Güncelleme Tarihi:
Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Mahkeme başkanı, önceki celsede talep edilen bilirkişi raporunun dava dosyasına geldiğini ve sanıklara tebliğ edildiğini bildirdi.
Gelen belgelere ilişkin söz alan eski Milli Savunma Bakanlığı Askeri Adalet İşleri Başkanı hakim yarbay Mehmet Ali Almış, sabit hatlardan FETÖ'nün mahrem imamlarınca arandığına ilişkin bilirkişi raporunu reddettiğini belirtti. Evrakı detaylı inceledikten sonra beyanda bulunacağını söyleyen Almış, tahliye talebinde bulundu.
Sanık eski askeri savcı Ali Müjdat Eski de örgüt imamları tarafından ankesörlü hatlardan ardışık olarak arandığına yönelik tespiti kabul etmedi.
Bilirkişi raporunun, 23 Ağustos'da eline geçtiğini savunan Eski, HTS kayıtlarından oluşan delillerin hukuki olmadığını, ancak raporu inceledikten sonra savunma yapacağını söyledi.
Sanık eski Kara Kuvvetleri Adli müşavirlerinden albay Mehmet Emin Yapar da örgüt hiyerarşisinde "mahrem imam" olarak anılan kişilerle ankesörlü telefonlardan periyodik ve ardışık arama sistemiyle iletişime geçtiği yönündeki bilirkişi raporunu reddetti.
Yapar, raporda belirtilen mahrem imamları tanımadığını, bu kişilerle hiçbir şekilde iletişim kurmadığını iddia etti.
33 YIL ÖNCE SORUŞTURMA GEÇİRMİŞ
Sanık eski hakim albay Mehmet Oğuz Akkuş da sağlık sorunlarına bağlı işitme kaybı olduğunu belirterek savunmasına başladı.
Odasında yapılan aramada ele geçirilen hard diskte FETÖ'nün kumpası olduğu anlaşılan İzmir'deki 'askeri casusluk' soruşturmasının belgelerinin bulunduğu hatırlatılan Akkuş, "Genelkurmay Adli Müşavirliği, o dönem belgeleri istedi. Hard diskteki belgeler benim şahsi belgelerim değildir. Bu yaptığımız faaliyet, görev faaliyetidir. Eğer suçsa Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi'nde yargılanmam gerekir." diye konuştu.
Mahkeme başkanının 1986'da askeri liseye başladığı dönemde yasa dışı gruplara ve bu grupların sohbetlerine katıldığı yönünde disiplin kararı olduğunu hatırlatması üzerine, Akkuş, "1986 yılında askeri lisede disiplin kurulu kuruldu. Orada karar verildi ve devam ettim." dedi. Mahkeme Başkanının, "Hangi örgüttü bu ya da hangi cemaatti?" sorusuna sanık Akkuş, "Niye söyleyeyim. 33 yıl önceki olayı ısıtıp ısıtıp önüme getiriyorsunuz. Cevap vermeyi layık görmüyorum bu soruya." yanıtını verdi.
Bilirkişi raporunda defalarca örgütün mahrem imamlarıyla ankesörlü hatlardan görüştüğüne yönelik bilirkişi raporunu reddettiğini bildiren Akkuş, şunları söyledi:
"Bilirkişi raporunu 1 Ağustos'ta göndermişsiniz ancak elime bir kaç gün önce geçti. Bilirkişi raporunu inceleyemedim. Lehime olsa dahi bilirkişi raporunu kabul etmiyorum. Hukuka aykırı olarak elde edilen HTS'ler delil olamaz. İki yıl içerisinde imha edilmesi gereken kayıtlar delil olmaz."
Akkuş, kabul etmediğini belirttiği bilirkişi raporunun incelemek üzere mahkemeden süre talebinde bulundu.
KALDIRIMCI'DAN ANKESÖR SAVUNMASI
Dava dosyasına gelen bilgi ve belgelere karşı konuşan eski Genelkurmay Adli Müşaviri Hayrettin Kaldırımcı da sonu 42 79 ile biten telefon numarası ile sabit ve kontörlü hatlardan aranmasına bilirkişi raporunu kabul etmediğini dile getirdi.
Yaklaşık 5 yıllık dönemde 7 kez arama kaydının bulunduğunu, kendisini arayan numaralardan birinin aynı zamanda FETÖ'nün mahrem imamlarının da aranmış olduğunun iddia edildiğini bildiren Kaldırımcı, "Rapora bakılırsa o dönem görevli olmadığım başka şehirlerdeki sabit hatlardan aranmışım. Bu aramalar doğal, rutin, sıradan aramalar. Örgütsel amaçlı belirli bir periyodik aramadan söz edilemez." dedi.
Muhafazakar bir yapıya sahip olduğunu ancak FETÖ'cü olmadığını savunan Kaldırımcı, görev süresince hakkaniyetten yana tavır aldığını ve verdiği kararlarla bazı komutanları örgüt kumpasından koruduğunu ileri sürdü.
Kaldırımcı, "Ercüment Tatlıoğlu, şimdi donanma komutanı. FETÖ'nün en etkin olduğu dönemde kendisi hakkında takipsizlik kararı verdim ve adam terfi etti. Benim kapı gibi 2012-2013'te FETÖ aleyhine kararlarım var." ifadelerini kullandı.
Duruşmaya öğle arası verildi.