Güncelleme Tarihi:
ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Dışişleri Bakanlığı’na personel alımı için 2010-2011-2012 ve 2013 yıllarında yapılan sınavlarda FETÖ’nün usulsüzlük yaptığı belirlenerek soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Aday Meslek Memurluğu sınavları doğrultusunda 275 kişinin atandığı, bu kişilerden 249’unun FETÖ ile bağlantılı olduğu belirlendi. Çoğu aktif görevde olan diplomatlara yönelik yapılan operasyonlarda 132 şüpheli gözaltına alındı. Sorgularının ardından 31’i tutuklanırken, 86’sı adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Etkin pişmanlıktan faydalanarak itirafçı olan 15 diplomat ifadelerinde ‘mahrem’ sırlar paylaştı.
TAKIM ELBİSELİ MÜLAKAT PROVASI
İtirafçı olan diplomat Y.Ş.: F.Ö. (mahrem imam), beni KPSS’ye hazırlanmam için çalışma evi olarak kullanılan bir cemaat evine yerleştirdi. 2010 KPSS’ye bir hafta kala eve gelen O.A. (mahrem imam) evde bulunanların cep telefonlarını toplayıp, bataryalarını da çıkarttı. Daha sonra Kuran’a el bastırarak 120 genel kültür ve genel yetenek sorularını verdi. Daha sonra E.Z. (mahrem imam) Dışişleri Bakanlığı sınavlarına çalışmam için beni farklı bir cemaat evine yerleştirdi. Eve gelen farklı bir kişi benimle birlikte evde kalanlara takım elbise giydirerek sözlü mülakata hazırladı, haftalık kompozisyonlar yazdırıp ezberletti. Bu çalışmaların ardından bizi başka bir cemaat evine aldılar. Burada bulunan E.E. (mahrem imam) bize cevapları işaretlenmiş 100 soru verdi. Böylece Dışişleri Bakanlığı sınavlarına girerek kazandık. Daha sonra yurtdışı görevlendirmeler olunca yine E.E. (mahrem imam) tarafından laptop ve 32 GB’lik USB (flash bellek) verildi. Flash belleklerin içinde Gülen’e ait sohbetler, kitapları vardı.
PENSİLVANYA’DAN TEHDİT
Afrika’da diplomat olarak görev yaptığım sırada cemaatten uzaklaşmak istedim. Sohbetlerine katılmadım, mahrem imamın aramalarına cevap vermedim. Bu sırada Dışişleri Bakanlığı’nda üst düzey yönetici olan Z.K., bulunduğum ülkeye geldi. Havaalanında ben karşıladım, araçta giderken ön koltukta oturuyordum. Z.K. ise arka koltuktan kulağıma eğilerek ‘K. kod isimli (sorumlu mahrem imam) şahsın selamını getirdim’ diyerek, benimle bağlantıya geçmek istediğini söyledi. Ancak ben cemaatten uzaklaşmak istediğimi söyleyince o ülkedeki cemaate bağlı işadamlarını bana karşı kışkırttılar, birkaç defa evime baskın yapıldı. Emniyette etkin pişmanlıktan ifade verdiğim için beni cemaat evlerine götüren F.Ö. (mahrem imam), anne ve babamın evine giderek ‘Oğlun ifadesini değiştirsin’ şeklinde tehdit etmiş.
Almanya’dan arayan bir şahıs tarafından da tehdit edildim. 2018 yılında da M.B. isimli şahıs evime gelerek beni tehdit etti. ABD’nin Pensilvanya eyaletinden 3 defa arandım ‘Emniyetle işbirliği yapma’ diyerek ailemle birlikte beni tehdit ettiler.
SORULARI ALDI
İtirafçı Y.Z.K.: 2003 yılında üniversite birinci sınıfta FETÖ yurtlarında kalıyordum. 2009 yılında çalıştığım kurumdayken S. (mahrem imam) beni ankesörlü telefondan arayarak ‘Dışişleri Bakanlığı sınavlarına seni çalıştıralım’ dedi. 2010 yılındaki KPSS’ye ait 60 soruyu S. (mahrem imam) isimli şahıs bana verdi.
Dışişleri Bakanlığı test sınav sorularını K. kod adlı E.Ş. (mahrem imam) isimli şahıstan aldım. Yine bu sınavın klasik sorularını S. isimli şahıstan aldım.
