Güncelleme Tarihi:
İZMİR’deki Polis Bakım ve Yardım Sandığı (POLSAN) bünyesindeki binanın, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) stratejisi ve amaçları doğrultusunda hareket ettiğine dair bulgulara ulaşılan İzmir Kültürlerarası Diyalog Merkezi Derneği’ne (İZDİM) usulsüz kiralandığı ve örgüte haksız kazanç sağlandığı iddia edildi. Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’ndan sorumlu İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Okan Bato, iddialar üzerine yürütülen soruşturma kapsamında operasyon talimatı verdi. İzmir Mali Suçlar ve Suç Gelirleriyle Mücadele Şube Müdürlüğü ile İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri İzmir, Ankara, İstanbul ve Denizli’de baskın düzenledi. Operasyonlarda merkez valisi Ahmet Pek, dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çankal ile 4 eski emniyet müdürü gözaltına alındı. Farklı illerde gözaltına alınan şüpheliler İzmir’e getirildi.
KAÇMAYA HAZIRLANIYORDU
Merkez valisi Ahmet Pek’in İstanbul’da tutuklu yargılandığı FETÖ/PDY davasında tahliye edilmesi, Mustafa Çankal’ın da yurtdışına çıkma hazırlığında olduğu istihbaratı üzerine operasyonun başlatıldığı bildirildi. FETÖ/PDY’nin emniyet yapılanmasında üst seviye isimlerden biri olduğu ileri sürülen Ahmet Pek’in, emniyet içerisindeki daire başkanları ve emniyet müdürlerinin atanmasında rol oynadığı, kumpas planları hazırlayan grup içerisinde yer aldığı öne sürüldü. POLSAN bünyesindeki binanın, İzmir Kültürlerarası Diyalog Merkezi Derneği’ne (İZDİM), örgüte haksız kazanç sağlanarak amacıyla usulsüz kiralandığı iddiaları üzerine 31 Mart’ta operasyon başlatılmış, eski POLSAN Yönetim Kurulu Başkanvekili emekli emniyet müdürü Oğuz Karakuş’un da aralarında bulunduğu 13 kişi gözaltına alınmıştı. Oğuz Karakuş’un da aralarında bulunduğu 7 kişi tutuklanmıştı.
İZDİM’E YÖNELİK İDDİALAR
Merkez valisi Ahmet Pek’in Polis Sandığı Yönetim Kurulu Başkanlığı döneminde binanın değerinin altında ve usulüne aykırı İZDİM’e kiralandığı, derneğin FETÖ’nün uluslararası düzeyde faaliyet gösteren bir kurumu olduğu, örgütün faaliyetlerini perdelediği, merkezde örgüt propagandası yapıldığı, binanın mesken gibi gösterilerek otel olarak işletildiği, Meryem Ana Evi ve Selçuk ilçesini ziyaretine gelen ABD’den üst düzey kişiler ve yakınlarının burada konaklatıldığı ileri sürülmüştü.