Ezra Pound’un kızı faşistlere savaş açtı
Güncelleme Tarihi:
Ünlü şair Ezra Pound’un 86 yaşındaki kızı Mary De Rachewiltz, babasının ismini faşistlerin elinden kurtarmak için mahkemeye başvurdu. Casa Pound isimli neo-faşist gurubun babasının adını ve şiirlerini kullanarak Floransa’da mültecileri öldürdüğünü hatırlatan Mary De Rachewiltz, babasının isminin istismar edilmesinin önlenmesini istedi.
Aralık ayında Floransa’da bir meydanda rastgele ateş açan bir grup neo-faşist iki Senegalli mülteciyi öldürüp üçünü de ağır yaraladı. Cinayetleri 2007’de kurulan ve kısa sürede beş bin üyeye ulaşan Casa Pound isimli neo-faşist bir örgüt üstlendi. Casa Pound ismini, İkinci Dünya Savaşı sırasında faşist İtalyan lider Benito Mussolini’yi destekleyen Amerikalı ünlü şair Ezra Pound’dan alıyordu ve gerek online radyolarında, gerekse internet sitesinde Pound’un şiirlerini kullanıyordu.
Mahkemeye başvurdu
Bu durum Ezra Pound’un hayatta bulunan ve babasına ait olan Kuzey İtalya’daki Brunnenburg Şatosu’nda yaşayan 86 yaşındaki kızı Mary De Rachewiltz rahatsız etti. Halen Ezra Pound Edebiyat Merkezi olarak kullanılan şatoda Observer muhabirinin sorularını cevaplandıran Mary De Rachewiltz, babasının isminin cinayetlerle anılan neofaşist bir hareket tarafından kullanılmasından büyük rahatsızlık duyduğunu söyledi. Babasının ismini ve şiirlerini faşistlerin elinden kurtarmak için mahkemeye başvurduğunu ifade eden Mary De Rachewiltz, sonuç alana kadar mücadelesini sürdüreceğini vurguladı. 
Pound: Faşizme adanmış bir ömür
1885-1972 yılları arasında yaşayan Ezra Pound, devrinin en ünlü şairlerinden birisiydi. ‘Çorak Ülke’nin editörlüğünü yapacak kadar T.S. Eliot’a yardımcı olan, Ernest Hemingway ve James Joyse’la sağlam dostluklar kuran, D.H. Lawrence ve W.B. Yeats’le kuvvetli bir ilişkisi bulunan Pound, 1924’te İtalya’ya yerleşti. Faşizmi yürekten destekleyen ve Benito Mussolini ile ahbap olan Pound, ölümüne kadar faşist olarak kaldı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Amerikan askerleri tarafından tutuklandı. 1943’te ABD’ye ihanet suçlamasıyla yargılanan Pound, dostu Ernest Hemingway’in tavsiyesiyle ‘akıl sağlığı’nın yerinde olmadığına ilişkin bir savunma yaptı ve akıl hastanesine kapatıldı. 1958’de aydınların düzenlediği kampanyalar sonucu serbest bırakıldı ve gidip İtalya’daki Brunnenburg Şatosu’na yerleşti. Napoli’de gemiden inerken İtalyan gazetecilere faşist selamı vermeyi ise ihmal etmedi.