Fatih’in üvey annesi az kalsın Bizans’a gelin gidecekti

Güncelleme Tarihi:

Fatih’in üvey annesi az kalsın Bizans’a gelin gidecekti
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2005 01:28

Bizans’ın son imparatoru Konstantin Paleologos, başkenti İstanbul’u fethederek Bizans’ı yıkan Fatih Sultan Mehmed’in az daha üvey annesi ile evlenecekti. Konstantin, Fatih’in babası İkinci Murad’ın dul hanımlarından birine, Sırp Prensesi Mara’ya talip olmuştu ve bu evlilik yapılabilseydi, Fatih büyük ihtimalle üvey annesinin kocasının hükümdar olduğu ülkeye karşı savaşmayacak, dolayısıyla İstanbul’u fethetmeyecek ve tarih de başka türlü yazılacaktı.

BİZANS’ın son imparatoru Konstantin Paleologos, başkenti İstanbul’u fethederek Bizans’ı yıkan Fatih Sultan Mehmed’in az daha üvey annesi ile evlenecekti.

Konstantin, tahta çıkmadan önce evlendiği iki eşini de kaybetmişti. İmparator olunca üçüncü bir evlilik yapmak istemiş, uzun süre kendisine láyık bir kadın aratmış ve nihayet Fatih’in o sırada artık hayatta bulunmayan babası İkinci Murad’ın hanımlarından birine, Sırp Prensesi Mara’ya talip olmuştu.

Bu evlilik yapılabilseydi, Fatih büyük ihtimalle üvey annesinin kocasının hükümdar olduğu ülkeye karşı savaşmayacak, dolayısıyla İstanbul’u fethetmeyecek ve tarih de başka türlü yazılacaktı.

Konstantin Paleologos’a, 1449’da Bizans tahtına çıkmasından hemen sonra ardarda zevce adayları sunuldu ve her aday üzerinde uzun uzun tartışıldı. Venedik Doçu’nun, Portekiz Kralı’nın ve Trabzon Rum İmparatoru’nun kızları, adaylardan sadece birkaçıydı. Konstantin’in evlilik konusunda en güvendiği kişi ise, hususi kátibi ve fedakár sırdaşı George Françis idi.

Françis’in, imparatorunu evlendirmek aşkıyla dolaşmadığı yer, dökmediği dil kalmamış, Trabzon’a ve Gürcistan’a yaptığı uzun ve zahmetli yolculuklar iki sene kadar sürmüştü. Françis, Trabzon Rum İmparatoru’nun kızını almak için çabaladığı sırada, İkinci Murad’ın vefat haberini almış ve aklına hemen yeni bir gelin adayı gelmişti: İkinci Murad’ın eşlerinden biri olan Sırp Prensesi Mara, yani Fatih’in üvey annesi... Prenses Mara, Sırp Despotu George Brankoviç’in Ortodoks mezhebine bağlı olan kızıydı. Evlilik tartışmaları, kocasının ölümünden sonra babasının yanına dönmüş olan Mara’nın kulağına da gitti ama kocasının hatırasına hálá bağlı olan prenses, böyle bir ihtimali şiddetle reddetti. Yaşı zaten 50’ye yaklaşmıştı ve doğduğu memleketteki bir manastıra kapanmaya da karar vermişti. Kararını yerine getiren Mara, sıradan bir rahibe olarak manastıra kapandı ve dünyadan elini-ayağını çekti.

Françis, Mara’dan yüz bulamaması üzerine Trabzon Rum İmparatoru’nun kızı ile Gürcistan Kralı’nın kızını düşünmeye başladı. Her iki prensesin resimlerini, özelliklerini ayrıntılarıyla anlattığı mektuplarla beraber İmparator Konstantin’e gönderdi, bir seçim yapmasını istedi ve Konstantin, Gürcü prensesi üzerinde karar kıldı. Gürcistan’a geçen Françis de, Kral’ı kızını İstanbul’a gelin olarak göndermeye ikna etti.

Daha sonra İstanbul’a dönen Françis, yanında Gürcistan elçisini de getirdi ve imparatorun huzuruna beraberce çıktılar. Konstantin, elçiye nişanlısını almak üzere Françis’i ilkbaharda bir kadırgayla Gürcistan’a göndereceğini söyledi ve prensesin yol hazırlıklarını yapmasını istedi. Ama, Françis, Gürcistan’a hiç gidemediği gibi güzel Gürcü nişanlı da hiçbir zaman İstanbul’a gelemedi, zira birkaç ay sonra ortada ‘Bizans’ diye bir devlet kalmadı. İmparator Konstantin, İstanbul’u kuşatan ordumuzun karşısında son güne kadar kahramanca savaştı ve 29 Mayıs günü şehrin düştüğünü görünce yakın adamlarıyla beraber kaçmaya karar verdi. Kaçış yolunda ganimet arayan Türk askerleriyle karşılaşınca çıkan çatışmada öldürüldü. Fatih’in arattığı cesedi, daha sonra ölüler arasında kafası kesilmiş halde bulundu ve imparatorlara mahsus kırmızı çizmelerinden tanındı.

Sorular ve cevaplar (Mehmet Nuri YILMAZ)

Cennette erkekler için huriler vaat ediliyor, peki kadınlar için de erkek melekler mi vaat ediliyor?

A.K./İSTANBUL

- Ayet ve hadisler, cennette hem dünya kadınlarının, hem de hurilerin bulunacağını ve bunların cennetlik erkeklerle evleneceklerini açıkça bildirmiştir. Huriler melek değil, cennet kadınlarıdır. Bunların dünya kadınlarından olduğunu ileri sürenler de vardır. Cennetteki dünya kadınları için erkek meleklerin verilmesi söz konusu değildir. Zira meleklerde erkeklik-dişilik yoktur. Ancak bir hadiste belirtildiğine göre Allah, cennet için yeniden bazı nesiller (kadın ve erkek) yaratacaktır. Cennette cinsel hayata ilişkin olarak vurgulanması gereken husus, cennette kadın olsun, erkek olsun hiç kimsenin bekár kalmayacağıdır. Herkesin mutlaka bir eşi ve etrafında hizmet eden gılman (cennet elemanları) bulunacaktır.

Taha Suresi ayet 12’de Hz. Musa’ya hitaben ‘Nalinlerini (pabuçlarını) çıkar’ deniliyor. Nalinler neyi remzediyor?

Osman YAŞAR/ALMANYA

- Musa Peygamber, Sina Dağı’nda Yüce Yaratıcı’nın hitabına mazhar olduğu sırada nalinlerini çıkar diye emrolundu. Kimi müfessirler, ayağındaki nalinlerin hayvan derisinden yapıldığı için çıkarılması emrolundu derken, Beyzavi mal ve evlat sevgisinin kastolunduğunu söylemektedir. Aslında bu bir saygı ifadesidir. Nitekim, kutsal mekánlara girilirken ayakkabılar çıkarılır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!