Güncelleme Tarihi:
'GÜZEL İNSANLAR İFADELERİNİ CEMAAT OLARAK YORUMLADIM'
Mahkeme başkanının, “Güzel insanlar kim, cemaat veya FETÖ mü geçti?” diye sorması üzerine Koru, şunları söyledi: “Bu 1990’ların ilk yıllarında olan bir konu. O zaman FETÖ yok, cemaat olarak adlandırılan bir grup vardı. Güzel insanlar sözünü oraya çektim. Başka yurtdışında bu tür çalışmaları olan insanlar olmadığını düşünerek oraya çektim. İfademde öyle bir şey geçiyorsa bu yanlış. Yazımda o kanaate sahip olduğum için o dönede cemaatle irtibatlı güzel insanlarla tanışmak olduysa, ev sohbetleri olmuşsa o yöne işaret edecek bir cümleyi kurdum. O zaman FETÖ yoktu, ‘güzel insanlar’ ifadelerini ben cemaat olarak yorumladım.”
'TEMELİ OLMAYAN BİR KUŞKUYU İFADE ETMİŞTİM'
Burak Akbay’ın avukatı İsmail Yılmaz da Koru’nun “Taha Kıvanç” adıyla 2010’da yazdığı yazısında, Akbay ile ilgili ithamın yanında gazeteyle ilgili “Sözcü gazetesi cemaat projesi mi?” diye ithamda bulunduğunu hatırlatarak, bu yazının bir bilgiye dayalı yazılıp yazılmadığını sordu. Fehmi Koru, “ ‘Kulis’ başlıklı bir yazıdır. Taha Kıvanç imzasıyla günlük konulara esprili yaklaşan bir yazıdır. O yazıdan öyle bir paralellik kurabildiğim için güzel insanlar arasında münasebet kurabildiğim için cemaate biraz bu konuda bir komploculuk atfederek böyle bir gazete ile irtibatlı olabilir mi? diye temeli olmayan bir kuşkuyu ifade etmiştim” diye yanıt verdi.
'ARKADAŞLARIM İŞSİZ KALMASIN DİYE'
Duruşma tanık olarak dinlenen Sözcü gazetesi başyazarı Rahmi Turan 2007’de Gözcü gazetesinin kapatılması üzerine arkadaşlarının işsiz kalmaması için Ertuğrul Akbay’a teklif götürdüğünü ve Sözcü gazetesinin de kedisinin götürdüğü bu teklif üzerine 2007’de kurulduğunu anlattı.
'TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLUYOR'
Turan ifadesinde şunları söyledi: ” ‘FETÖ destekledi’ dendiğinde elimde olmadan tüylerin diken diken oluyor. Acı acı gülmek istiyorum. Böyle bir şey olması mümkün değil. Burak Akbay’ı doğduğu 1971’den beri tanırım. ‘FETÖ okullarında okudu’ lafı bana inanılmaz bir olay gibi geliyor. Bu iddiaların hiçbiri doğru değil. Niye böyle bir iftira atılmış onu da anlamış değilim. Belki de gazetenin önünü kesmek için. Çünkü Sözcü büyük tirajlara ulaştı. Sözcü ilk günlerde 60 bin tirajla çıktı. Çünkü bütçesi uygun olmadığı için reklam yapamadı. Eğer FETÖ ile ilgili bir yayın olsaydı büyük reklamla çıkardı. O tarihte 2007’de FETÖ el üstünde tutuluyordu. Sözcü’nün yapısı muhalif bir yapıdır.”
'HİÇ KİMSEDEN TALİMAT ALMADIM'
Turan bir soru üzerine, “17-25’ten önce başka sonra başka diye bir şey yok. Aynı görüş, muhalif görüş... 55 yıllık gazeteciyim. 55 yıl içerisinde hiç kimseden talimat alarak yazı yazacak yapıda değilim. Patron da dahil buna. Çünkü o benim meslek ahlakımla ilgili. Patronun bir hakkı var işime son verir. Onun haricinde hiçbir şeyime karışamaz. Dolayısıyla FETÖ’den talimat gelecek de gazeteye manşet olacak böyle bir şey mümkün değil. Burak Akbay da dahil hiçbir arkadaşımın FETÖ ile hiç kimse gösteremez” diye yanıt verdi.
YAKALAMA KARARI KALDIRILMADI
Burak Akbay hakkındaki yakalama kaldırılmasını talep eden Avukat Celal Ülgen, davanın sanıklarından gazeteci Gökmen Ulu’nun Afrin’de görevlendirilmek istendiğini bu nedenle hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını istedi. Burak Akbay hakkındaki yakalama kararı ile diğer sanıklar hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılmasına ilişkin talebi reddeden mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.