Güncelleme Tarihi:
Fatih Çemberlitaş semtinde Sultan I. Mahmut tarafından 1748 yılında inşa ettirilen Nuruosmaniye Külliyesi, 1755 yılında tamamlandı. Tarihi Kapalıçarşı'nın Nuruosmaniye çıkışında ve İstanbul'un yedi tepesinden ikincisinde yer alan külliye, cami, hünkar kasrı, çeşme, kütüphane, iki sebil, medrese, türbe, aşevi ve dükkanlardan oluşuyor. Kaderine terk edilen ve 274 yıllık geçmişi olan Nuruosmaniye Külliyesi'nin sebili kilimler yüzünden neredeyse artık görülmüyor. Sebilin estetiği, üzerine asılan kilimler nedeniyle adeta örtülü durumda. Kilimciler tarihi sebilin üzerine neden kilim asıldığı yönündeki soruları cevapsız bırakırken, sanat tarihçisi Fatih Sarımeşe, kilimlerin sebili aşağı doğru çektiğini ifade etti.
"ŞEHRİMİZİN İLK ANITSAL YAPILARINDAN BİRİDİR"
Nuruosmaniye Külliyesi hakkında bilgi veren sanat tarihçisi Fatih Sarımeşe, "Nuruosmaniye Külliyesi şehrimizin tepeleri üzerine yükselen, 18. yüzyılın ortalarında inşa edilmiş bir külliyedir. Sultan I. Mahmud döneminde inşasına başlanıyor ve o zamanlar Mahmudiye Külliyesi olarak adlandırıyor. Ancak Sultan I. Mahmud'un ani ölümünden sonra tahta geçen Sultan III. Osman döneminde külliye tamamlanıyor. Külliye, hem kendi adının hem de hanedanın adı zikredildiğinden 'Nuruosmaniye' yani Osman'ın Nur'u anlamına gelen bir isimle anılıyor. Sanat tarihi açısından çok önemli bir yapı olan sebil, barok üslubu inşa edilmiş ve şehrimizin en anıtsal ilk yapılarından biridir" diye konuştu.
"SEBİLİ AŞAĞI DOĞU ÇEKİYOR VE ŞEBEKELERE ZARAR VERİYOR"
Sarımeşe, üzerine kilimlerin asıldığı sebil hakkında da şunları söyledi: "Kapalıçarşı'ya bakan bölümünde sağ tarafta çeşme, sol tarafta da sebil yer almıyor. Çeşme, külfeti taşından inşa edilmiş, kıvrımlı hatlarıyla barok üslubun özelliğini yansıtıyor. Kitabesinde ise III. Osman'ın ismi zikrediliyor. Ancak bu çeşme çok uzun zamandır harap durumda. Hemen sol tarafta da bir sebilimiz var. Sebil de yine barok üslubun önemli temsilcilerinden biridir. Özellikle şebekeleri barok ayrıntıları çok güzel yansıtır. Mülkiyet sahipleri tarafından bu sebil bir kilimciye kiraya verildi. Kiraya verilmesinde hiçbir sakınca yok, ancak kilimci tarafından kullanılan sebilin şebekelerine asılan kilimler hem şebekelere hem de üst aksama zarar veriyor. Sonuçta sebili aşağı doğru çekiyor ve şebekelere zarar veriyor. Orası yerli ve yabancı turistlerin çok ziyaret ettiği bir yer, bu yüzden sebilimize sahip çıkmamız gerekiyor."