Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2006 12:18
İzmir'de okul arkadaşı 14 yaşındaki T.K.'yı faltaçayla yüzünden yaralayan, serbest kaldıktan sonra da tehditlerini sürdüren ilköğretim okulu öğrencisi 15 yaşındaki C.Y.'a mahkeme, ‘bir hafta evden çıkmama’, ‘kaydını başka okula aldırma’ ve ‘eğitim yılı sonuna kadar yaraladığı öğrencinin okuduğu okula yaklaşmama’ cezası verdi. -
Karara uymazsa tutuklanacak olan C.Y. pişman olduğunu söylerken, baba A.Y., bir türlü iş bulamadığını söylediği İzmir'de daha fazla kalmaları halinde çocuklarının suç makinasına dönüşeceğini belirterek, “Yol parasını bulur bulmaz memlekete döneceğiz” dedi.
Olay, 15 gün önce Narlıdere'deki İhsan Çelik İlköğretim Okulu'nda meydana geldi. İddiaya göre C.Y., okuldan bir çocuğun cep telefonunu bıçak zoruyla aldı. Bu olayı gören okulun nöbetçisi 8'inci sınıfta okuyan T.K., aynı mahallede karşı karşıya oturdukları 4'üncü sınıf öğrencisi C.Y.'den cep telefonunu geri vermesini istedi.
Buna kızan Diyarbakırlı bir ailenin 5 çocuğundan 3'üncüsü olan C.Y., “Sen bu işe ne karışıyorsun” diyerek T.K.'ya çıkıştı. Birbirleriyle kavga etmeye başlayan iki öğrenciyi arkadaşları ayırmak istedi. C.Y., yanında taşıdığı falçatayı çıkartıp T.K.'nın sol yanağını boydan boya çizdi. Kanlar içerisinde kalan T.K. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastenesi'ne kaldırıldı. Yüzüne 25 dikiş atılan T.K. taburcu edildi.
DAHA SONRA DA BIÇAKLA TEHDİT ETTİ
Karakol ekibi tarafından yakalanan C.Y., Çocuk Bürosu'na teslim edildi. İşlemlerin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen C.Y. savcılıkça serbest bırakıldı. C.Y., iddiaya göre önceki gün yine okulda 8'inci sınıf öğrencisi T.K.'nın yanına gidip bıçakla tehdit etti. T.K.'nın ailesinin şikayetçi olması üzerine C.Y., polis tarafından gözaltına alınıp ‘bıçakla kasten yaralamaya teşebbüs, bıçakla tehdit’ suçlarından adliyeye sevkedildi. Nöbetçi savcıya ifade veren C.Y. tutuklanması istemiyle nöbetçi mahkemeye gönderildi.
‘BIÇAK CEBİMDEYDİ, ELİME ALMADIM’
Yanında avukatı bulunan C.Y., hakim huzurunda verdiği ifadesinde “Okula geç başladım. Ailemle Diyarbakır'dan 9 ay önce geldik. T.K. ile aynı mahallede oturuyoruz. İki hafta önce ben sınıf nöbetçisiydim. T.K. ise kapı nöbetçisiydi. T.K.'nın küçük bir öğrenciyi dövdüğünü gördüm.
‘Çocuğu niçin dövüyorsun diye sordum’. Bana ‘Sana ne lan’ dedi ve ittirdi. Müdür yardımcısının odası önünde, yanımda taşıdığım falçatayı çıkartıp kendimi korumak istedim. Bir kez yüzüne salladım. Dün de T.K.'nın sınıfına gittim. Orada benim İngilizce dersim vardı. İngilizce defterini vermesini istedim. Kimseyi tehdit etmedim. Bıçak cebimdeydi elime almadım” dedi.
C.Y.'nin avukatı Aybike Neşeli, “Kendisi öğrencidir. Yaşı küçük. Okula gitmesi lazım. Eğitimine de devam etmek zorunda. Kendi okulundan başka bir okula gidebilecek şekilde tedbire hükmedilmesini talep ediyoruz” dedi. Hakim Mehmet Özcan, “C.Y.'ye tekrar T.K. ile kavga edip etmeyeceğini” sordu. C.Y., ise “Bana sataşırsa, bulaşırsa yine döverim, ancak bana bir şey demez ise ben de kendisine bir şey yapmam” dedi.
