Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2002 00:00
Bu yazıyı yazmaya başlamadan hemen önce bir jüri toplantısındaydım. Aydın Doğan Vakfı 14. Genç İletişimciler Yarışması'nın İnternet Yayıncılığı dalındaki adayları değerlendiriyorduk.Adayların ortaya koydukları eserlerin çok büyük bir çoğunluğunu, ne yazık ki genç iletişimcilere yakıştıramadım. Geçen yılki yarışmanın jüri toplantılarına da katılmıştım. Aradan geçen koca bir seneye rağmen genç iletişimcilerimiz bir arpa boyu yol alamamışlar ne yazık ki...Kabahat genç iletişimcilerin mi? Pek sanmıyorum. Belki biraz payları vardır, o kadar. Ama asıl hata İletişim Fakülteleri'nin yönetiminde, dekanlarında ve öğretim üyelerinde.Beyler, artık titrer misiniz, zangırdar mısınız orasını bilemem ama biran önce kendinize gelin... Koca koca fakültelerin yönetimine gelmişsiniz, bu fakültelerde ders vermeye soyunmuşsunuz ama dünyanın nereye doğru gittiğinden haberiniz yok. Dünya o içinde yetiştiğiniz dünya değil artık ve giderek daha da farklılaşacak. Elektronik yayıncılığın, konvansiyonel yayıncılığın tahtını ele geçirmesine şurada çeyrek kaldı, siz orada geçen yüzyılın yayıncılığını anlatıyorsunuz.İnternet Yayıncılığı dalında En İyi İnternet Yayını ödülü için aday olan sitelere bakıyorum da, ''Vah, vah'' diyorum. - Vah, vah... İletişimin bilimini yaptığı varsayılan kurumların elektronik iletişim kapıları bunlardan mı ibaret?Kiminin kendine ait İnternet adresi bile yok. İletişimin ordinaryüsleri okullarının İnternet adreslerini tescil ettirmek için birkaç doları bile esirgemişler. Neyse ki birkaç öğrenci çıkmış, cep harçlıklarından ayırdıkları parayla yurtdışından adres tescil ettirmişler de, okullarının namusunu kurtarmışlar.Adaylar arasında tek bir resmi fakülte sitesi yok. Hepsi çağı ucundan yakalamaya çalışan öğrencilerin eseri. Kimi fakültelerinin bağlı olduğu ana üniversitenin teknik olanaklarından yararlanarak, kimi de kendi olanaklarını kendileri yaratarak kolları sıvamışlar.Ortaya çıkan eserler de, öyle pek ahım şahım olamayan ama eli yüzü düzgün siteler olmuş sonuçta. Kiminin içeriği zengin ama standartlara uyumu zayıf. Kimi teknik altyapı olarak çok başarılı ama grafik tasarımıyla sınıfta kalıyor. Kimiyse her açıdan mükemmel ama bilgi mimarisindeki bozukluk yüzünden kendini gösteremiyor.Hadi bu büyük projelerden vazgeçtim diyelim... Peki iletişim alfabesinin 'a'sı olan '
haber'deki kepazeliğe ne demeli? Elektronik yayıncılıkta haber, yazı nasıl yazılır; İnternet haberciliği nasıl yapılır hiç mi öğreten yok bu gençlere? Bunlar öğrencilerinin hangi çağda, hangi medyumda çalışacağını sanıyorlar?İnternet Yayıncılığı dalında 'En İyi İnternet Haberi' ödülü adayları arasında, İnternet haberciliğinin en az tek bir prensibine bile uyan, tek bir haber nasıl olur da çıkmaz?Hani yarışmanın şartnamesinde apaçık yazılmamış olsa gam yemeyeceğim: ''En İyi İnternet Haberi (İnternet ortamı için hazırlanmış, İnternet olanakları kullanılarak yayınlanan her türlü konuda haber) dallarında verilecektir''.Aday haberlerin tümüne yakını ise kağıda basılı bir ortama uygun düz metin şeklinde yazılmış haberlerden ibaretti ne yazık ki. Geleceğin iletişimcilerine elektronik ortamda yayınlanacak bir haberin özellikleri nasıl olmalı öğreten olmamıştı...İnternet haberi yaşayan bir organizma gibi olmalıdır. Gelişmeler sürekli güncellenerek haber yaşatılmalıdır. Haber etkileşimli öğelerle okuyucuyu katılımcı olmaya teşvik etmelidir. Haberle ilgili anket, forum, soru cevap bölümleri açılmalıdır. Haberin metni 'hipertekst' ile yazılmalı yani içinde geçen kelime ve cümlelerden başka sayfalara bağlantılar bulunmalıdır. Haberle ilgili site içi ve site dışı bağlantılar sunulmalıdır. Haber, statik ansiklopedik bilgiler ve arşiv dosyaları ile güçlendirilmelidir.