Güncelleme Tarihi:
Ermenek’in Pamuklu Köyü yakınlarındaki Cenne Mevkii’ndeki Has Şekerler maden ocağında, 28 Ekim salı günü saat 12.15’de yakındaki terk edilen maden ocağına biriken suların basması sonucu mahsur kalan 18 işçiden Kerim Haznedar ve İsa Gözbaşı’nın cesetleri, 6 Kasım gecesi ocaktan çıkartıldı. İki işçinin cenazeleri geçen cumartesi günü Aşağı Çağlar Köyü’nde gözyaşlarıyla toprağa verildi. 16 işçi için kurtarma çalışmaları ise nefeslik ve desandre bölümünde aralıksız sürdürülüyor.
8 KİŞİNİN SAVCILIKTAKİ İFADESİ BİTTİ
2 işçinin cesetlerine ulaşılmasının ardından soruşturmayı yürüten Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı, Has Şekerler Maden Şirketi’nin sahibi Saffet Uyar başta olmak Saffet Uyar’ın işletmeciliğini yaptığı Has Şekerler Madencilik Limited Şirketi’ne ait kömür ocağının işletme ruhsatına sahip Ermenek Cenne Linyit Kömürü Limited Şirketi yöneticisi Abdullah Özbey, aynı şirketin işleme müdürü Mehmet Zeybek, teknik nezaretçi Ali Uyar, Has Şekerler Madencilik Limited Şirketi’nden işletme müdürü Yavuz Özsoy, maden mühendisleri Cemile Karaca, Nuray Yetiş ve iş güvenliği uzmanı Engin Yeti hakkında ’ölüme sebebiyet vermek’ suçundan gözaltı kararı çıkarttı.
7 kişi geçen cumartesi gözaltına alındı. Adresinde bulunmadığı için hakkında yakalama kararı çıkarılan Has Şekerler Maden Şirketi’nin sahibi Saffet Uyar da dün öğlen saatlerinde Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı’na geldi.
7 KİŞİNİN İFADESİ TAMAMLANDI
Aralarında maden ocağının ruhsat sahibi olan Abdullah Özbey’in de bulunduğu 7 kişinin ifadelerinin alınması işlemi saat 23.30 sıralarında sona erdi.
Ardından maden sahibi Saffet Uyar, savcılığa ifade verdi. Adliye önünde geniş güvenlik önlemi alındı. Görevlilerinin ise adliyeye sık sık rulo halindeki haritaları getirdiği görüldü.
Saffet Uyar’ın ifadesi ise sabaha karşı saat 04.00 sıralarında tamamlandı ve adliye binasının arka kapısından çıkartılıp İlçe Jandarma Karakolu’na götürüldü. Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifadeleri alınan 8 kişinin bugün nöbetçi mahkemeye sevk edilmesi bekleniyor.
'KAZAYI ÖNGÖRMEDİK’
Maden sahibi Saffet Uyar’ın, cumhuriyet savcılığındaki ifadesinde ise 2009 yılından itibaren oradaki ocağı işlettiği ve Has Şekerler Madencilik şirketinin tek sahibi olduğunu, oradaki teknik ekibi kurmak için çaba sarf ettiğini ve iyi bir ekip kurduğunu düşündüğünü söylediği öğrenildi. Uyar, ifadesinde, kazayı öngörmediklerini, böyle bir kazayı asla tahmin etmediklerini ve akıllarının ucundan bile geçirmediklerini belirtti.
Ellerinde eski maden ocağı hakkında üretim haritasının bulunmadığı belirten Saffet Uyar’ın, eski ocakla ilgili araştırma yaptığı ve o ocakta çalışmış olan bir personele sorduğunda 50-60 metre dibe indiklerini ve sonra kapattıklarını söylediği için de üzerinde durmadıklarını söylediği öğrenildi.
Uyar’ın, 2011 yılında su baskının olduğunu bunu tahliye ettiklerini, ancak bunun eski maden ocağından kaynaklandığına dair bilgisinin olmadığını, maden ocaklarındaki yeraltı sularının çekilmesinden kaynaklı mutat işlemler olarak kendisine aktarıldığını söylediği öğrenildi.
Ermenek Cenne Lintyit Kömürü şirketinin sahibi Abdullah Özbey’in avukatı Tevfik Buğdaycı, müvekkillerinin ifade işlemlerinin dün sona erdiğini ve gözaltı süresinin bugün 15.30’da biteceğini, savcılığın, mahkemeye sevk edilip edilmeyeceği yönündeki kararını beklediklerini söyledi.
