Güncelleme Tarihi:
Ezan okunurken namaz kılınıp kılınmadığı hususunda dini kaynaklarda herhangi bir bilgi yer almıyor. Ancak, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda konuyla yakın alakaya sahip ezana saygı başlığı altında şu bilgiler yer alıyor; ezanın meşru oluşunu, içerdiği anlamı ve dindeki yeri ve önemini kabul etmek, okunan ezana katılmak ve çağrıya icabet etmekle gerçekleşir. Ezana katılmak yani müezzinin okuduğu ezan cümlelerini aynen tekrar etmek peygamberimizin emridir: “Ezanı duyduğunuz zaman siz de müezzinin dediğini söyleyiniz.” (Müslim, Salât, 10) Hadiste geçen “söyleyin” emrini yerine getirmenin farz veya sünnet oluşu konusunda müçtehitler ihtilâf etmişlerdir. Hanefî bilginler ile bir grup Malikî bilgine göre emir, vücup içindir, yani farzdır.
Şafiî ve Hanbelî fakihleri ile bir grup Malikî fakihe göre emir nedp içindir yani sünnettir. Emrin hükmü, ister farz olsun ister sünnet olsun, ezanı duyan her Müslüman namaz kılma gibi bir mazereti yoksa müezzine katılır ve ezanın bitiminde ezan duasını okur.
Dolayısıyla ezan okunurken Kur’an okunmaz, vaaz edilmez, selâm verilip alınmaz, konuşulmaz, müzik çalınmaz. Özellikle camilerde vaizlerin; cemaatin ezana katılmalarına fırsat vermek ve kendileri de ezana katılarak örnek olmak için ezan başlamadan vaaza son vermeleri, ezan okunurken vaaz etmemeleri, imam-hatiplerin de aynı şekilde okudukları Kur’an’a ezan başlamadan önce son vermeleri gerekir.
Bu, ezana saygının, peygamberin sünnetine uymanın gereğidir. Bu hassasiyeti göstermemek, ezana saygıyı ihlâl eder. Bütün Müslümanların özellikle cami görevlilerinin ezana saygı gösterilmesini sağlamak için gereken titizliği göstermeleri gerekir. Bunun için müezzinlerin ezanı çok güzel bir eda ile okumaları, ses cihazının ayarını çok iyi yapmaları; vaizlerin de vaazı ezan başlamadan sonlandırıp cemaatin ezana katılmalarına fırsat vermeleri gerekir. Ezan okunurken vaaz yapılması hiç uygun olmamaktadır.