Güncelleme Tarihi:
Zanlılar bir dolarlara ilişkin, "Hac dönüşü babam torununa hediye etmişti", "Oğlumun koleksiyonuna ait", "Düğünde bahşiş olarak orkestraya verildi", "Yolda buldum, aracımda unuttum", "Koleksiyon parçası", "Döviz bürosuna götürüp bozdurmaya utandım", "Harcırahtan bir nostalji, bir hatıra", "Oğlumun askerlik kutlamasından kaldı" ve "Çocuğum koymuş olabilir" gibi bahaneler öne sürdü.
Türkiye genelinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve suça karışanların saptanması amacıyla cumhuriyet başsavcılıklarınca başlatılan soruşturmalar devam ediyor. Bu çerçevedeki operasyonlarda yakalanıp bazıları tutuklanan zanlılarda güvenlik kaynaklarınca, "seri numarasındaki harfe göre örgüt içerisindeki hiyerarşide şifre amaçlı kullanıldığı" değerlendirilen çok sayıda bir dolarlık banknot ele geçirildi.
Seri numaraları "C", "F", "G" ve "J" harfleriyle başlayan bir dolarlık banknotlarla ilgili zanlılar ve sanıkların verdikleri, soruşturma dosyalarına giren ifadelerde ilginç bahaneler dikkati çekti. Genel olarak dolarların özel anlamı olmadığını öne sürerek kendileriyle ilgisinin bulunmadığını savunan şüpheliler ve sanıklar, haklarındaki suçlamaları kabul etmedi.
'PARA ÜSTLERİNDEN BİRİKTİRDİM'
FETÖ'nün darbe girişimi sonrası tutuklanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve Yüksek Askeri Şura (YAŞ) Üyesi Akın Öztürk'ün yine aynı soruşturmada cezaevine konulan damadı, eski Yarbay Hakan Karakuş'un evinde 69 adet bir dolarlık banknot bulundu. Karakuş, banknotlarla ilgili Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığında dikkati çekici ifadeler verdi. Karakuş, evindeki bir dolarlara ilişkin, "Bu dolarları Amerika'ya tatbikata gittiğimde harcamalar sonrasında artan para üstleri şeklinde biriktirdim. Onlar hatıra olsun diye çekmecede duruyordu. Kimseye bir dolar vermedim, kimseden de almadım." şeklinde savunma yaptı.
Ankara'da tutuklanan ve örgütün “Karayolları imamı” olduğu iddia edilen Hasan Tahsin A. ve "Karayolları abisi" olduğu ileri sürülen Mehmet Ziya E. de ev ve iş yerlerinde ele geçirilen bir dolarla ile ilgili çeşitli bahaneler öne sürdü.
Hasan Tahsin A, evi ve iş yerinde ele geçirilen materyaller hakkında "DVD ve CD'ler çocukların eğitimi için okullarından verilmiştir. Dolar ise... Hatırlamıyorum ama bazen dolar alırdım, o zamandan çantamda kalmış olabilir. Herhangi bir maksadı yoktur." şeklinde ifade verdi.
Kendisi ve ailesinin FETÖ'ye hep muhalif kaldığını savunan Mehmet Ziya E. de "Ele geçen bir doları hac dönüşü babam oğluma, torununa hediye etmişti, oradan kalmış." dedi.
'DÜĞÜNÜMDEN HATIRA'
Erzurum'da tutuklu olan dönemin İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü Terör Olayları Kısım Amiri Yüzbaşı İbrahim K. da savcılıkta, "evindeki aramada bulunan bir doların nereden geldiği"nin sorulması üzerine şöyle savunma yaptı:
"Bu banknotun bir kutsallığı yok. Yatak odasındaki gardıroptaki kırmızı kutuda bulunan para düğünümden hatıradır. Yakınlarım tarafından damatlığımın cebine konulmuştu. Bu parayı kuyumcu veya bankaya götürüp bozdurulacak kadar maddi değeri bulunmadığını düşünüp düğün hatırası olarak evde bir kenara koydum."
Darbe girişiminde Kırklareli'deki Lüleburgaz 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Kışlası'ndan askeri araçlarla İstanbul'a gitmek üzere
yola çıktıkları iddiasıyla haklarında dava açılan 81 askerden tutuklu sanık eski Astsubay Başçavuş Özcan Ş. de üzerinde çıkan bir dolarla ilgili Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde savunma yaptı.
