Güncelleme Tarihi:
Bursa’nın merkez Gürsu ilçesinde dün Gökkuşağı Tekstil Fabrikası’nın boya atölyesine ait buhar kazanının patlaması sonucu 5 kişinin ölümü 16 kişinin de yaralanmasıyla ilgili soruşturma çok yönlü olarak devam ediyor.
4 işçi ile oğlu Yavuz Demir’in yaşamını yitirdiği, kızı Nurefşen Makas’ın yaralandığı patlamanın ardından dün akşam gözaltına alınan fabrika sahibi Şükrü Demir ile işyeri Güvenlik Uzmanı Tuğba Tongaç, bugün adliyeye sevk edildi. Sanıklar, nöbetçi Sulh Ceza Hakimi tarafından, ’taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak’ suçundan tutuklandı. Mahkemede ifade veren 4 çocuk babası Şükrü Demir’in kendisini "Ben işyeri sahibiyim. Kusurum yok" diye savunduğu öğrenildi. Tuğba Tongaç’ın ise yöneltilen suçlamaları kabul etmediği belirtildi.
POLİS KONTROLÜNDE OĞLUNUN CENAZESİNE KATILDI
Şükrü Demir, oğlu Yavuz Demir’in bugün ikindi namazında Emirsultan Camii’ndeki cenaze törenine savcı izniyle polis kontrolünde katıldı. Namaz sonrası taziyeleri kabul eden Şükrü Demir’in, oğlunun Teferrüç Mahallesi’ndeki mezarlıkta defnine katılmasına izin verilmedi. Cenaze törenine hastaneden taburcu olan kızı Nurefşern Makas da katıldı.
Cenaze törenine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin ile vatandaşlar da katıldı.
İŞÇİLER SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
Feci patlamada hayatını kaybeden işçilerden 3’ünün cenazesi bugün öğle saatlerinde Bursa’da toprağa verilirken, Suriyeli Samir Haşom’un cenazesi ülkesine götürüldü.
Bursa Adli Tıp Kurumu’nda otopsisi yapılan evli ve 1 çocuk babası olan Suriyeli Muhammed Baddih’in cenazesi yakınları tarafından alınıp Merkez Yıldırım ilçesine bağlı Selçukbey Mahallesindeki Fatih Camii'ne getirildi. Cenaze törenine, Baddih’in eşi, çocuğu, akrabaları ve vatandaşlar katıldı.
Muhammed Baddih’in kayınbiraderi Abdulfattih Idlibi, "Eniştem Halep’te Radyoloji teknikei olarak çalışıyordu. 2 yıl önce Türkiye’ye geldi. Geçen sene de bu fabrikada işe başladı" dedi.
Muhammed Baddih’in cenazesi, öğlen kılınan cenaze namazının ardından Erdoğanköy Mezarlığı’nda toprağa verilirken, aynı olayda yaşamını yitiren Suriyeli Sadık Huceyce’nin cenazesi de yine yakınları tarafından alınıp Gürsu ilçesinde kılınan cenaze namazının ardından ilçe mezarlığında defnedildi.
Suriyeli Samir Haşom’un cenazesi de yine yakınları tarafından Mezarlıklar Müdürlüğü’nden alınıp, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ait cenaze aracıyla Hatay’ın Reyhanlı ilçesine götürüldü. Cenaze buradaki sınır kapısından Suriye götürülecek.
TÖRENE BURSA VALİSİ DE KATILDI
Patlamada yaşamını yitiren Yasir Saraç’ın, olay anında, çay molası için fabrikanın bahçesinde bulunduğu öğrenildi. Yasir Saraç’ın cenazesi bugün öğlen, Adli Tıp Kurumu’ndan alınarak Osmangazi ilçesi Demirtaş Mahallesi’ndeki Mimar Sinan Camii’ne getirildi. Cenaze törenine, gencin ailesi, Bursa Valisi İzzettin Küçük, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin ve çok sayıda vatandaş katıldı. Cenaze sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan, Bursa Vali İzzettin Küçük, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ÿmüfettişleri tarafından soruşturma devam ediyor, olay adli boyutuyla da inceleniyor. Bundan sonra böyle hadiselerin olmaması için ne gerekirse yapılacaktır, kim can yaktıysa canı acıyacaktır, iş yeri sahibi gözaltında bulunmaktadır, bölgede inceleme devam ediyor" diye konuştu. Yasir Saraç’ın cenazesi daha sonra Demirtaş Mezarlığı’nda toprağa verildi.
İş yeri sahibi Şükrü Demir’in oğlu Yavuz Demir’in cenazesi ise Emir Sultan Camii’nde ikindi namazından sonra kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
İKİ BÜROKRAT GÖREVDEN ALINDI
Bu arada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Bursa İş Teftiş Grup Başkanı ile SGK İl Müdürü olmak üzere 2 bürokratı görevlerinden aldı.
İHMALLER ZİNCİRİ
Patlamayla ilgili ihmaller de ortaya çıkıyor. 6 barlık kazanın buhar sıkışması neticesi infilak ettiği ortaya çıktı. İddiaya göre 9 işçinin görev yaptığı bölümde bulunan dev kazan susuz kaldı. Sensör veya pompalardaki arıza sebebiyle suyun tamamen bittiği anlaşılmayınca yanma işlemi devam etti ve boş kazan kızgın bir tencere haline geldi.
İddiaya göre patlama eğitimsiz bir görevlinin sıcak kazana yeniden su basmaya çalışması neticesi yaşandı. Yaklaşık 1000 derecedeki sıcak gövdeye 100 derecedeki besi suyu girdiğinde adeta bir bomba haline gelerek şiddetle patladı. Uzmanlar, herhangi bir sebeple susuz kalmış kazana su verilemeyeceğini, aspretör ve vantilatör yardımı ile gövde besi suyu sıcaklığına kadar soğutulup sıcaklık eşitlendiğinde gövdeye su verilmesi gerektiğini söyledi.
Patlama riskine karşı üzeri eternit çatı olması gereken 6 barlık buhar kazanının üzerine beton kat çıkıldığı tespit edildi. Patlama sırasında ortaya çıkan basıncın yukarıdan çıkacak yer bulamayınca fabrikanın içine yayıldığı belirtildi.
Uludağ Organize Sanayi Bölgesi yönetim kurulu Başkanı Yunus Aydın dün yaptığı açıklamada, patlamada ihmal olduğunu düşündüğünü belirterek "Bölgemizde kendini teknolojik olarak yenilemeyen 3 firmadan biriydi. Buhar kazanının patlamasında kesinlikle bir ihmal var" dedi.