AVUKATI 'MÜVEKKİLİM MAĞDUR' DEMİŞTİ
Saffet Uyar’ın dün öğle saatlerinde savcıya teslim olmasının ardından avukatı Şeref Han şok açıklamalarda bulunmuştu.
Saffet Uyar’ın geçen hafta savcılığa başvurup her türlü yardımda bulunabileceğini bildirdiğini anlatan avukat Şeref Han, ocakta mahsur kalan 18 işçiyi kendi evlatları gibi gördüğünü, bu nedenle fiziksel ve ruhsal durumunun iyi olmadığını, kalp hastası olduğu için de ifadesinin alınmasına henüz başlanmadığını belirtti. Avukat Han, diğer mühendislerin ifade vermeye başladıklarını söylemişti.
"İMALAT PLANLARI VE HARİTALAR YOK"
Avukat Şeref Han, dün yaptığı açıklamalarda olayın meydana geldiği bölgede eskiden kullanılıp terk edilen ocakların imalat planları ve haritalarının olmadığını, bu durumda maden sahibi Saffet Uyar’ın da ocakta mahsur kalan 18 işçi gibi mağdur, suçlunun ise devlet olduğunu ileri sürdü. Avukat Han, şöyle dedi:
"Has Şekerler’in sahibi Saffet Uyar’dan çalışan işçiye kadar hiçbirisi, tepesindeki binlerce tondan haberdar değildi. Haberdar olması da mantıken düşünülemez. Üzerinizde tonlarca su olduğunu bilseniz hayatınız boyunca yaptığınız bütün birikimlerinizi, mal varlığınızı o suyun altına yatırır mısınız? Hayatınızı o suyun altına yatırır mısınız? Has Şekerler’in bütün çalışanları, sahibi de dahil, bu kazanın mağdurudur. Saffet Uyar, çalışan arkadaşlar mağdurdur. Yarısı içeride hayatını kaybetmiş hala içeride ulaşamadığımız madenciler ve aileleri mağdurdur. Yarısı dışarıda tesadüfen o an için dışarıda kalmış kurtulmuş olan maden işçileri bu kazanın mağdurudur.”
Avukat Şeref Han, bu olayın aydınlatılması için millete çağrı yaparak, "Evlatları madenlerde ölen Türk milletine sesleniyorum. Lütfen bu defa unutmayın, adalet isteyin. Adalet isteyin ki, bu olayın gerçek sorumluları, kusurluları kimlerse ortaya çıksın ve bundan sonra bir 18 değil, bir evladımızı bile madende bu kadar saçma sapan kaybetmeyelim" dedi.
"DEVLET DURDURMALIYDI"
Facianın meydana geldiği bölgede 1995- 97 yıllarında kimin üretim yaptığını, üretim planlarının kime verildiğinin bilinmediğini anlatan avukat Şeref Han, "Niye oradaki mevcut işletmecide eskiden yapılan imalatların imalat planları, imalat haritaları yok" diye konuştu. Maden Kanunu’nun 29’uncu maddesinin bütün maden işletmelerine, nisan ayında üretim planını hazırlayıp Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne verme yükümlülüğü getirdiğini anlatan avukat Şeref Han, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aynı madde, aynı zamanda Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne de ocakta bu plan çerçevesinde bir tehlike var ise, söz konusu işlemeyi uyarma ve o işletmenin tehlike geçinceye kadar imalatın durdurma sorumluluğu ve yetkisini getirir. Ama şu an tesadüfen o an için ocakta olmayan arkadaşlar ve müvekkilim Saffet Uyar, o an için ocakta olmadığı için kurtulmuş ve gözaltında. Onun dışında bu 8 maden emekçisi (gözaltına alınanlar) arkadaşım dışında bu işin sorumlusu yokmuş gibi görünüyor. Bu işin takipçisi olun lütfen. Soruşturma izinleri veriliyor mu, niçin uyarılmadı. Tepenizde su var, eski imalata gitmeyin, tehlike var diye niçin uyarılmadı, diye denetleme ve kontrol görevleri yerine getirilmiş mi lütfen halk olarak sorgulayın ki, şimdi Ermenek’teyiz 3-5 ay sonra Anadolu’nun her bir yerinde kömür çıkıyor, başka bir ocakta yine bir araya gelmeyelim."
