Güncelleme Tarihi:
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada mahkeme heyeti, sanık İsmail Aksoy hakkında anayasayı ihlal suçundan kamu davası açıldığı ancak sanığın atılı suçu işlemediğinin sabit olduğundan bu suçlardan beraatine karar verdi.
Heyet, sanığın sübut bulan “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak” suçunu işleyiş biçimi, terör örgütündeki konumu, örgüte olan bağlılığı, olayın özelliği, suç konusunun önem ve değeriyle suçla oluşan zararın ağırlığını dikkate alarak, sanık Aksoy hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan önce 7 yıl hapis cezası kararı verdi.
Heyet, sanığın eyleminin terör suçu olması sebebiyle verilen cezanın 10 yıl 6 aya çıkarılmasına karar verdi.
Sanık Aksoy'un fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki savunmaları ile pişmanlık gösterir bir tavır sergilemediği dikkate alarak cezasından bir indirim yapmayan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmetti.
FETÖ elebaşını aklayan sanık “Zirve Yayınevi” cinayetinin savcısı çıktı
Davanın iddianamesinde, 17-25 Aralık olaylarından sonra 22 Ocak 2014 tarihinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen hakkında yapılan şikayet sonrasında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında, meslekten ihraç edilen ve FETÖ'den yargılanan Ş.G tarafından takipsizlik kararı verildiği belirtilerek, bu kararın yetkisi olmadığı halde yine meslekten ihraç edilen sanık İsmail Aksoy tarafından UYAP'tan "görüldü" işlemi yapılarak onaylandığı vurgulanarak, “Bu şekilde eski savcılar Ş.G ve İsmail Aksoy'un görevlerini kötüye kullanarak Fetullah Gülen'i, hakkındaki iddialara ilişkin olarak yargı marifetiyle akladıkları anlaşılmıştır.” denildi.
Sanık İsmail Aksoy'un bu kararla FETÖ/PDY silahlı terör örgütü lehine usulsüz işlemler yaptığının tespit edildiği belirtilen iddianamede, örgütün şifreli mesajlaşma programı Bylock kullanıcısı olduğu, örgüt adına himmet verdiği, örgütün toplantılarına katıldığı ve FETÖ soruşturmalarında ifade veren veren şahsıların İsmail Aksoy'un örgüte iltisaklı olduğuna dair beyanları yer alıyor.
İddianamede, sanık Aksoy'un Malatya'da özel yetkili cumhuriyet savcısı olarak, Ergenekon soruşturmasına dahil edilen “Zirve Yayınevi” davasının soruşturmasını yürüterek ek iddianame düzenlediği belirtilerek, “Fetullah Gülen'in talimatları doğrultusunda ve tam bir itaatle 'yargının kararı' veya 'takdiri' kılıfı altında söz konusu soruşturmanın tüm aşamalarında örgütsel amaç doğrultusunda hareket ettiği, süreçte birçok hukuksuzluğa imza attığı, birçok kişinin mağduriyetine sebebiyet verdiği” kaydedildi.
HSYK seçimlerinde örgüt için çalışmış
Sanık Aksoy'un FETÖ'ün adeta silah olarak kullandığı yargı yapılanmasının en mahrem sınıfı olan özel yetkili (kapatılan) cumhuriyet savcısı olarak yerleştirildiği anlatılan iddianamede, sanığın görev yaptığı soruşturmalarla ilgili “sivil abi” olduğu tespit edilen İlyas Kod aldı örgüt mensubu marifetiyle FETÖ'ye bilgi aktardığı da vurgulandı.
2014'teki HSYK seçimlerinde örgüt adayları için çalıştığı da kaydedilen Aksoy'un savcılık ve hakimlikteki ifadelerinde ise hakkındaki tüm suçlamaları inkar ettiği belirtildi.