KARARA UYMAZSA TUTUKLANACAK
2'inci Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mehmet Özcan, C.Y.'yi Amerikanvari bir cezaya çarptırdı. Özcan, C.Y.'ye “5395 sayılı Çocukları Koruma Kanunu'na göre (20- 1/a maddesine göre) 1 hafta süre ile evinden dışarı çıkmama, ayrıca T.K.'nın bulunduğu okula ve yakın civarına girmeme ve bu amaçla bulunduğu okuldan başka bir okula kaydının alınması tedbirinin uygulanmasına karar verdi. C.Y. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Hakim ayrıca bu kararın bir kopyasının süphelinin anne, babasına ve okul idaresine verilmesini istedi. C.Y.'nin karara uymaması halinde tutuklanıp cezaevine gireceği belirtildi.
‘ÇOK PİŞMANIM’
Yaptıklarından çok pişman olduğunu söyleyen C.Y., “Ailece 9 ay önce Diyarbakır'dan buraya geldik. Okula geç yazdırıldım. Akrabamız olan O. ile gezmeye başlayınca pis işleri yapmaya başladım. Ailemin durumu iyi değil. O., ile okuldaki öğrencilerin yolunu kesiyorduk. Ben bıçağı boğazlarına dayıyorum, O., ise cebindeki paraları alıyordu. Şimdiye kadar çok öğrenciden bu şekilde para aldım. Bu karar çok geç verildi. Dünden beri dışarı çıkmıyorum. Evde hapis hayatı yaşıyorum. Diyarbakır'a geri döneceğiz. Orada okumaya devam edeceğim. Okuyup doktor olacağım. Büyük şehir bize göre değilmiş” dedi.
‘DİYARBAKIR'A DÖNECEĞİZ, YOKSA ÇOCUKLAR SUÇ MAKİNASI OLACAK’
C.Y.'nin babası A.Y., ise “Uzun zamandır iş arıyorum. Bir türlü bulamadım. Ekonomik kriz içindeyiz. Eve ekmek alacak paramız yok. Kirayı akrabalarım ödüyor. Oğlumun olayı bizi çok üzdü. Valiliğe gidip memlekete dönmek için yardım istedim. Bugün git yarın gel diye oyalıyorlar. Yol parasını bulur bulmaz memlekete döneceğiz. Yoksa çocuklarım burada suç makinası olacak” dedi.
‘TEHDİTLERİ SÜRÜYOR’
T.K.'nın annesi E.K. ise “Dört çocuğum var. İki hafta önce bu olay başımıza geldi. Yeşil kartlı olmamız yüzünden oğlumun yüzündeki izi ameliyat ettiremiyoruz. Dün yine okulda T.K.'yı, sonra da ablası 17 yaşındaki Y.K.'yı çalıştığı kuaför dükkanına gidip boğazlarına bıçak dayayıp tehdit etmiş. Çocuklarım bu olaylardan sonra sokağa çıkamaz oldu.
Sürekli oğlumun okuduğu okula gidip onu kontrol ediyorum. Sabah götürüp ders bitiminde alıp eve getiriyorum. Taşınacakları yalan. Sürekli bu şekilde konuşuyorlar. Onlar geldikten sonra mahallenin huzuru kaçtı. Biz eve gelmeden önce C.Y. adliyeden gelmiş. Aldığı ceza sevindirici. İnşallah karara uyarlar. Hem biz, hem okuldaki diğer öğrenciler rahat eder. Tek derdim oğlumun yüzündeki bıçak izinin ameliyatla giderilmesi. Bizim buna gücümüz yok” diye konuştu.
‘C.Y. YÜZÜNDEN OKULDA RAHAT EĞİTİM VERİLEMİYOR’
Okulda okuyan diğer öğrenciler de C.Y.'nin, kendilerinden boğazlarına bıçak dayayıp zorla paralarını aldıklarını söyledi. Okul yöneticileri de C.Y., yüzünden okulda rahat eğitim verilemediğini, Kaymakam ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne defalarca okuldan alınması için yazı yazdıklarını, mahkeme kararının sevindirici olduğunu ve kendilerine henüz gelmediğini vurguladı.