Güncelleme Tarihi:
Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen FETÖ'nün mahrem eğitim yapılanmasına yönelik davada etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanıp adli kontrol şartıyla serbest bırakılan eski öğretim görevlisi A.E, ifadesinde, FETÖ ile ilk olarak 2001'de tanıştığını ve 2008'de kendisine "Alim" kod adının verildiğini belirtti.
Örgüt evlerine gittiklerinde gizliliğe büyük önem verildiğini, eve gelen grupların birbirleriyle dahi görüştürülmediğini anlatan A.E, ALES'e girmeden önce FETÖ mahrem imamı tarafından kendisine soruların verildiğine dikkati çekti.
Sanık A.E, ifadesinde şu bilgileri paylaştı:
"2010 yılı bahar dönemi ALES sınavından bir iki gün önce H.Ö. benimle önemli bir konu hakkında görüşmek istediğini söyledi. Beni Konya’da bir eve çağırdı. Yanına tek başına gittim. H.Ö. bana önceden hazırlanmış bir yemin metnini okutarak, 'Sana göstereceğim şeyleri hiç kimseye söylemeyecek ve bu konuda yemin edeceksin.' şeklinde telkinde bulundu. Söylediği şekilde yemin ettim. Yemin sonrasında evin farklı bir odasında cebinden flash bellek çıkardı. Kendi yanında getirdiği bilgisayara taktı. Bir yazı çıkınca oraya şifre girdi. Sonra klasör açıldı. Oradan da ayrı bir dosya açtı. Bu arada odanın içinde projeksiyon kurulmuştu. Projeksiyondan yaklaşık 70 soru ve yorumlu cevap yazılarının bulunduğu sayfalar açıldı. Projeksiyon üzerinden ALES sınav soruları ve cevaplarını açarak ezberlememi istedi. Bunları ezberlememi söyledi. Ben de ezberledim. Evden çıkarken aynı şekilde kimseye söylememem konusunda beni sıkıca uyardı. H.Ö. sınava girdikten hemen sonra 'hayırlı olsun' diyerek beni tebrik etti. 70 sorunun tamamı bu sınavda çıktı. Sınavdan 83 puan aldım."
Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji bölümünde 2010'da araştırma görevlisi olarak göreve başladığını bildiren A.E, 2012'de Mersin Taşucu'nda H.Ö. tarafından örgüt toplantısına çağrıldığını kaydetti.
Burada kendisine "polislerden sorumlu abi" olarak görev verildiğine işaret eden A.E, "Bu toplantıda Burç okullarında muhasebeci olarak görev yapan A.S'ye Fetullah Gülen'in kahverengi kazağının verildiğini öğrenmiştim. H.Ö. beni 'Şahin' kod adlı örgüt abisiyle tanıştırdı. Şahin benden Line programını kurmamı istedi. Ben sorumlu olduğum polislere Fetullah Gülen'in vaazlarını dinletiyordum." ifadesini kullandı.
"POLİSLERİ FİŞLEMİŞLER"
Toplantılar devam ederken "Şahin" kod adlı kişinin kendisini çağırdığını ve bir flash bellek verdiğini belirten A.E, şu ifadeleri kullandı:
"Bana 2013'te emniyet mahrem yapılanmasında yer alan tüm polislerin bilgilerinin güncellenmesi talimatı verildi. Flash bellekteki dosyada sohbetlere katılan tüm polislerin kişisel ve ailevi bilgileri gibi birçok fişleme bilgisi mevcuttu. Polislerin, iş yerindeki polis arkadaşlarının cemaate bakışı, en çok görüştükleri 2 arkadaşının isimleri, iş yerindeki polis arkadaşlarının mezheplerini belirten birçok fişleme bilgisi vardı. Bu dosya içerisinde hem cemaat içerisinde yer alan polislerin isimleri hem de cemaat dışındaki polislerin bilgisi vardı. Şahin de o tarihte Adana'da görev yapan tüm polislerin bilgileri bulunmaktaydı.
Şahin, bu bilgileri dijital ortamda bana vererek güncellenmesini istemişti. Bu notları sohbetlerine katıldığım polislere sorarak durumlarının güncelleştirilmesini yaptım ve Şahin'e ilettim."