Facebook fenomeni-II

Güncelleme Tarihi:

Facebook fenomeni-II
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2007 00:00

Geçen yazımda Facebook’un Türkiye’deki hızlı yükselişinden bahsetmiştim. Geçen yazıyı yazarken Facebook’un 829 bin olan kullanıcı sayısı bugün itibarı ile 1 milyon 135 bine ulaşmış durumda. Büyüme yavaşlamaya başlamış da olsa, Facebook kuşkusuz şu an itibarıyla Türkiye’nin en büyük sosyal ağı ve en çok ziyaret edilen ikinci İnternet sitesi.

Geçen yazımda Facebook’un Türkiye’deki hızlı yükselişinin bu pazarda etkin olan Yonja, Mondus, Zurna gibi sitelerin oyun alanını daraltacağına ve akabinde Türk pazarının yerel oyunculara kapanabileceğine dair endişemi dile getirmiştim. Nitekim, İnternet sitelerinin popülerliğini ölçen Alexa’ya göre Yonja başta olmak üzere İnternet üzerinden sosyal ağ pazarına hitap eden hemen hemen bütün siteler, benim takip edebildiğim kadarıyla kasım ayında da kullanıcı erozyonuna uğramaya devam ettiler.

Bu arada Facebook, Türkiye’de İnternet girişimciliğini ve sosyal ağları tanıyan Cem Sertoğlu, ve Onur Günday gibi fikir babalarının da tartışma konusu haline geldi. Yazdıkları bloglar vasıtasıyla Facebook fenomenine ait enteresan değerlendirmeleri okuma imkanı buldum. Genel olarak, Facebook’un yükselişinin diğer sosyal ağları negatif etkilediği konusunda bir fikir birliği var. Ancak Facebook ve Türkiye’nin kültür alt yapısının kesişmesine ilişkin enteresan bir değerlendirme Zurna’nın kurucusu Günday’dan geldi.

Günday’ın sunduğu teori şu şekilde: Türkiye’de yüzde 20’lik İngilizce bilen, maddi durumu iyi, eğitim düzeyi yüksek bir grup var ve Türkiye’deki Facebook kullanıcılarının temeli bu kitle. Bunların ortak özelliği, Türkiye’de yaşayıp geri kalan yüzde 80’lik kitleyle ilişki içinde olmak istememesi. Ne zaman ki Facebook Türkçe desteği sağlar ve geri kalan yüzde 80’lik kitle Facebook’u kolayca kullanabilir hale gelir, o gün Facebook’un Türkiye’deki geleceği tehlikeye girer.

Bu yorumu okuyunca kuşkusuz sürekli gündeme gelen ’Beyaz Türkler’ tartışması akla geliyor. Acaba bu durum gerçeği yansıtıyor mu diye düşünürken, Türkiye’de alternatif fikirler duyabileceğiniz Ekşi Sözlük aklıma geldi. Epeyce vakit harcayıp son zamanlarda yazılan yorumların tamamını okudum. Çoğunluk Facebook’u faydalı bir buluş olarak görse de, katılımcı kitlesinin büyümesi ve ilk heyecanın geçmesiyle ortaya çıkan bir hayal kırıklığı da inceden inceye seziliyor. Uzun aradan sonra tekrar kavuşulan ilkokul arkadaşının aslında pek gerekli olmadığı, kullanıcıların kendileri hakkında çok daha fazla bilgi verip sonrasında tacize uğradığı Ekşi Sözlük’teki hakim temalardan bazıları. Ancak kuşkusuz en çok anılan tema, katılımcı kitlesinin astronomik artışının Facebook’u sıradanlaştırması. ’Nerede çokluk’ sözleriyle başlayan meşhur atasözümüzün Facebook için de oldukça sık telaffuz edilmesi, bana Günday’ın teorisinin doğru olabileceğini düşündürüyor.

Facebook’un Türkiye’deki geleceğini hep birlikte göreceğiz. Kanımca Facebook Türkiye’de yeni bir evreye giriyor. Yavaş yavaş sanal rakı, dansöz ve meze anlamsızlaşıyor, eklenecek arkadaşlar azalıyor, yıllardır tanıdığınız yeni arkadaşlarla muhabbet tükeniyor. Yani ilk Facebook heyecanı bitiyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!