İtirafçı M.N.D.: FETÖ ile 2008 yılında üniversite yıllarında tanıştım. 2013 KPSS sorularını Y. kod adlı şahıstan aldım. 2013 yılı Dışişleri sınav sorularını B. (mahrem imam) kod adlı şahıstan aldım. R.B. (mahrem imam) isimli şahıs sınav sorularıyla cemaate ait çalışma evlerinde hazırlık yaptırdı. 2013 yılında Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmaya başladım. Cemaat evinde kaldım.
İtirafçı M.T.: 2011 yılında K. kod adlı E.Ş. (mahrem imam) tarafından sınavlara hazırlandım, Ankara’da beni cemaat evine yerleştirdi. E.Ş. tarafından sınav soruları Kuran’a el bastırılarak bize verildi.
İtirafçı M.E.: Sınav sorularını Dışişleri Bakanlığı’nda çalışan T.A. isimli şahıstan aldım. Mahrem imamlar bize ankesörlü telefonlar üzerinden ulaşıyordu. Ankesör grubumuz vardı.
İtirafçı K.T.: 2009 yılında cemaat evinde kalıyordum. H. (mahrem imam) kod adlı kişi Kuran’a el bastırarak 2010 KPSS’ye ait 50 soruyu verdi. A. (mahrem imam) kod adlı kişi de Dışişleri Bakanlığı’nın yazılı sorularını yine aynı şekilde bana verdi.
KOMPOZİSYONLAR BİLE AYNI
ÊÊ BİLİRKİŞİ raporuna göre FETÖ’nün çalıntı sorular verdiği diplomatların İngilizce kompozisyon metinleri de aynı:
“Bir dilin küçük bir alt kümesinin kullanıldığı varsayıldığında bir kişinin en yaygın 1000 sözcüğü bildiği temel alınırsa, bu kişinin başka bir yazarla 5 sözcük uzunluğunda birebir aynı dizini kullanma olasılığının 1 katrilyonda 1 şans olduğu, ayrıca daha özel bir alandaki yazının daha küçük bir sözcük alt kümesi üretebileceği göz önüne alındığında ve sözcük listesi yalnızca 50 farklı sözcüğe indirildiğinde bir yazarın diğerleriyle tam olarak aynı sözcüğü seçme olasılığının 312 milyonda bir olduğu görülmektedir.”
DİPLOMALARDA İZAHI OLMAYAN BİR SAPMA
DİPLOMATLARA yönelik yürütülen FETÖ soruşturma dosyasına Dışişleri Bakanlığı’nca hazırlanan rapor da girdi: “2010 ila 2013 döneminde bakanlığa giren memurların mezun oldukları üniversiteler 2010 öncesi ve 2014 sonrası izahı olmayan bir sapma göstermektedir. Daha önce diplomat olarak işe başlayanlarda ODTÜ, Bilkent, Hacettepe, Ankara, Boğaziçi, İstanbul Üniversitesi mezunlarının ilk sırada olduğu, ancak 2010-2013 yıllarında (soruların çalındığı dönem) ise başta Fatih Üniversitesi (FETÖ bağlantılı) olmak üzere FETÖ’ye yakın üniversite mezunu adayların kariyerinde artış olduğu gözlenmektedir.”
İŞE GELMİYOR GÖZALTINDA MI?
DIŞİŞLERİ Bakanlığı’nda FETÖ’ye yönelik soruşturma başlatılınca çok ilginç olaylar yaşandığı öğrenildi. Soruşturma kapsamında şüpheli olarak haklarında gözaltı kararı çıkartılan yurtdışındaki elçilik ve konsoloslukta görevli bazı şüphelilerin, operasyon aşamasında ve sonrasında çalıştıkları birimleri tehdit ederek işe gitmedikleri belirlendi. Bu arada FETÖ ile bağlantılı olan ancak henüz deşifre olmamış bazı diplomatların da itirafçıların ortaya çıkmasının hemen ardından yurtdışında görevli oldukları elçilik ve konsoloslukları terk edip kayıplara karıştığı kaydedildi. Bunun üzerine bazı büyükelçiliklerden soruşturmayı yürüten savcılık ve emniyet birimleri aranarak, “Görevli diplomatımız işe gelmiyor, telefonları da kapalı. Gözaltında mı?” denilerek bilgi istenildiği öğrenildi. Bu diplomatlardan birinin de Türkiye’nin Washington Büyükelçi Yardımcısı olduğu ortaya çıktı.