Güncelleme Tarihi:
Yeni bir milenyuma girilirken, gerçekleşeceği düşünülen pek çok felaket gerçekleşmezken, insanların ihtimal bile vermedikleri alanlarda felaketler yaşandı. Özellikle bankacılık sisteminin çökmesi, oldukça uzak bir ihtimal olarak görülüyordu.
Wall Street Journal köşe yazarlarından Iain Martin’in “Farewell to a Decade of Debt and Disaster (Borç ve felaketlerin on yılına veda) başlığıyla kaleme aldığı makalede, bilinenin aksine ABD’de ve dünya genelinde son iki yılda yaşanan krizin finans sistemine insanların anlamadan kullandıkları yeni enstrümanlardan çok, insanların kişisel davranışlarının ve daha fazlasını istemelerinin etki ettiğinin altı çizildi.
Martin, insanların her zaman “bu kez farklı olacak” inancıyla hareket edip, kötü şeylerin gerçekleşme ihtimalini düşünmediklerini dile getirirken, ekonomik sıkıntıların ve insanların hayatlarını tamamen etkileyen krizlerin bu ihmalkarlıktan kaynakladığına dikkat çekti.
ÖN GÖRÜLÜ HAREKET EDİLMELİYDİ
Son on yılda ABD’lilerin ekonomi ve Afganistan savaşı konusunda aşırı bir iyimserlik sergilediğine dikkat çeken Martin, “Herkes 11 Eylül saldırısından sonra ABD’nin Afganistan ve sonrasında Irak’ı işgal edebileceğine inandı. Ancak oraya giderken savaş sonrasında yaşanacakları ya da bu savaştan nasıl çıkılacağını biliyor muydu? Hayır” yorumunu yaptı.
Gerçekleşen askeri ve teknolojik gelişmelere rağmen, işgali gerçekleştiren ülkelerin iki savaşın sonuçları üzerine on dakika bile düşünmediğini söyleyen Martin, ülkelerin yalnızca “bu kez farklı olacak” inancıyla hareket ettiğine dikkat çekti.
Martin, geçtiğimiz on yılda siyaset ve ekonomi alanında pek çok ismin ülkelerinin şirketlerinin geleceklerine yönelik sorular sormaktan kaçındıklarından, korkunç sonuçlar doğuran adımlar attıklarına dikkat çekti.
“Sorular sorup, cevaplarını dinlemek elbette başarının garantisi değil ancak ileri dönemde nelerle karşılaşacağına yönelik çıkarımlarda kişilere çok büyük faydalar sağlayabilir” diyen Martin, bu on yılda insanların sorgulamaktan kaçındıkları için tarihin en büyük hatalarından bazılarına imza attıklarının altını çizdi.
YAKALANABİLECEK FIRSATLAR BÜYÜK
Özellikle ekonomi açısından ABD’lilerin ve Avrupalıların gelecek on yıla dair kötümser olabileceklerini belirten Martin, insanların bu endişelerinin gerçek verilerle de desteklendiği vurguladı.
“Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne (OECD) göre, İngiltere’nin ülke borcu, ülkenin 2011’de GSYİH’sinin yüzde 94.1’ine yükseldi. Bu rakam 2007’de yüzde 49.9 seviyesindeydi. Aynı şekilde, İspanya’da, borç oranı yüzde 42.1’den 74.3’e, Fransa’da ise yüzde 66.9’dan yüzde 99.2’ye yükselecek” diyen Martin, Batı halkının aşırı gururlu olmanın bedelini ağır ödediğine dikkat çekti.
Batılı ülkelerin gelişmekte olan ülkelerden büyük bir rekabet tehdidiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen Martin, daha önceki başarılarının üzerine başka bir şey eklemeyip, gelecekten güzel şeyler bekleyenlerden çok, bu on yıl içinde gerçekleşen teknolojik gelişmelerden faydalananların önümüzdeki on yılda ilerleyeceğinin altını çizdi.
Martin, yazısının sonunda “geçmişte yapılan hatalar tekrarlanmadığı ve bu hatalardan ders alındığı sürece, önümüzdeki on yıl bu on yıldan daha iyi olabilir… en azından bu on yıldan daha kötü olmayacağını söylebilirim” sözlerine yer verdi.