Güncelleme Tarihi:
Saadet Partisi’nin başına geçtikten sonra, partiyi lağvedip Ak Parti’ye katılacağı iddialarına yanıtı sert: “Bizi kimse Numan Kurtulmuş’la karıştırmasın. Bu son derece art niyetli bir yalan ve iftira. Bunu iddia edenler bilinçli olarak bunu yapmaktalar ve en küçük bir delil dahi ortaya koyamazlar. Ayrıca böyle bir müdahalenin yapılmasında kullanılacak en son kişi herhalde bendenizimdir.” Numan Kurtulmuş’un Ak Parti’ye katılmasını ise doğal karşılayan Erbakan “Çünkü AKP ve Numan Kurtulmuş başından beri aynı çizgideler. Aynı amaçlara, aynı düşünceye sahip insanların bir arada olmaları son derece doğal” diyor.
Fatih Erbakan üniversite öğrencisi iken, Milli Gençlik Vakfı’nda Üniversite Temsilcisi oldu. Fazilet Partisi’nde Çankaya ilçe teşkilatında 1999 seçimlerinde seçim kampanyasını yürüttü. Daha sonra da SP Ankara İl Gençlik Kolları’nda görev yapıp 2002 seçimleri için çalıştı. Babasının vefatından sonra da GİK üyesi olarak yaklaşık 50 ilde 150’ye yakın programa konuşmacı olarak katıldı.
Erbakan gibi bütün İslam Alemi’nin doğal bir lider olarak gördüğü bir kimsenin evladı olmak elbette ki büyük bir şeref ve bahtiyarlık. Aynı zamanda büyük bir sorumluluk. Biz siyaseti çok önemli bir dini vecibemizi yerine getirmek için yapıyoruz. İlk işimiz, 1 Haziran’da yeniden yapılacak Ağrı seçimlerine ciddi bir şekilde hazırlanmak olacak. Arkasından “MG’ün özüne dönüş hareketi” başlatılacak. Hedefimiz, ilk seçimde partimizi TBMM’ne taşımak, bir sonraki seçimde iktidar yapmak.
ADİL DÜZEN, 100 BİNLİK PLANDI
D-8’leri en kısa zamanda D-60’lar haline getirip ‘Adil Bir Dünya’nın inşasını başlatacağız. RP döneminde kapitalizmin tek alternatifi olan Adil Düzen’i biz onu 1/100 binlik plan olarak ancak ortaya koyabildik. Halbuki onun 1/10 binlik, 1/binlik planlarının yapılması gerekiyordu. Hedeflerimiz arasında bunu güncellemek var. Adil Düzen 90’larda ortaya konmuş. Günümüz şartlarında somut bir söylem ortaya koymanız lazım. Onu çalışacağız.
AK PARTİ’DEN TEKLİF ALDI MI?
Hayır, teklif gelmedi. Herhalde teklif dahi edilemez olduğunu düşündüler. Ak Parti’de siyaset yapmayı hiçbir zaman düşünmedim. Bizim için önemli olan herhangi bir makama gelip kuru kuruya siyaset yapmak değil. Pek çok konuda bizim temel ilkelerimize uymayan bir yol izlediği için AKP ye geçmemiz söz konusu değildir.
BABASI ERDOGAN’LA GİDENLERE KIRILDI MI?
Yıllarca kendilerine Milli Görüş’ü anlattığı öğrencilerinin o çizginin dışına çıkmalarından dolayı onlar için üzülmüştür elbette ki.
Merhum liderimiz, şahsımızla ilgili bize özel bir yol haritası çizmedi ve bir misyon yüklemedi. Bu davanın bir ferdi olarak onun Milli Görüşçülere yüklediği misyona sahip çıkmaya çalışıyoruz.
AİLESİ ADAYLIĞINA NE DEDİ?
Rahmetli babamın yaşadığı sıkıntıları çok iyi bildiklerinden böyle ağır bir yükün altına girmeme aslında gönülleri razı olmuyor. Fakat davamız uğrunda, milletimiz için bir hizmette bize ihtiyaç duyulduğundan dolayı daha iyi yapacak birisi de yoksa buna rıza gösteriyorlar ve destekliyorlar.
GİDENLERİ GERİ ÇAĞIRACAK
Milli Görüş, kurtuluşun tek adresidir ve kapıları herkese açıktır. Bugün AKP de bulunan herkesin asıl yeri toplanma merkezi aslında SP’dir. Yeniden Milli Görüş çizgisinde birleşmek için eski Milli Görüşçüleri de partimize davet edeceğiz. Milli Görüş çizgisinden sapmadan ve politik kulvarımızı daraltmadan herkese kucak açacağız. Siyaset uzun soluklu bir iş. Yoksa dava adamı olunmaz.
ERDOĞAN CUMHURBAŞKANI ADAYI OLURSA, OY VERECEK Mİ?
Bu sorunun cevabını vermek için henüz erken. Cumhurbaşkanı adayları, başbakanın kim olacağı belli olmamıştır. Biz, 4 Mayıs sonrası bu hususu kapsamlı bir şekilde istişare edeceğiz. İnşallah milletimiz için, ülkemiz için, İslam Alemi için en hayırlısı olur.
