyunları”yla devre dışı bırakıldı.
Hamsici, itiraflarında bu konuda şunları söylüyor: “O dönem ben
seçim çalışmaları için Karadeniz Bölgesi’ne gittim. Bu bölgeye ben, İbrahim Okur, Mustafa Kemal Özçelik ve Mustafa Küçük ile gittim. Geziler sırasında hep İbrahim Okur konuştu. Okur, konuşmalarında o dönem bakanlık listesi olarak belirtilen 11 adayın tümüne oy verilmesini, adaylar arasında ayrım yapılmamasını hâkim ve savcı arkadaşlardan istedi. Seçim olduktan sonra o akşam Hâkimevi’nde bir araya geldik. İdari yargıda yedek kalan Halil
Koç bize dönerek, ‘Bazı şahıslar burada oyun oynamış, o nedenle yedek kaldık’ dedi. Bu konuşmadan sonra Fetullah Gülen cemaati mensupları olduğunu açıkça bildiğim seçilen arkadaşlar bu durumu kabullenmedi. Ancak sonuca bakınca ben de cemaatin bir oyun oynadığını anladım. Halil Koç, burada Gülen cemaati mensuplarının cemaat mensubu olmayan, kendisi dahil olmak üzere, idari yargıda İbrahim Topuz ile yedekte bırakılmasının gerçekleştirildiğini ve bu şekilde oy kullanılmasının sağlandığını belirtti. Fetullah Gülen cemaati, Adli Yargı’da da cemaat mensubu olmayan Harun Kodalak, Hayrettin Türe ve Celal Avar’ın bilerek yedek kalmasını sağlamışlardır. Seçilen diğer üyelerin İsmail Aydın dışında kendilerinden olduğu anlaşılmıştır.”
Sandıktan çıkan sonuçlar incelendiğinde, bakanlık listesinde yer alan Adli Yargı’dan Harun Kodalak’ın 8’inci, Celal Avar’ın 9’uncu ve Hayrettin Türe’nin 10’uncu gelerek yedek kaldıkları, idari yargıdan da yine bakanlık listesindeki Halil Koç’un 4’üncü ve İbrahim Topuz’un 5’inciliğe düşerek yedek kaldıkları görülüyor.
Bu şekilde listeyi delerek giren isimlerin -Birol Erdem ve İsmail Aydın dışında- hepsi bugün tutuklu bulunuyor. 2010 seçiminde cemaatin oyunu sonucu yedek üyeliğe düşürülen Harun Kodalak ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı makamında oturuyor ve cemaatin yargıdaki örgütlenmesiyle ilgili soruşturmayı yürütüyor.