Güncelleme Tarihi:
ANKARA’da yaşayan Selma Özmen, 18 Ocak’ta Facebook Marketplace isimli satış sitesinde ikinci el beyaz eşya ilanı gördü. Özmen ilandaki eşyaları inceledikten sonra çamaşır kurutma makinesi almak için ilanla ilgili mesaj attı. Beyaz eşya sahibi olduğunu iddia eden Mustafa Ü. telefon numarasını Özmen ile paylaştı. Mustafa Ü., kendisinin uzman çavuş olduğunu ve tayini çıktığı için beyaz eşyalarını satmak istediğini söyledi.
8 BİN TL YATIRDI
Taraflar çamaşır kurutma makinesi için 8 bin TL’ye anlaştı. Mustafa Ü., parayı yatırması için Selma Özmen’e “PTT AVM linki attı ve bu link üzerinden parayı yatıracağını ve ürün eline geçtiğinde paranın kendisinin hesabına geçeceğini” söyledi. Durumdan şüphelenmeyen Selma Özmen, linke tıklayıp Veli T. adına kayıtlı banka hesabına 8 bin TL’yi yatırdı. Akabinde kendisini PTT AVM müşteri temsilcisi olduğunu söyleyen Serkan Totoş isimli kişi, Özmen’i arayarak 8 bin TL’nin askıda kaldığını bu yüzden bir kez daha para yatırması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine dolandırıldığını anlayan genç kadın, önce PTT’yi aradı. Ancak PTT yetkilileri hem bu isimde bir çalışanları hem de böyle bir hizmetlerinin olmadığını söyledi. Özmen bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
HİLE YOKMUŞ
Savcılık, şikâyetten kısa bir süre sonra dosyada şüpheli olarak yer alan Mustafa Ü., Veli T. ve Serkan Totoş hakkında takipsizlik kararı verdi. Kararda, özetle şöyle denildi: “Müştekinin internet gibi güvenli olmayan ortamda bulduğu ilan üzerine, ürün bedelini, kaparo bedelini hiç tanımadığı bir kişinin banka hesabına gönderdikten sonra, satıcının edimin ifa etmeme ihtimali olduğunun objektif bir değerlendirmede anlaşılabileceği, somut olayda satıcı şahsın, müştekinin bu değerlendirmesini engelleyecek, denetim imkânını ortadan kaldıracak şekilde nitelikli bir yalanı bulunmamaktadır. Olayın basit yalan niteliğinde olduğu, dolandırıcılık suçunun unsuru olan nitelikli hilenin bulunmadığı, şüpheli şahsın telefonlara cevap vermesinin ise menfaat temininden sonra gerçekleştiği, dolayısıyla dolandırıcılık suçu yönünden ‘hile’ olarak değerlendirilmeyeceği, müştekinin ürün bedeli, kaparo bedelini banka hesabına göndermesinden sonra satıcının edimini ifa etmemesi şeklinde gerçekleşen hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu müştekinin yetkili ve görevli mahkemede dava açmakta serbest bulunduğu anlaşılmıştır.”
İTİRAZ EDECEK
Özmen ise savcılığın etkin bir soruşturma yapamadan, şüphelileri bile araştırmadan takipsizlik kararı verdiğini, bu nedenle karara itiraz edeceklerini belirterek, “Şikâyette gittiğimde benzer şekilde dolandırılan çok sayıda kişi vardı. Bunun önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.