Güncelleme Tarihi:
FETÖ / PDY’nin İstanbul’daki cezaevleri yapılanmasına ilişkin aralarında Silivri Kapalı Cezaevi 2. Müdürü Abdullah Çoban, Silivri Kapalı Cezaevi 2. Müdürü Murat Küçük, Silivri Açık Cezaevi 2. Müdürü Hasan Topaloğlu ve cezaevinde görevli sosyolog, psikolog ile infaz koruma memurlarının bulunduğu 47’i tutuklu 51 sanıklı davanın üçüncü duruşması bugün yapıldı.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Silivri Kapalı Cezaevi yerleşkesinin yanında bulunan duruşma salonunda görülen davanın ilk duruşmasına, 40’i tutuklu, 4’ü tutuksuz 44 sanık katıldı.
BYLOCK’U OĞLUNUN YÜKLEDİĞİNDEN ŞÜPHENİYOR
Silivri Cezaevi yapılanmasının dış sorumlusu olduğu iddia edilen tutuklu sanık Abdullah Eraslan, telefonuna ByLock yüklemediğini, yükletmediğini, kullanmadığını savunarak, "Büyük ve ortanca oğlum telefonumu kullanır, özellikle büyük oğlum teknolojiye meraklıdır. Ne olduğunu bilmeden öyle bir şey yapmışmıdır bilemem. Evimde 191 adet kitap bulunmuş. Kitapların çoğu çocuklarım için komşuların verdiği çocuk kitapları. Müstehcenlik içermediği için Zaman Gazetesi’ne abone oldum" dedi.
’1 DOLARI YUSUF VERDİ HOCAEFENDİDEN GELDİĞİNİ SÖYLEDİ’
Yapı içerisinde en alt kademede bulunduğunu, cezaevinde görev yaptığı blokun sohbet imamı olduğunu söyleyen tutuklu sanık İsmet Sayhanoğlu, aramada ele geçirilen bir doları Yaşar kod isimli birisinin kendisine verdiğini belirterek, "1 doları Yaşar kod isimli biri verdi. Gerçek adını Yusuf olarak biliyorum, soyadını bilmiyorum. Hocaefendiden geldiğini söyledi, aldım cüzdanıma koydum" dedi.
'VERİYORSA 1000 DOLAR VERSİN İŞE YARASIN’
Bu sözler üzerine Mahkeme Başkanı Hulusi Pur, "Veriyorsa 1000 dolar versin de bir işe yarasın" dedi. Sanık da, bu sözler üzerine, "Keşke" dedi.
Sayhanoğlu, yapının mensuplarının aralarındaki konuşmalarda AK Parti’nin üç büyü yaptığına inandıklarını, bu büyülerden birinin Cumhurbaşkanı’ın yüzüne yapıldığını, birinin Ankara’nın 4 girişine yapıldığını, birinin de Halk Ekmek tarafından üretilen ekmeğin hamuruna yaptığına inandıklarını kaydetti.
Sayhanoğlu bu konuda şunları söyledi:
"Yapının mensupları 17/25 Aralık’tan sonra aralarında yaptıkları konuşmalarda Ak Parti mensuplarının büyü yaptığına inanıyorlar. Onlar İran’dan büyücüler getirtildiğini, Sayın Cumhurbaşkanımızı insanları etkilemesi için yüzüne, Ankara’ya girenlerin etkilenmesi için 4 girişine ve halkı AK Parti’ye çekmek için Halk Ekmek Fabrikası’nın ürettiği ekmeklerin hamurlarına büyü yapıldığını aralarında konuşuyorlar. Cemaat mensupları, Ankara’nın 4 giriş kapısına büyü yaparak oradan geçenleri etkilendiğini, etkilenmemek için dua ederek geçilmesi gerektiğini söylediler" dedi.
Bunun üzerine Başkan Hulusi Pur, "Gerede ayrımına da büyü yapılmış mı? Oradan sık sık Karadeniz’e gidiyoruz" dedikten sonra, "Kainat imamının gücü yetmemiş mi büyüyü bozmaya" dedi.
Sanık Sayhanoğlu, yapının mensuplarının Fetullah Gülen’i bu devrin alimi olarak gördüklerini belirterek, "Bu adamlar İslam dinini istismar ettiler. Gerçek yüzünü 15 Temmuz’dan sonra gördüm" dedi.
Hatay cezaevinde kalırken bir polisten önümüzdeki 10 Mayıs ile ilgili bir şey duyduğunu söyleyen Sayhanoğlu, "Kaldığım koğuşta bir polis söyledi. Ne olacağını bilmiyorum. O tarihi işaretlemişler. 12 Kasım muabbeti de olmuştu, bir şey olmamıştı" dedi.
Başkan Hulusi Pur, "O zaman 10 Mayıs’ı bekleyeceğiz. 48 yaşı tamamlamadan gideceğiz. Sana süre veriyorum. Pazartesiye kadar 10 Mayıs’ta ne olacağını öğren, bir dilekçe ile bize bildir nasıl bir plan içinde olduklarını" dedi. Sanık Sayhanoğlu da, "Ben onların içinden çıktım, koğuşumu değiştirdim ama örgütsel faaliyetler devam ediyor. Kağıtlarla haberleşiyorlar. Maalesef bunların içinde bulundum, pişmanım" dedi.
Örgütün sohbet imamı olduğu halde telefonunda neden ByLocak uygulaması bulunmadığına ilişkin soru üzerine Sayhanoğlu, görüşmeleri yüz yüze yaptığı için ByLock programına ihtiyaç duymadığını söyledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ / PDY cezaevleri yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, aralarında 3 müdür yardımcısı, gardiyan, sosyolog, psikolog, öğretmen, şoförlerin bulunduğu 45’i tutuklu 49 sanığın "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmaları isteniyor. Yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklu 2 kişi hakkında hazırlanan iddianame bu davanın dosyası ile birlişti. Böylece bu davada 47’si tutuklu, 4’ü tutuksuz olmak üzere toplam sanık sayısı 51’e yükseldi.