Eyvah, çocuğum sapık mı!

Güncelleme Tarihi:

Eyvah, çocuğum sapık mı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 1998 00:00

Haberin Devamı

Çocuklarda mastürbasyon artık bir günah ya da hastalık olarak değil, çocuğun cinselliğe duyduğu doğal ilgi olarak görülüyor. Yalnız aşırı düzeylere varırsa, bir bozukluk olarak algılanıyor. Peki, hangi sıklıkla yapıldığında ‘‘normal’’ olmaktan çıkıyor? Bu konuda bir görüş birliği yok. Geçen ay yapılan Ulusal Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Kongresi'ne katılan hekimler, kliniklere çocuklarını mastürbasyon şikâyetiyle getiren çok sayıda aile olduğunu belirtiyorlar.

İnsanoğlu, çok küçük yaştan itibaren cinselliğe, karşı cinse, gebeliğe ve doğuma karşı büyük bir merak duyuyor. Ancak çocuklardaki bu merak ve davranışlar, yüzyıllarca günah ya da hastalık olarak görüldü. Bu yüzyılda çocuk cinselliğine karşı önyargılardan uzak, bilimsel bir yaklaşım ortaya çıktı.

Çocuklarda mastürbasyon, seyrek olduğu takdirde doğal bir davranış, çocuğun cinselliğe duyduğu normal bir ilgi olarak kabul ediliyor. Ancak aşırı düzeylere varırsa, bir bozukluk olarak algılanıyor. Ama hangi sıklıkta yapılırsa normal olmaktan çıkıyor? Bu konuda bir görüş birliği yok.

Okul öncesi çocukta müstarbasyon ister önünü yorgan, yatak gibi bir yere sürterek, bacaklarını sıkarak, ister eli ile oynayarak olsun, baş sallamak ve vurmak gibi herhangi bir hareket olarak kabul ediliyor. Anal dönemde erotizm genital bölgelere yönelirken mastürbasyon artıyor. Banyo ve bez değiştirme sırasında anne veya bebeğin kendi elinin değmesi ile oluşan tesadüfi uyarılmalar mastürbasyon nedeni olabiliyor. Çocuk üç yaşından itibaren bu hareketin çevre tarafından istenmediğini sezinliyor, bu kez gizli gizli saklandığı yerde yapmaya devam ediyor.

KOLTUĞUN ARKASINDA

Parmak emmek gibi mastürbasyon da bir çocuğun kendi kendine erotik doyum yolu. Anne bu konuyla çok ilgilenir, çocuğu bu yüzden uygunsuz bir biçimde cezalandırırsa, o zaman çocuk bu davranışı bir ilgi kaynağı olarak da kullanıyor. Yasaklama ve cezalandırma, bu gibi davranışı önleyemiyor. Uzmanlar, anne-baba ve aile hekiminin bunun nedenini çevresini inceleyerek anlamaya çalışmaları görüşünde birleşiyorlar.

Prof. Dr. Rıdvan Cebiroğlu imzalı ‘‘Çocuk ve Gençte Davranış Bozuklukları’’ adlı kitapta beş yaşında bir kız çocuğunun, annesi misafirleriyle ilgilenmeye dalıp kendisini bir kenarda bırakınca, koltuğun arkasına saklanıp mastürbasyona başladığından söz ediliyor. Çocuğun ceza ve korkutmalarla değil, misafirlerin arasına alınıp ilgi gösterilince, bu davranışını azalttığı ekleniyor.

