Fatih’in yemeğiyle birinci oldular
Güncelleme Tarihi:
Serkan AKKOÇ-Uğur CAN/İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2009 18:09
TÜRKİYE Gurme Kurulu’nun Bursa’da düzenlediği “2. Osmanlı Saray Yemekleri Yarışması”nı, Conrad İstanbul ile Hilton Oteli’nin tecrübeli aşçılarından oluşan ekip paylaştı.
Hilton ekibinin menüsünde Fatih Sultan Mehmed’in vazgeçemediği yemek olarak bilinen “Mutancana” da yer aldı. Ödüllü saray menüsü sezon boyunca Hilton Roof Bar’da isteyen müşterilere servis edilecek.
Birincisi geçen yıl Amasya’da düzenlenen yarışma, bu yıl Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış olan Bursa’da gerçekleştirildi. Türkiye’deki uluslararası 5 yıldızlı 10 otel zincirinden yaklaşık 40 şef ve aşçının takımlar halinde katıldığı yarışmada Osmanlı Sarayı’nın özgün yemekleri ortaya konmaya çalışıldı.
Hilton İstanbul’un Ali Ocak, İsmail Sözkesen, Kenan Önem ve İdris Dönmezer’den oluşan ekibi yarışmaya yaklaşık 6 ay öncesinden hazırlanmaya başladı. Hilton’daki görevlerinin dışında kütüphanelerde, tarihi kitapçılarda ve internet üzerinden Osmanlı Saray Mutfağı’nın gizlerine ulaşmaya çalışan ekip, yarışmaya katılacağı menüyü belirledi. Hilton ekibi, “Dövme Çorbası” “Piruhi Mantısı”, Fatih Sultan Mehmet’in en sevdiği “Mutancana” yemeği ve “Keşkül-ü Fukara” tatlısından oluşan menüyü, aslına en uygun şekilde hazırlayabilmek, “tüyo” alabilmek için eski ustalarının da kapısını çaldı.
Türkiye Gurme Kurulu Yönetim Kurulu Üyesi ve Hilton İstanbul Yiyecek-İçecek Operasyon Müdürü Hasan Sabuncu iki yıldır Osmanlı yemeklerini canlandırma ve sadece Türkiye’ye değil tüm dünyaya kazandırma amaçlı çalışmalar içinde olduklarını belirterek, şunları söyledi:
“Hilton İstanbul olarak yaklaşık 4 aydır hazırlanıyoruz. 13. yüzyıldan, 18. yüzyıla kadar ulaşan orijinal Osmanlı saray yemeklerini verebilmek için ciddi bir hazırlık süreci geçirdik. Orijinal içeriğine bağlı kalarak, biraz geliştirerek bugünkü yarışmaya girdik. Büyük bir başarıyla yarışmadan birinci olarak ayrıldık. Fatih Sultan Mehmed’in vazgeçemediği ‘Mutancana’ Osmanlı saray mutfağında haftada en az 2-3 defa pişen bir ana yemek. Zor pişen bir kuzu eti yemeği. Bu çok özel bir yemekti bizim için. Büyük araştırmalar neticesinde hazırladık ve başarılı olduk. Kuvvetli bir jürinin elemesi sonucunda kazanılmış bir yarışma. Bu menüyü ve daha önce ödül kazandığımız yarışmalardaki diğer menülerimizi Hilton İstanbul Roof’da servis etmeye devam ediyoruz.”
Hilton Ekibi'nin menüsü şöyle:
Dövme Çorbası:
Buğday, tiftiklenmiş Denizli pilici eti ve erişte gibi ana malzemelerden oluşan Erzurum yöresine ait çorba reyhan ve defne yaprağıyla servis ediliyor.
Piruhi Mantısı:
Orta Anadolu keklik eti, lor peyniri, tahin ve pekmez ana malzemesinden oluşan ve çok özel bir kapatma şekliyle hazırlanan Piruhi Mantısı, taragonlu közlenmiş kırmızı biber ve soya filiziyle servis ediliyor.
Mutancana:
Fatih Sultan Mehmed’in en sevdiği yemek olarak bilinen Mutancana, içinde nohut, kestane, kuş üzümünün bulunduğu Mevlevi pilavı; kuzu sokumundan üretilen kuzu etinin özel tekniklerle pişirilmesiyle hazırlanıyor. Yemek kuzu etinin altına kayısı, sarımsak, arpacık soğanı ve badem eklenerek özel sosuyla birlikte servis ediliyor.
Keşkül-ü Fukara:
Yemeğin sonunda tatlı olarak sunulan Keşkül-ü Fukara, Hilton ekibinin ilginç hikayesinden etkilenmesi sonucu menüye dahil edilmiş. Ekibin araştırmaları sonucunda Kanun-i Sultan Süleyman döneminde kadıların boyunlarına taktığı yarım hindistan cevizine benzeyen kaselerle para topladıkları ve bu toplanan paraları bir yardım kuruluşu havuzunda bir araya getirdiklerini öğrenilmiş. Bu paralarla hazırlanan ve yoksul insanlara dağıtılan Keşkül-ü fukara dondurulmuş nar suyu ve özel şekerden yapılmış süslemesi eşliğinde sunuluyor.