Özcan Ş, FETÖ ile bağının bulunmadığını ileri sürerek, “Üzerimden çıkan bir doların FETÖ ile bir ilgisi yoktur. Doları en yakın arkadaşımın düğününde gelin arabasının önünü keserek aldım ve hatıra olarak saklıyordum. Hatıra tutma alışkanlığım vardır. Arkadaşımla düğünlerimizi iki ay arayla yaptık. Bu nedenle doların hatırası bende büyük." ifadelerini kullandı.
'YOLDA BULDUM, ARACIMDA UNUTTUM'
Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın sanıklarından C.D. de aracında ele geçirilen "F" serisi bir doları yolda bulduğunu ve aracında unuttuğunu iddia etti. İfadesinde hiçbir terör örgütüyle bağlantısının olmadığını öne süren C.D, "Arabamı park ederken yolda bir dolar buldum. Yerdeki parayı almak adetim değildir ama beden eğitimi öğretmenliği yaptığım için spor salonuna gelen maddi durumu iyi olmayan bir öğrenciye vermek için aracıma koydum ancak unuttum." şeklinde konuştu.
Aynı davanın sanığı E.K. da evindeki 12 adet bir dolarlık banknotun çaycılık yapan babasına düğünlerde verildiğini iddia ederek, "Babam düğün ve organizasyonlara bazen çaycı olarak çağrılır. Bu düğünlerde birer dolar verenler olmuş. Daha sonra bir dolar konusunun basında çıkması üzerine Kırşehir'de bunları bozdurmak istedim ama dövizci kapalı olduğu için bozduramadım." şeklinde savunma yaptı.
'HARCIRAHTAN NOSTALJİ BİR HATIRA'
Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinde "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle tutuklu yargılanan 4 eski komutandan eski Kurmay Albay Kamil Günler de çantasından çıkan bir doların şifre veya kutsi bir tarafı olmadığını ileri sürdü.
Sanık Günler, şunları söyledi:
"Çantamdan zarf içerisinde bir dolar çıktı. Onu özellikle çantaya koymadım. 2005'te bulunduğum Irak ve Azerbaycan'da geçici görevlerde harcırah olarak dolar verirlerdi. Oradan döndükten sonra yeni araba almak için evde ne kadar para varsa bozdurdum. O dolar da oradan kaldı. 10 yıl önce koyduğum ve unuttuğum bir konudur. Bulunan dolar ne bir şifre ne de bir kutsiyet addettiğim şey değildir. Şayet öyle olsa idi sürekli cüzdanımda taşırdım. Çantamdan çıkan bir dolar, özel kuvvetlerde çalışırken dolar olarak verilen harcırahtan bir nostalji, bir hatıradır."
'BOZDURMAYA UTANDIM'
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 270 sanığın yargılandığı FETÖ davasında meslekten ihraç edilmeden önce "TCG Beykoz" gemisinde denizci topçu uzman onbaşı olarak görev yapan tutuklu sanık Muhammet K. de cüzdanından çıkan bir dolarlık banknotla ilgili savunma yaptı. Lübnan'a tatbikat amaçlı gittiklerini belirten sanık, "Burada verilen 300 dolardan 190 dolar kalmıştı. 15 Temmuz'dan sonra ihtiyacım olduğu için bir banka şubesine gidip parayı çektim. Paradan geriye bir dolar kalmıştı. Döviz bürosuna götürüp bozdurmaya utandım. 24 Temmuz'da polise ifade için çağrıldığımızda da cüzdanımdan çıktı." dedi.
Aynı davada yargılanan ve "TCG Bodrum" gemisinde görev yapan tutuklu sanık eski uzman çavuş Sinan M. ise "Gemi personeli olarak daha önce eğitim amaçlı Lübnan'ın güneyinde BM Barış Gücü bünyesinde bu ülkeyi denizden koruma görevine katıldım. Görev öncesi Beyrut Limanı'nda 6 saat duracağımız için bir personele toplu alışveriş listesi verip mağazaya gönderdik. Listede yazdığı şekilde para üstü yani bir dolar bana geri verildi. Hatıra olarak saklamadım. Zamanı gelir, lazım olur diye Şubat 2015'ten beri bendeydi." diye konuştu.
