Güncelleme Tarihi:
Avrupa’da gurbetçileri kâr ortaklığına dayalı yüksek faiz vaadiyle milyarlarca dolandıran şirketlere Yargıtay’dan şok edici bir karar çıktı. 13 yıl önce faiz ve istediği zaman geri alma taahhüdüyle yatırdığı parayı alamayan ve açtığı dava zamanaşımı nedeniyle reddedilen F.Y’nin davasında yüksek mahkeme, “Dürüstlük kuralıyla bağdaşmaz” diyerek zamanaşımı iddiasını reddetti, her daim dava açma hakkının önünü açtı. Davacı gurbetçinin avukatı Dr. Acun Papakçı, “Yargıtay, hukuka ve hakkaniyete uygun bir içtihat oluşturdu. Bu karar ile artık hangi tarihte, hangi holdinge para yatırılırsa yatırılsın, dava açılması mümkün hale geldi” dedi. Karar, yüzbinlerce gurbetçi için emsal niteliğinde.
ALMAN KANUNLARI
Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne geçen yıl başvuran avukat Papakçı, müvekkili gurbetçi F.Y’nin “yeşil sermaye” tabir edilen kar ortaklığına dayalı şirketlerden davalı 21. Yüzyıl Büyük Anadolu Holding ile sahibi Yakup Yönten’e 13 yıl önce 9.600 DM (12 bin 147 TL) yatırdığını belirtti. Papakçı, davalıların Almanya başta olmak üzere birçok ülkede “yüksek faiz garantisi ve istenildiği an iade edileceği” vaadiyle, cami ve kahvehanelerde para toplayıp iade etmediklerini, dolandırıcılık suçu işlediklerini savundu. Davalıların para toplamasının sebepsiz zenginleşmeye neden olan, Alman kanunlarına aykırı, milletlerarası niteliğe sahip bir usulsüz faaliyet olduğu vurgulanan başvuruda, alacağın faiziyle tahsili istendi. Davalıların avukatı, davanın 10 yıllık zaman aşımına uğradığını savunup reddini istedi. Mahkeme davanın reddine karar verdi. Davacı kararı temyiz etti. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi kararı ilginç bir gerekçeyle bozdu: “Bilimsel ve yargısal içtihatlarda davacının dava açmaması için oyalan-ması durumu, dürüstlük kuralına aykırılık olarak kabul edilmektedir.”
Mahkemenin kararı oybirliği ile alındı
Mahkemede oybirliğiyle alınan kararda şöyle denildi:
“Yüksek faiz garantisi ve istendiği an geri çekilebileceği garantisi ile inandırılıp, parasını alamayacağının anlaşılması üzerine iş bu davayı açtığı ileri sürülen davacıya karşı, paranın yatırılış tarihine göre zamanaşımının dolduğunun ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşır olmadığının kabulü gerekir.”