Birincisi geçen yıl Amasya’da düzenlenen yarışma, bu yıl Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış olan Bursa’da gerçekleştirildi. Türkiye’deki uluslararası 5 yıldızlı 10 otel zincirinden yaklaşık 40 şef ve aşçının takımlar halinde katıldığı yarışmada Osmanlı Sarayı’nın özgün yemekleri ortaya konmaya çalışıldı.
Hilton İstanbul’un Ali Ocak, İsmail Sözkesen, Kenan Önem ve İdris Dönmezer’den oluşan ekibi yarışmaya yaklaşık 6 ay öncesinden hazırlanmaya başladı. Hilton’daki görevlerinin dışında kütüphanelerde, tarihi kitapçılarda ve internet üzerinden Osmanlı Saray Mutfağı’nın gizlerine ulaşmaya çalışan ekip, yarışmaya katılacağı menüyü belirledi. Hilton ekibi, “Dövme Çorbası” “Piruhi Mantısı”, Fatih Sultan Mehmet’in en sevdiği “Mutancana” yemeği ve “Keşkül-ü Fukara” tatlısından oluşan menüyü, aslına en uygun şekilde hazırlayabilmek, “tüyo” alabilmek için eski ustalarının da kapısını çaldı.
Türkiye Gurme Kurulu Yönetim Kurulu Üyesi ve Hilton İstanbul Yiyecek-İçecek Operasyon Müdürü Hasan Sabuncu iki yıldır Osmanlı yemeklerini canlandırma ve sadece Türkiye’ye değil tüm dünyaya kazandırma amaçlı çalışmalar içinde olduklarını belirterek, şunları söyledi:
“Hilton İstanbul olarak yaklaşık 4 aydır hazırlanıyoruz. 13. yüzyıldan, 18. yüzyıla kadar ulaşan orijinal Osmanlı saray yemeklerini verebilmek için ciddi bir hazırlık süreci geçirdik. Orijinal içeriğine bağlı kalarak, biraz geliştirerek bugünkü yarışmaya girdik. Büyük bir başarıyla yarışmadan birinci olarak ayrıldık. Fatih Sultan Mehmed’in vazgeçemediği ‘Mutancana’ Osmanlı saray mutfağında haftada en az 2-3 defa pişen bir ana yemek. Zor pişen bir kuzu eti yemeği. Bu çok özel bir yemekti bizim için. Büyük araştırmalar neticesinde hazırladık ve başarılı olduk. Kuvvetli bir jürinin elemesi sonucunda kazanılmış bir yarışma. Bu menüyü ve daha önce ödül kazandığımız yarışmalardaki diğer menülerimizi Hilton İstanbul Roof’da servis etmeye devam ediyoruz.”
Hilton Ekibi'nin menüsü şöyle:
Dövme Çorbası:
Buğday, tiftiklenmiş Denizli pilici eti ve erişte gibi ana malzemelerden oluşan Erzurum yöresine ait çorba reyhan ve defne yaprağıyla servis ediliyor.
Piruhi Mantısı:
Orta Anadolu keklik eti, lor peyniri, tahin ve pekmez ana malzemesinden oluşan ve çok özel bir kapatma şekliyle hazırlanan Piruhi Mantısı, taragonlu közlenmiş kırmızı biber ve soya filiziyle servis ediliyor.
Mutancana:
Fatih Sultan Mehmed’in en sevdiği yemek olarak bilinen Mutancana, içinde nohut, kestane, kuş üzümünün bulunduğu Mevlevi pilavı; kuzu sokumundan üretilen kuzu etinin özel tekniklerle pişirilmesiyle hazırlanıyor. Yemek kuzu etinin altına kayısı, sarımsak, arpacık soğanı ve badem eklenerek özel sosuyla birlikte servis ediliyor.
Keşkül-ü Fukara:
Yemeğin sonunda tatlı olarak sunulan Keşkül-ü Fukara, Hilton ekibinin ilginç hikayesinden etkilenmesi sonucu menüye dahil edilmiş. Ekibin araştırmaları sonucunda Kanun-i Sultan Süleyman döneminde kadıların boyunlarına taktığı yarım hindistan cevizine benzeyen kaselerle para topladıkları ve bu toplanan paraları bir yardım kuruluşu havuzunda bir araya getirdiklerini öğrenilmiş. Bu paralarla hazırlanan ve yoksul insanlara dağıtılan Keşkül-ü fukara dondurulmuş nar suyu ve özel şekerden yapılmış süslemesi eşliğinde sunuluyor.