Aynı davanın tutuksuz sanıklarından astsubay Ogünhan Ç. de açık deniz eğitimleri kapsamında ilk kez Mayıs 2013'te yurt dışı görevine gönderildiğini anlatarak, "Bu nedenle bizlere görev parası mahiyetinde 47 ABD doları verildi. Ukrayna'nın Odessa kentindeki limana ziyaret sonrası elden ödenen görev parasından geriye sadece bir ABD doları kalmıştı. İlk yurt dışı görevim olması nedeniyle bu parayı arkadaşlarıma ve kuzenlerime imzalattım. Lisede imzalatılmış gömlekten farkı yoktur. Hatıra olarak sakladım." ifadelerini kullandı.
'ÇOCUKLARIMA HARÇLIK OLARAK VERDİM'
Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesinde FETÖ/PDY'ye ilişkin aralarında terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 103 sanığın "terör örgütü üyesi olmak" ve "terör örgütüne finans sağlamak" suçlarından yirmi beşer yıl hapis istemiyle yargılandığı davanın tutuksuz sanığı Kurtuluş U. da çocuğunu iyi eğitim alması için özel okula yazdırdığını söyledi. Okulun ABD'ye düzenlediği gezi için kendisinden 250 dolar vize parası istendiğini, ödediği paranın "cemaat" bağlantılı kuruma gittiğini bilmediğini iddia eden sanık, kasasından çıkan bir dolarlık banknotların çocuklarına verdiği harçlıklar olduğunu ileri sürdü.
FETÖ'nün akademik yapılanmasına ilişkin İstanbul Üniversitesine yönelik, aralarında profesörlerin de bulunduğu 13'ü tutuklu 45 akademisyenin yargılandığı davada da ele geçirilen banknotlara ilişkin ifadeler kayıtlara geçti. Sanıklardan Prof. Dr. Ferah A., "Delil olarak sayılan bir dolar, oğlumun askerlik kutlamasından kaldı, bilgisayar çıktıları eşimin çantasından çıktı. Üniversitede yapılan aramalar sonucu el konulan cep telefonu ve bilgisayarın imajları bana verilmedi." şeklinde savunma yaptı.
Ordu 2. Ağır Ceza Mahkemesinde sözde "Ordu Emniyet İmamı" olduğu iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık A.İ.K. de savunmasında çocuğunu bahane gösterdi. Üzerinden çıkan bir doların nereden geldiğini bilmediğini öne süren sanık, "Cüzdanıma bir doların niye konduğunu bilmiyorum. Çocuğum koymuş olabilir, belki ben koymuş olabilirim ancak çocuğum parası olduğunu düşündüm ve dokunmadım. Örgütsel bir durum olduğunu hissetsem imha ederdim." beyanında bulundu.
'GELİN ARABASINDAN...'
FETÖ/PDY üyesi olduğu iddiasıyla Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan ve evinde bir dolar bulunan eski öğretmen Bilgihan A. da bir doların kızına ait olduğunu ileri sürdü. Sanık, söz konusu doların bir özelliği olmadığını savunarak, "Bu dolar kızıma ait. Bu para kızımın dayısının düğününde gelin arabasından dağıtıldı. Herhangi bir özelliği yoktur, piyasadan alınmış sıradan paradır." iddiasında bulundu.
Iğdır'daki FETÖ/PDY soruşturmasında haklarında dava açılan, aralarında akademisyenlerin de bulunduğu 70 sanıktan bazıları, kendilerinde ele geçirilen bir dolara ilişkin ilginç savunmalar yaptı. Bu kişilerden tutuklu sanık Yrd. Doç. Dr. K.A.K, iddianameye giren ifadesinde, örgütle herhangi bir bağlantısının olmadığını öne sürerek, "Cüzdanımda ele geçirilen bir dolar fotokopisini din kültürü derslerinde konu olarak anlatmak için yanımda bulunduruyordum. Bunun dışında bir maksadım yoktur." dedi.
Aynı davanın tutuklu sanığı Yrd. Doç. Dr. M.Ç'nin de iş yerinde ele geçirilen bir doların oğlunun koleksiyonuna ait olduğunu söylediği kayıtlara geçti. Davanın tutuksuz sanığı Yrd. Doç. Dr. Ö.Y. ise evinde ele geçirilen bir doların düğünlerde orkestraya bahşiş verilen paralardan birisi olduğunu, evde bu banknotun varlığından bile haberlerinin olmadığını öne sürdü.