Güncelleme Tarihi:
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.
Mahkeme Başkanı Sabahattin Sarıdoğan, önceki duruşmalarda alınan karar gereği, ilgili kurumlardan dava dosyasına gelen evrakı okudu.
Sanık ve avukatlarından gelen evraka ilişkin savunmaları ve tahliye taleplerini alan mahkeme, ara karara yönelik mütalaa için duruşma savcısına söz verdi.
Duruşmaya verilen aradan sonra mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı.
Buna göre sanıklardan Muhammed B, Şafak Kadir B, İbrahim Halil D, Hüseyin C, Hamit Erdem Ş. ve Cevher E, "delilerin büyük ölçüde toplanmış olması" ve "tutuklu kaldıkları süre göz önüne alınarak" adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
Sanıkların mal varlıkları üzerindeki tedbirlerin kaldırılması yönündeki taleplerini reddeden mahkeme, duruşmayı erteledi. Davanın 28 Temmuz 2017'deki duruşmasında sanıklardan 12'si tahliye edilmişti.
İddianame
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Milli Savunma Bakanlığının "müşteki" olarak yer aldığı iddianamede, darbecilerin oluşturduğu “Yurtta Sulh Konseyi” tarafından yayımlanan sözde “Sıkıyönetim Direktifi”nin ekinde bulunan “Sıkıyönetim Mahkemeleri Görevlendirme Listesi" ve listenin sonundaki "Not 1” kapsamında görevlerine devam edecek askeri yargı mensuplarına dair liste bulunduğu belirtildi.
İddianamede ayrıca listedeki “Not 2” kapsamında "Askeri hakimler askeri mahkeme ve savcılar hakkında mevzuatta Milli Savunma Bakanlığına verilen yetki ve görevler ikinci bir emre kadar Genelkurmay Adli Müşavirliği tarafından kullanılacaktır” şeklinde "görevlendirmeler" bulunduğu ifade edildi.
Toplam 217 askeri hakimden 214'ünün sözde "sıkıyönetim mahkemelerine" özel görevlerle atanmalarının bunun kanıtı olduğu ifade edilen iddianamede, bu hakimlerin, 2009-2014'teki sınav sonuçlarına göre atandıkları ve sınavda kopya çektiklerine dair "kuvvetli şüphe" bulunduğu yönünde teknik değerlendirmeler olduğu bildirildi.
FETÖ üyesi oldukları yönünde kuvvetli şüphe bulunan iddianamenin şüphelileri arasında birbirlerini adli ve idari soruşturmalardan koruma konusunda dayanışma içinde olduğunun tespit edildiği bildirilen iddianamede, askeri yargıda, özellikle atama, soruşturma gibi işlemlerde karar verici mekanizmalarda etkin durumda olan askeri hakim sınıfı subayların, darbe girişimine karşı direnenleri yargılayacakları ifade edildi.
Dolayısıyla örgütün, darbe girişiminin başarıya ulaşması açısından yaşamsal öneme sahip sıkıyönetim mahkemesi ile adli müşavirliklerine, mensubu olmayan askeri hakim ve savcıları atamalarının olanaklı olmadığına dikkat çekilen iddianamede, "Zira örgütün, mensubu olmayan ve örgüt hiyerarşisi içinde diğer örgüt mensuplarıyla fikir ve eylem birlikteliği içinde hareket etmeyecek askeri hakim sınıfından subayları sıkıyönetim görevlendirilme listesinde MSB emrine ataması da bu tespiti doğrulamıştır." ifadesi kullanıldı.
İddianamede, sanıklar hakkında "anayasal düzeni ihlale teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütü üyesi olmak", "terör faaliyeti kapsamında resmi belgede zincirleme sahtecilik" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık" suçlarından 45 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edildi.