Güncelleme Tarihi:
Twitter gibi Amerikan menşeili sosyal ağ sitelerinde ifade özgürlüğü tanımının geniş olarak yapıldığına dikkat çeken Tan, Türkiye'de hakaret ve kötü söz olarak tanımlanabilecek ifadelerin hem Amerika’da hem de Avrupa ülkelerinde ‘ifade özgürlüğü’ kavramı içinde değerlendirildiğini, dolayısıyla da ceza verilmediğini söyledi. Tan, “Fazıl Say'ın dünya çapında tanınan başarılı bir sanatçı olduğu ve dava konusu sözleri halkın benimsediği din ve değerleri aşağılamak kastı ile söylemediği aşikardır” dedi.
Avrupa Komisyonu Sözcüsünün bu ceza karşısında 'AB Komisyonu, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda ifade özgürlüğüne tam saygı göstermesinin öneminin altını çiziyor’ diyerek tepki gösterdiğini anımsatan Tan, “Aynı suç Amerika'da ya da bir Avrupa ülkesinde işlenseydi böyle bir ceza verilmeyecek ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilecekti” diye konuştu.
“İNANDIRICI ŞİDDET TEHDİDİ”
2012 sonunda İngiltere'de başsavcılılığın Twitter, Facebook ve diğer sosyal medya platformlarında yapılan her hakaret hakkında kovuşturma açılmayacağı bildirisine dikkat çeken Tan, “İngiltere'de hazırlanan ve açıklanan yeni yönetmelik uyarınca yalnızca ‘inandırıcı bir şiddet tehdidinde bulunan, belli kişi ya da kişileri hedef alan, birisini koruma amaçlı mahkeme kararını ihlal eden’ mesajlar soruşturulacaktır” diyen Tan, buna ilişkin bir de örnek verdi:
“İnandırıcı şiddet içeren eyleme örnek olarak; İngiltere'de bir bar işletmecisi, Ocak 2012'de Twitter'da bir arkadaşına, Amerika'yı imha etmeye gidiyorum, yazınca ABD'ye girişten men edilmesi gösterilebilir.”