Güncelleme Tarihi:
KOZYATAĞI’nda bir alışveriş merkezinde çalışan Fatma Özdemir (27), 30 Ocak 2010’da Serdar Veyseli’nin kullandığı otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Serdar Veyseli, olay yerindeki polislere isminin İbrahim Veyseli olduğunu söyledi ancak gerçek, polis merkezinde anlaşıldı. Kanında 0.76 promil alkol bulunan Serdar Veyseli’nin daha önce de iki kez alkollü yakalandığı ve ehliyetine el konduğu ortaya çıktı. Nöbetçi mahkemeye çıkartılan Veyseli, “Kadına ikinci bir otomobil çarparak ölümüne neden oldu” diye kendini savundu. Fatma Özdemir’in yanındaki arkadaşı Aslan Doğan da ifadesini değiştirerek ikinci otomobilin varlığını doğrulayınca, ilk duruşmada tutuklanan Serdar Veyseli, iki ay sonra yeniden serbest bırakıldı. Ancak Fatma Özdemir’in emekli maden işçisi babası İbrahim Özdemir, bu gelişmelere, “Kızım kim vurduya gitti” diye isyan etti. “Kızım öldü, geri getiremem ama nasıl öldüğünü, kimin çarptığı ya da nasıl çarptığını öğrenmek hakkım” diyen İbrahim Özdemir, alkollü sürücünün tahliyesine ilişkin şüphelerini şöyle sıraladı:
Cevap bekleyen sorular
“Kazayı polis bize neden 5 saat gecikme ile saat 03.00’te haber verdi. Bu süre içinde kim zaman kazandı?
Görgü tanıkları kazanın 21.00-22.00 arasında olduğunu beyan ettikleri halde, kaza tutanağına olay saati neden 22.30 yazıldı.
Gerçek olay saatiyle sürücünün alkol raporunun alındığı 23.06 saatine kadar alkol oranının düşmesi için mi beklendi?
Kaza saatinde onlarca insanın kafe ve restoranlara geldiği, gezip dolaştığı sahil yolunda neden başka görgü tanıkları bulunamadı?”