Koray YILMAZDEMİR/BOLU, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 06, 2009 20:23
BOLU'daki Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ), piyanist ve besteci Fazıl Say’a onursal doktora unvanı verdi.
Rektör Prof. Dr. Atilla Kılıç’ın cübbesini giydirdiği Fazıl Say, davetlilere bir konser verdi.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi, kurucusu İzzet Baysal, kızı Esin Avunduk, yeğeni Ahmet Baysal ve KKTC’nin ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın ardından beşinci ‘onursal doktora’ unvanını dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say’a verdi.
Üniversitenin Gölköy Kampusu’ndaki İzzet Baysal Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene Bolu Vali Yardımcısı Hüseyin Doğan, Rektör Prof. Dr. Atilla Kılıç, Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç, Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, daire müdürleri, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Törende konuşan Müzik Bölümü Başkanı Doç.Dr. Uğur Alpagut, üniversitelerin yaratıcılığı destekleyen kurumlar olduğunu, Fazıl Say’a verilen onursal doktora unvanının onun yaratıcılığını destekleyen bir ödül olduğunu söyledi.
Rektör Prof. Dr. Atilla Kılıç da konuşmasında, "Milyonlar tarafından hayranlıkla izlenen bu sanatçımızı yürekten kutluyoruz. Yaratıcı çalışmalarıyla üniversitemizin kurucusu İzzet Baysal’ın yapıcılığını sergilemektedir. Fazıl Say aslında insan yaratıcılığını vurgulamaktadır” dedi. Konuşmasının ardından Rektör Prof. Dr. Kılıç, Fazıl Say’a cübbesini giydirdi.
FAZIL SAY'IN KONUŞMASI
Kendisine gösterilen ilgiye teşekkür eden Fazıl Say da bundan onur duyduğunu söyledi. İleriye yönelik düşünceleri arasında, bu yıllarda daha çok gezdiğim şehirleri anlatan besteler yapmak istediğini söyleyen Fazıl Say, “Mesela ‘2010 İstanbul’ yazacağım ilk senfoni. Daha sonrada diğer eserler yazacam. Sivas’ı, Diyarbakır’ı, Bolu’yu, bir çok Anadolu şehrini gördüm etkilendim. Bunlar bir proje” dedi.
Fazıl Say, bugüne kadar bestelerinde Türk kültüreyle dünya arasında küprü kurduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk edebiyatı benim için önemliydi. Nazım Hikmet, Metin Altıok'un eserleri benim için bir boşluğu dolduruyordu. Hem de benim için çok büyük bulduğum şairleri dünyaya da tanıtma projesiydi. Ama biliyorsunuz son 6 yıldır hükümet dolayısıyla bu eserlerin seslendirmesinde zorluklar çıktı. Bu aslında hazin bir durumdur. Skandaldır ama ben bunun mücadelesini kendi çapımda vermeye çalıştım. Önümüzdeki eserler hükümetin kurumlarına yani Kültür Bakanlığı’nın emrindeki kurumlara fazla iş yüklememek anlamında eserler olacaktır. Koro ve orkestrayı azaltacağım eserler olacaktır. Mücadelesi gerçekten yorucu oluyor. İptal edilen ve sansür edilen konserlerde üzüntüsü de fazla oluyor. Bu benim yüzüncü söyleyişim ama kendilerine ulaşacaktır diye düşünüyorum.”
Daha sonra piyanosunun başına geçen Fazıl Say, davetlilere unutulmaz bir konser verdi. Ayakta alkışlanan Fazıl Say, konserin sonunda Aşık Veysel’in ‘Kara Toprak’ eserini yorumladı.