SAADET AÇILIMI
Popüler tabirle açılım diyorlar. Erbakan Hoca, çok zıt özellikleri bünyesinde barındıran biriydi. Uçak sanayinde çok sağlam bir parça üreteniz lazım. Her türlü hava koşullarına ve türbülansa dayanıklı ama aynı zamanda çok hafif. Ama sağlamlık ve hafiflik birbirine çok zıt özellikler.
Çok tesirli ilaç yaparsınız ama yan etkisi büyük olur. Bir hareketin lideri, ama onu bir kitle hareketine dönüştürmeyi de başarmış. RP milli görüş çok ciddi ideolojik temelleri olmasına rağmen, çok büyük oylara ulaşabildi. Sadece içine kapalı izole marjinal bir parti olmamalıyız. Milli Görüş’ün toplanma yeri Saadet Partisi’dir. Göreve gelirsek, kurumsal olarak da herkese bu çağrıyı yaparız.
GEZİ’YE HİÇ GİTMEDİM
Gezi’ye hiç gitmedim. Bü ülkede 60 senedir en büyük baskılara inançlı kesim maruz kaldı. RP kapatıldı. Ama çıkıp bir tane cam çerçeve kırmadılar. Bize müdahale edildi diye taşkınlık yapmalarını uygun görmedim açıkçası.
BAŞBAKAN’IN 3 ÇOCUK SÖYLEMİ
Bir başbakan buna doğrudan doğruya müdahale etmesi tartışılabilir. Ama bir Müslüman olarak, Başbakan’ın inançlı bir insan olarak söylemesinde bir beis görmedim. 3 çocuk söyleminin de büyütüldüğünü düşünüyorum. Baskı zulüm varmış gibi bir reaksiyon gösterildi. Hiç hoş olmayan görüntüler ortaya çıktı.
BAŞBAKAN’A DİKTATÖR DEMEK AŞIRILIK
Başbakan Erdoğan’ın, 12 yıl boyunca sürekli olarak yüzde 50 oy alarak başarısını tazelemiş olması, daha rahat davranmasına, bütün milletin arkasındaymış gibi düşünmesine neden olmuş olabilir. İnsan psikolojisi bu. Ama diktatör denmesi doğru değil. Bazı konularda inisiyatif sahibi olmak istemesi, bütün konularda kendi fikrinin alınması gibi durumlar söz konusu oluyor. Daha önceki başbakanlarda böyle bir yönetim anlayışına alışık değildik ama diktatör denmesi de çok aşırı.
BİLAL ERDOĞAN’LA HİÇ ARKADAŞ OLMADIK
Bilal Erdoğan’ı yakından tanımıyorum. Yakın bir akrabamızın düğünü için yanılmıyorsam 1994’te Ankara’ya gelmişlerdi, en son o zaman görmüştüm. Bir de Tayyip Bey’in annesinin cenazesinde karşılaştık. Onlar İstanbul’da biz Ankara olduğumuz için bir arkadaşlığımız olmadı. Bazı toplantılarda karşılaşmak dışında, sürekli görüşen, buluşan bir arkadaşlık ilişkimiz yoktu. Bir arkadaşlık vardı da onu kestik değil yani.
ANNEM GİBİ EŞİM DE FEDAKARLIK YAPACAK
Siyasete atıldığımda şimdiye kadar olduğu gibi annesi yükün çoğunu omuzlamış olacak. Aynen rahmetli annem gibi. O da birçok kritik noktadan babamın yokluğunu hep anlatırdı. Ben ilkokuldayken, top oynarken arkadaşımla çarpıştım, dişlerim kırıldı. Babam şehir dışındaydı. Sünnet olduğum sırada bile işlerinden dolayı gelemedi. Ancak akşam saatlerinde gelebildi. Hep en zor zamanlarda annem bize sahip çıktı. ‘Size hem annelik hem babalık yaptım’ derdi. Genel başkan olmamız durumunda eşim Beyza Hanım’ı öyle günler bekliyor diyebiliriz.
DIŞARIDA TEK BAŞINA BİR HAYATIM OLMADI
Annemin üzerimize titreyen bir yapısı vardı. Çok tedbirli bir insandı. Tek başıma bakkala ya da arkadaşlarımla bir yere gitmeme izin vermezdi. Sadece Necmettin Erbakan’ın oğlu olduğumdan değil, bir anne olarak herkesin tedbirli olması gerektiğini düşünürdü. O yüzden dışarıda tek başıma bir hayatım olmadı prensipli olarak, aşırı sokakta olmamızdan hoşlanmazdı. Kötü niyetli insanlar olabilir, araba çarpabilir diye endişeleri vardı.
BABAMDAN TOKAT YEDİĞİMİ HATIRLAMIYORUM
Babamdan tokat yediğimi hatırlamıyorum ama çocukluğumda, gürültü yapıyorum diye ya da çeşitli sebeplerle kızdığı zamanlar olmuştur. Babamla aramızda çok ciddi bir yaş farkı olmasına rağmen, aramızda çok ciddi bir problem olmadı.
EŞİMDEN ÖNCE FLÖRT ETMEDİM
Kimseyle flört etmedim. Eşimle görücü evlendik ama karşılıklı anlaştığınızı görme aşamaları her zaman oldu. Önümüzde bir kongre var. Tansiyonu yüksek bir atmosferdeyiz. Çok ciddi konu. Heyecan dorukta. Fatih Bey işi gücü bırakmış bunlarım mı anlatmış derler.