Uzmanlar, ana-babadan sıcak ilgi göremeyen çocuklarda nasıl baş vurmak, parmak emmek gibi davranışlar görülürse, mastürbasyonun da olabileceğini söylüyor. Çocuk ana-babanın buna kızıp üzüldüğünü sezer ve içinde de onlara karşı bir kırgınlık duyarsa, mastürbasyonu büsbütün sürdürüyor.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Dr.Fatih Ünal'ın ‘‘Çocukluk mastürbasyonunda gelişimsel özellikler ve iki yıllık izlem’’ başlıklı çalışmasında, çocukluk mastürbasyonu nedeniyle bölüme başvuran 61 çocuğun özellikleri kontrol gruplarıyla karşılaştırılarak araştırılmış. Araştırmaya alınan 61 çocuğun 41'i kız, 20'si erkek. Çoğu mastürbasyona iki yaşından önce başlamış. Çocukların yüzde 61'i düzelmiş. Mastürbasyonun sıklığına göre ilaç da verilmiş. Çalışmada yaşları küçük olan çocukların düzelmediği, daha sık mastürbasyon yapan çocukların ise daha az düzelme gösterdiği ortaya çıkmış. İki yıl sonra 61 çocuğun 50'sine tekrar test uygulanmış. Yüzde 40'ında ilaç kullanıldığı halde yüzde 22'si hâlâ tedaviye yanıt vermiş değil.

Doğum öncesi komplikasyonlar, anne sütü ile beslenme süresi, tuvalet eğitimini tamamlama süresi, uykunun yapısı ve başka tıbbi ve psikososyal değişkenler değerlendirilmiş. Bu sorunla başvuran çocuklarda kontrol gruplarına göre daha fazla doğum öncesi sorun olduğu, bu çocukların daha az süre anne sütü aldıkları, hem uykuya dalma hem de uykuyu sürdürmekte daha fazla güçlük çektikleri ortaya çıkmış. Çocukların çoğunda mastürbasyonun memeden kesme, bir kardeşin doğumu, ana babadan ayrılık gibi zorlu bir yaşam olayından sonra başladığı anlaşılmış. Çocukların bir bölümünde ise sorunu ürogenital bir hastalığın başlattığı bildirilmiş, ‘‘Genital bölgede tahrişe yol açan bir hastalık uyarıyı başlatıyor. Çocuk zevki öğreniyor. İyileştiğinde de mastürbasyona devam ediyor.’’

KLİNİKLER DOLU

26-29 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen 8. Ulusal Çocuk ve Ergen Psikiyatri Kongresi'ne Türkiye'nin çeşitli üniversite hastanelerinden katılan hekimler, kliniklere çocuklarını mastürbasyon şikâyetiyle getiren çok sayıda aile olduğunu belirtiyorlar. Bunların bir bölümünde epilepsi var, hastalık mastürbasyonla ortaya çıkıyor. Diğerleri ise herhangi bir faaliyetle oyalandıklarında mastürbasyon azalıyor. ‘‘Çünkü onlarınki bir alışkanlık bozukluğu. Günde 3-4 kezden daha sık olmaması gerekirken, 15-20 kez mastürbasyon yapan çocuklar var. Kendilerine ayıracak vakitleri kalmıyor. Sekiz aylık, hatta beş aylık bir bebek dahi geldi. İdrar yolları enfeksiyonu geçirdikten sonra olmuş.’’

Bir çocukta mastürbasyonun ne kadarının normal, ne kadarının patolojik olduğu konusunda dünyada bir görüş birliği yok. İnternet'te psikiyatrist Dr. Ruth Westheimer'ın bülten panosuna gelen sorulardan bir tanesi şu: ‘‘Beş yaşında bir kızım var. Kızımı mastürbasyon yaparken gördüm. Bu normal mi? Bu konu hakkında kızımla konuşmakta güçlük çekiyorum.’’

Dr.Westheimer, anneye kızının cinselliği keşfetmesini bir sorun haline getirmemesini öğütlerken, başka bir hekim, ‘‘Çocuğunuzu uyarmalısınız’’ diye yanıtlıyor. ‘‘Ultrasonla baktığımızda kız ya da erkek bebeklerin anne karnındayken genital bölgelerine dokunduklarını biliyoruz. Hoşlanıyorlar da ondan. Bu çocuk için tam günlük bir uğraş olmadığı sürece, endişe edecek bir şey yok. Aksine çok normal bir şey bu. Bu davranışını durduracak ya da cesaretlenecek bir şey yapmamak lazım.’’