Bu konuda kimin uyarması gerektiği sorulunca, ruhsat sahibi şirket olan Ermenek Cenne Linyit Kömürü Limited Şirketi’nde imalat planı ve haritaların bulunması gerektiğini söyleyen avukat Şeref Han, "Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü uyarıyor mu? Hayır uyarmıyor. Ama kanun böyle görev getirmiş, böyle yükümlülük var. Ocakta eğer imalat planından sonra uyarması gereken devlettir. Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü koleksiyon olsun diye toplamıyor ki bunları. Eğer bakmayacak ve uyarmayacaksa niçin imalat haritalarını istiyor. Devletin ciddi hatası olduğunu düşünüyorum" dedi.
KAMU GÖREVLİLERİNE SORUŞTURMA
Avukat Şeref Han, savcılığın kamu görevlileri hakkında soruşturma talebi olup olmadığı sorusuna, "Bilemiyorum. Savcılığın bir talebi var mı, kusur addedilirse savcılık mutlaka gereğini yapacaktır. İdari soruşturma var mıdır onu da bilmiyorum. Bu konuda toplumu duyarlılığa davet ediyorum. Kimin sorumluluğu varsa hesabını versin" yanıtını verdi. İşçilerin daha önce su sızıntısı olduğu yönünde yöneticileri uyardığı ancak dikkate alınmadığı iddiası sorulunca da avukat Han, "Maden ocaklarında sızıntılar olur. Patlayan, yeraltı suyu değil. Gelen su daha önce imalat yapılan eski ocakta biriken ve pis kokulu içilmesi mümkün olmayan, zaten sızmaya başladığı andan itibaren bir anda patlayıp boşalacak gibi gelecek nitelikteki bir su. Dolayısıyla o bahsettiğimiz sular yeraltı kaynak suları. O kazanın nedeni sızıntı yapan sular değil" diye konuştu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın dün yaptığı eski madene 6-7 metre yaklaşıldığı ve ciddi bir işletme hatası olduğunu yönünde açıklaması hatırlatılınca da avukat Şeref Han, "Öyle olabilmesi için 6-7 metre yaklaştıklarını bilmeleri gerekmez mi? Çok basit bir mantığı var; Ölüme doğru gidiyorsunuz, 6-7 metre kaldı, sola dönersiniz, sağa dönersiniz, biliyor olsanız eğer. Bilmiyorlar, ellerinde hiç üretim planı yok, şu an itibarıyla da hala yok” dedi.
Gözaltına alınanlar arasında bulunan ocağın İşletme Müdürü Yavuz Özsoy faciadan son anda kurtulduğunu anlatan Şeref Has, "Bu mühendisin suyun patladığını bile bile tekrar ocağa koşup suyu elleriyle tutacakmış gibi mantığı var mı bu söylediklerimizin. Şu an arkadaşları öldü ve benim gördüğüm bu insan ’Benim içerde olmam ve ölmem gerekiyordu’ diye ağlıyordu. Bu adam arkadaşlarının katili olarak içeride ifade verecek" diye konuştu.
MADEN SAHİBİ ZIRHLI ARAÇLA ADLİYEYE GETİRİLDİ
Dün gece yarasına kadar süren Cumhuriyet Savcılığı'ndaki ifadelerinin ardından İl Jandarma Komutanlığı'na götürülen, "Ölüme sebebiyet vermek' suçundan gözaltına alınan Has Şekerler Maden Şirketi'nin sahibi Saffet Uyar, kömür ocağının işletme ruhsatına sahip Ermenek Cenne Linyit Kömürü Limited Şirketi yöneticisi Abdullah Özbey, aynı şirketin işleme müdürü Mehmet Zeybek, teknik nezaretçi Ali Uyar, Has Şekerler Madencilik Limited Şirketi'nden işletme müdürü Yavuz Özsoy, maden mühendisleri Cemile Karaca, Nuray Yetiş ve iş güvenliği uzmanı Engin Yeti, bugün öğle saatlerinde tekrar adliye binasına getirildi. Maden sahibi Saffet Uyar ve bazı şüpheliler 'Akrep' adı verilen zırhlı araçla getirilirken bazı şüphelilerde jandarmaya ait minibüsle geniş güvenlik önlemi altında adliye binasının arkasında bulunun giriş kapısını getirildi. Şüpheliler burada koşarak içeri alındı. Dün savcılığa ifade veren şüphelilerin bugün tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilmesi bekleniyor.