Fesimizi yırttık, yine Avrupa'ya almadılar

Güncelleme Tarihi:

Fesimizi yırttık, yine Avrupaya almadılar
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2002 12:58

Alman ve Fransız ürünlerini boykot edecekmişiz. Hatırlar mısınız, Apo'yu bir villada ağırlıyorlar diye İtalyan mallarını da boykot etmiş, siyah çelenkler bırakmış, hatta İtalyan malı ayakkabıları gaz döküp yakmıştık. O zaman bir etkisi oldu mu, Almanya ve Fransa'ya karşı bir etkisi olur mu, bilmem. Ama, Avusturya'ya kızıp fesimizi yırttığımızda, pek tınmamışlardı.

Haberin Devamı

Hürriyet'te bir haber : Çankaya Zirvesi'nde, Türkiye'ye hemen müzakere tarihi verilmesine sıcak bakmayan Almanya ile Fransa'ya karşı eylem planı görüşüldü" diye bir haber vardı. (11 aralık) Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı "Canımızı yakanın biz de canını yakarız" diyerek, bu iki ülke ürünlerini boykot imasında bulunmuşlar.

Dün Hasan Amca'dan bir alıntı yaptım. Hani "Biz 19. yüzyıldan beri bu Avrupalılar'a 'değiştiğimizi, reform yaptığımızı' ispat edip, hoş görünmeye çalışıyoruz" dediği yazısından.

Bugün de Hasan Amca'dan başka bir alıntı yapacağım.

(Biraz Murat Bardakçı taklidi olacak ama...)

Aynı kitapta (1) şöyle diyor devrimci-gazeteci Çerkes Hasan:

"Bosna-Hersek'in Avusturyalılar tarafından ilhakı bir oldubittiydi, demek pek yerinde değil. Bu ilhak, yirmi yıl önce gerçekleşmişti. Bugünkü olay (5 Ekim 1908) bu eskisinin geç kalmış bir yayını olabilir."

(Osmanlılar, 1878'de Bosna-Hersek'i Avusturya ordusuna terk etmiş. İstanbul'da Meşrutiyet ilan edilince, kargaşadan yararlanan Avusturya bu toprakları resmen ilhak etmiş, mesele bu.)

"Büyüklerimiz, bir oldubittinin geç kalmış bir bildirimi de olsa, bu işleme kızmamız gerekeceğini belli ettiler ve bu öfkeyi feslerimizi yırtmakla ifade etmiş olacağımızı da öğrettiler."

"Feslerimizi yırttık, sokaklara fırladık. Meğerse, başımıza giydiğimiz fesleri Avusturya fabrikaları yaparmış..."

"İşte biz bu hareketimizle Avusturya'ya boykot yapmış oluyormuşuz. Bunu da öğrendik. 'Boykotaj' bu demekmiş..."

"Avusturya'nın öteden beri düşman olduğuna ve sonsuza kadar düşman kalacağına, bundan sonra onun yaptığı hiçbir şeyi kullanmayacağımıza köşe başlarında nutuklar çekerek yeminler ettik."

"Bu hareketler belki etkili olurdu. Koca bir pazarın küsmesi önemsiz bir şey olamazdı. Ancak bu hareketlerimizde ciddiyet yoktu. Her vesileyle sokaklara dökülmek, yaşasın veya kahrolsun diye bağırmak yoluyla eğlence yaratmayı iş edinmiştik. Bu da o türden bir gösteriydi."

Ne derseniz, Hasan Amca'nın tenkit ettiği "1908 Avusturya'ya fes boykotu"ndan bugüne, toplu tepkilerimizde ne kadar yol almışız?

*

(1) Hasan Amca 1884-1961 arasında yaşamış, ilginç bir şahsiyettir. Alpay Kabacalı, "Doğmayan Hürriyet" ve "Yarıda kalan ihtilâl" adlı kitaplarını "Bir ihtilâlcinin serüvenleri" adı altında derlemiş ve yayımlamıştı. (Engin Yayıncılık, 1995) Tavsiye ederim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!