KUCAĞIMDA YAPIYOR

Dr.Fatih Ünal da çocukta mastürbasyonun hayatı tehdit edecek bir bozukluk olmadığını söylüyor. ‘‘Çocukluk mastürbasyonu genellikle tanınması çok da zor olmayan ve iyi gidişli bir sorun olarak değerlendirilebilir. Ama yine de anne babayı, çocuk sağlığı uzmanlarını tedirgin edecek kadar sık gördüğümüz bir bozukluk. Ana babalara, çocukluk mastürbasyonu konusunda bilgi vermek ve onları yatıştırmak tedavinin en önemli basamağı. 'Çocuğum kötü yola mı düşecek' diye soruyorlar. Çoğu aile 'Kucağımda oturup mastürbasyon yapıyor' şikâyetiyle geliyor. Aileler 'Yavrum bir kere yap, doktor görsün' diyecek kadar çaresiz. Çocuk kendini ifade edebilecek yaşta ise, cevabı 'Ne yapayım doktor amca çok hoşuma gidiyor' oluyor.’’

Çocuk mastürbasyona başladıktan sonra ilgisini başka bir yöne çekmeye çalışmak bazen işe yarayabiliyor. Ancak en uygun strateji, mastürbasyonun ortaya çıkabileceği durumlarda, çocuğa yeni bir seçenek sunmak. Bu yaklaşım her çocuk için farklı oluyor. ‘‘Uzun süre genital bölgelerini uyaran çocuklarda kızarma, morarma meydana geliyor. Çocuk sık nefes alıp veriyor. Bunlar gözlenmeli. Uyku sorunlarına dikkat edilmeli. Uykuya dalmalarında yarım saatten fazla uzun süre geçiyorsa, gece uyandığı zaman 20 dakika uyanık kalıyor ve bu gece iki kez oluyorsa, dikkat edilmeli.’’

Uykuya dalmakta geciken çocuk için bu süreci saçını okşayarak ya da masal anlatarak daha keyifli hale getirmek uygun bir seçenek. Bütün gün yalnız başına mastürbasyon yapan bir çocuk için ise uzmanlar, ana babası ile daha fazla birlikte olmasını ya da bir ana okuluna başlamasını öneriyorlar. Çoğunlukla bu tür yaklaşımlarla sorun azalıyor. Ancak bazen sedatif etkileri olan ilaçlar kullanmak gerekebiliyor.

Dr.Fatih Ünal, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları

Ana-babayı bilgilendirmek gerek

Mastürbasyonun çocuklar için bir uyaran olduğu ya da gerginliği gidermek amacıyla yapıldığı söylenebilir. Bu çocuklar daha çok yalnızken, kendileriyle ilgilenilmediğinde ya da sıkıntılı olduklarında mastürbasyon yapıyor. Bu çocukların ve ailelerin ruhsal açıdan ayrıntılı olarak incelenmesi ve uyaran eksikliği üzerinde daha çok durulması gerekebilir. Bazı çocuklar ise gündüz mastürbasyon yapmıyor, ama hemen hemen her gece ancak bu şekilde uykuya dalabiliyor. Bu çocuklarda sorun uykuya dalma süreciyle sınırlı, çok seyrek yapılan mastürbasyonlar ise sorunu normal genital ilgi olarak değerlendirmek daha uygun. Bu durumda aileyi bilgilendirmek ve endişelerini gidermek yeterli. Ana babaların mastürbasyona tepkilerinde kriterler arası farklılıklar saptanıyor. Araştırmalarımıza göre en sık ortaya çıkan tepkiler, azarlama, dövme, korkutma ve ayıplama şeklinde. Amerika'da yapılan bir araştırmada, çocukların cezalandırılma oranı Türkiye'nin yaklaşık onda biri kadar. Ayıplama ve korkutma tutumuna ise hiç rastlanılmıyor. Bu anne babalar, genellikle çocuklarındaki mastürbasyonu görmezden geliyorlar. Bu bulgular, cinsellikle ilgili konuların ülkemizde daha sert ele alındığını gösteriyor. Tedavi sürecinde yalnızca ana babaya bilgi verilmesi ve endişelerinin azaltılmasıyla bile mastürbasyona ilişkin tepkiler değişebiliyor. Konunun cinsel eğitim yetersizliği ile olan bağlantısına dikkat çekmek gerekir.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!