Metehan DEMİR / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2010 00:00
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ankara’da Doğan Medya Center’da kahvaltıya katıldı.
Akdağ “AK Parti’nin düzeni ve insanların yaşam tarzını değiştirmek gibi bir düşüncesinin olmadığının görülmüş olması lazım” dedi.
SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, “Partimizde insanların birbirinden farklı ve zıt yaşam tarzları olabileceğini kabullenmeyenler ve bilmeyenler vardı. Bunlar da zamanla bunu gördü, anladı ve saygı duyulması gerektiğini öğrendi” dedi.
Bakan Akdağ, Ankara’da Doğan Medya Center’deki kahvaltıda şunları söyledi:
Kuruntular var
“Türkiye’de hâlâ AK Parti ile ilgili rejimi değiştireceği İslami düzeni getireceği yönünde kuruntular var. İktidara geleli 7 seneyi geçti. Artık partimizin düzeni ve insanların yaşam tarzını değiştirmek gibi bir düşüncesi olmadığının görülmüş olması lazım. Ama öte yandan biz de samimi olalım, bizim de partimizde insanların birbirinden farklı ve zıt yaşam tarzları olabileceğini kabullenmeyenler ve bilmeyenler vardı. Bunlar da zamanla bunu gördü, anladı ve saygı duyulması gerektiğini öğrendi. Yani her şey zamanla oturdu ve gelişti. Artık Türkiye’de kimsenin birbirinden şüphe duymaması gerekir.
Bana göre, bir partinin, hükümetin işi, insanların hayat biçimlerini değiştirmeye uğraşmak olmamalı. Kimseye ‘Ben iktidardayım, sen artık böyle yaşayacaksın’ diyemezsiniz. Hükümetin işi insanlara hizmet götürmek, uçak uçurmak, güçlü refah içinde hayatlar sağlamak olmalı. Tartışmalara girmek olmamalı. Tartışmaları sivil toplum örgütleri, yazarlar, çizerler ve cemaatler yapsın. “
AK Parti’nin getirdiği kapalı yerlerdeki sigara yasağının bir süre sonra gelecek alkol yasağına zemin hazırlayacağı iddialarına ve yakında sigara yasağının yumuşatılacağına ilişkin sorulara Akdağ’ın yanıtları şöyle oldu:
Sigara yasağı
“Ne ilgisi var. Alkol yasağı söz konusu bile değil. Evet tabii ki alkol tüketiminin az olmasını insan sağlığı açısından isteriz. Ama bunu dinen yasaklama anlamında gündeme getirmek aklımızdan bile geçmez. İnsanlara hiçbir yasak getiremezsiniz. Avrupa’da alkol tüketiminin azaltılması için bir kampanya var. Bir türlü başlatılamadı. Bu nedenle biz de başlatamıyoruz. Sigara yasağının yumuşatılması ile ilgili muhalefetin iki girişimi oldu. Şahsen ben buna tamamen karşıyım. İtiraf etmek gerekirse biz bu yasak konusunda Avrupa’nın da ilerisine geçtik. Ama zaten 2012’de Avrupa Birliği’nde de yasak bizim seviyemize gelecek. O zaman bir ileri bir geri adım atmak bize yakışmaz ki. Eğer AK Parti’den de talep gelirse yasak yumuşayabilir Ama yine de, eğer AK Parti’den de milletvekilleri ile birlikte bir girişim olursa ve yasada esneme istenirse o zaman beni aşar ve bazı adımlar atılabilir.
Bu arada, size ilk kez açıklayayım. Yakında sigara ile ilgili ilginç bir reklam kampanyasına başlayacağız. Senaryosu için ben akıl verdim. Reklamlarda, sigara için bir erkeğin, koktuğu için beğendiği kızın ondan uzaklaşması canlandırılacak. Yani sigara kaybettirir teması işlenecek. Bunun tersi çekimler de yer alacak. Halen Türkiye’de yasakla, sigara içme oranı yüzde 33’den 31’e indi.
Bacanak komedisi
DOMUZ gribi ile ilgili çıkarılan spekülasyonun haddi hesabı yok. Diğer ülkelerde ölümler az gösteriliyor. Bizde 600’ü geçti. Çünkü, samimi rakamları açıkladık. Artık ölümler günde 1-2’ye düştü. Aşı yaptırılmasını istediğimde bana bir milletvekili gelip ‘ya bacanağın ile ortakmışsın, malı götürmüşsün. O yüzden ısrar ediyormuşsun’ dedi. Ne diyeyim, benim eşimin kız kardeşi bile yok. Ama, aylardır bir bacanak iftirasını temizlemeye uğraşıyorum.”
Tekila içen kadın üye
AK Parti’nin atamalardaki seçimlerinde liyakattan ziyade muhafazakâr ve kendisi gibi yaşam tarzı olanları seçtiği yönündeki iddialara Bakan Akdağ şunları söyledi: “Ben hiçbir zaman buna dikkat etmedim. Evet belki bu daha rahat çalışabileceği kişiler anlamında böyle olabilir ama biz, hayat görüşü ne olursa olsun, işini iyi yapanlara öncelik veririz. Normalde benim çalışma prensibim de böyle. Mesela bir kadın bilim kurulu üyemiz var. Meksika’da bir toplantıya gittiğimizde içtiği tekilaya rağmen halen ayakta kalmasına hayret etmiştim ve ‘Helal olsun, erkeklerin içemediğini içti. Sıkı içiyormuş meğer. Bir şey de olmadı’ demiştim. Aklımdan ‘Neden içiyor’ sorusu bile geçmemişti.”