Önümüzdeki yeni medya çağında haberini, bu kurallara uygun olarak işleyemeyenlere yer olmayacak. Haberiniz olsun.Fikir yarışıUnilever, geçtiğimiz yıl başlattığı 'Idea Trophy' ödüllü yarışmasını bu yıl Algida ile devam ettirirken, yarışma için bir de site açmış. Site, pek çok şirketin pazarlama departmanı ve reklamcısının düştüğü hatayı tekrarlayan bir girişe sahip, Macromedia Flash ile yapılmış bir animasyonla başlıyor. Flash artık standartlaşmış bir İnternet tarayıcı yaması. Ancak bu sitelerin tamamında ya da girişinde kullanılmasını haklı kılmıyor. Flash daha çok site içinde, özel bölümlerde başvurulması gereken şıklıklar için kullanılabilecek bir araç. Site anasayfasının, kullanıcılar tarafından tekrar tekrar ziyaret etmesi bekleniyorsa, Flash kullanmak abes. Sitenin amacı ve vermek istediği mesaj ne Flash'lı anasayfada ne de takip eden ikinci kapakta verilememiş. Algida Pazarlama Müdürü Deniz Aktürk Erdem'in tanıtım konuşmasının ikinci kapakta bu kadar yer kaplaması, site tasarımcılarının iş verenlerine bir kıyağı gibi sırıtıyor.... Yarışmanın ne olduğunu anlayabilmek için, site içinde oradan oraya dolaşacak kadar sabırlı bir kullanıcı olmak gerekiyor. Site içindeki tüm sayfaların sağ sütununda, aynı İngilizce espirinin patlatılmasının nedenini ise anlayabilmiş değilim. *ideatrophy.comBuyda heysey va mıİbrahim Kutluay'ın İnternet sitesi de Flash animasyonla açılıyor ancak. ustaca hazırlanan bu animasyon görüntüler çok hızlı bir şekilde geldiği için ziyaretçileri o kadar rahatsız etmiyor. Yine de bu keyif verici animasyona sitenin içinde bir yerlerde yer verilse çok daha iyi olurdu. Bu tip siteler hazırlanırken İnternet kullanıcılarının emsalsiz sabırsızlığının göz önünde tutulması gerekiyor. İbrahim Kutluay İnternet sitesinin içeriği oldukça zengin. Flash ile hazırlanmış kapak sayfasının ardından gelen asıl anasayfanın tasarımında ekran alanı çok başarılı bir şekilde kullanılmış. Grafik ve yazıya ayrılan alanlar oldukça dengeli. Anasayfaların en değerli bölgesi olan, ekranın göbeğine gelen bölüm, doğru bir tasarımla sürekli güncellenen içeriğe ayrılmış. Site içindeki bölümlere açılan bağlantılar, kullanıcıyı alt bölüme girdiğinde neyle karşılaşacağı konusunda yeterince bilgilendiren başlıklara sahip. Ziyaretçilerin site içinde kaybolmadan, kolayca dolaşmasını sağlayacak bir mimari tasarım kullanılmış. Sitenin dinamik bölümlerinde yapılacak güncellemeler aksamazsa, bugüne kadar karşılaştığım en iyi sporcu sitesi olduğunu söyleyebilirim.Limitsiz eğlenceSiemens Mobile, çok sesli müzikleri kaydedebilen ve Java desteği sayesinde kişiye özel marifetler eklenebilen yeni cep telefonu modeli C55'i tanıttı. Kişiselleştirme ve eğlenceye önem veren kullanıcılara hitap eden C55'e müzik seti kalitesinde çoksesli (polyphonic) zil tonları yüklenebildiği gibi her türlü ses kaydı da yapılıp, bu kayıt zil tonu olarak kullanılabiliyor. Genel Paket Radyo Servisi (GPRS) ile hızlı ve kesintisiz İnternet bağlantısı sunan Siemens C55'e, İnternet üzerinden Java uygulamalar yüklenebiliyor. wap.my-siemens.com/c55 adresinde Java ile yazılmış orijinal uygulamalar ve ilginç oyunlar C55 kullanıcılarınca yüklenmeyi bekliyor. C55 ayrıca The Prince of Persia isimli popüler bilgisayar oyununun cep telefonu versiyonu dahil olmak üzere, kullanıma hazır iki oyun içeriyor.my-siemens.com/c55İnternet'in TÜSİAD'ıİnternet Servis Sağlayıcıları Derneği (TİSSAD) yepyeni bir oluşuma giderek ismini Tüm İnternet Derneği (TİD) olarak değiştirdi. TİD Başkanı Emre Kurttepeli derneğin yeni misyonunun açıklandığı toplantıda Rekabet Kurulu'nun Türk Telekom aleyhine aldığı kararın açıklandığı 4 Ekim'i Türkiye İnternet'inin doğumgünü olarak ilan etti. Kurttepeli derneğin yeni misyonuyla çok daha geniş bir kitlenin sözcüsü olacağını anlattı.
button