OluÅŸturulma Tarihi: Mart 15, 2002 00:00
Para ödülü beklemek, kumarda ve borsada kazanmak, tuttuğumuz takımın gol atmasına sevinmek gibi çeşitli toplumsal ödül beklentilerinin hemen hepsi, bilincimiz dışında, tamamen beyin tarafından otomatik yönlendiriliyor.Beyinde saptanan ‘ödül devreleri’, bilinçdışı sistemin bir parçası ve bu sistem canlıları yaşama karşı hazırlıyor. Ancak bu devreler kokain gibi insanı bağımlı yapabiliyor. Ve ortaya ‘ödül bağımlısı insan’ çıkabiliyor.Karşı konulması olanaksız bir kumar tutkusu, spor karşılaşmalarını kaçırmama eğilimi, telefonda dalga geçme sevdası ve borsada oynama çılgınlığı ilk bakışta birbirleriyle ilintili değilmiş gibi görünüyor değil mi? Siz öyle sanın, sinirbilimciler ise tümünde ortak olan bir özelliği ortaya çıkarttı bile.Sinirbilimcilere göre, bu tür davranışlar, hayvanların yaşamlarını sürdürme açısından önemli ödüllere ulaşmalarına yardımcı olmak üzere evrilmiş beyin devrelerinden kaynaklanıyor. Araştırmacılar aynı beyin devrelerinin insanlarda yatırım gelirlerinden hiç beklenmedik bir anda atılan gole dek uzanan çeşitli toplumsal ödüllere ulaşılması amacıyla kullanıldığını ortaya koydu. Dahası, bu tür ödülleri saptayıp değerlendiren beyin sistemlerinin genellikle bilincin dışında işlev gördüğüne tanık oldular. Bu bulgular, insanların ne istedikleri ve bunlara nasıl ulaşacakları konusunda her zaman bilinçli
seçimler yaparlar, biçimindeki görüşü yerle bir ediyor.Uzmanlar insan beyninde olup bitenlerin büyük bir bölümünün, gerçekten de, bilinci dışında geliştiğini dile getiriyor. Emory Üniversitesi Tıp Fakültesi ruhbilimcilerinden Dr. Gregory Berns bu görüşün Freud’dan beri var olduğuna dikkat çekiyor. Beyin hazırlıklıBaylor Tıp Fakültesi sinirbilimcilerinden Dr. P. Read Montague: ’Beyin neye bilinçli bir biçimde odaklanması gerektiğini nereden biliyor ve evrim neden bu tür ayırımları yapabilen bir beyin yarattı?’ diye soruyor. Hayvan ve insanlar üzerinde yapılan deneyler, beynin bebeklikten başlayarak dış dünyada karşılaşacağı koşullara uyum sağlayacak biçimde evrildiğini ortaya koyuyor. Çocuk geliştikçe beyninde karşılaştığı her şeyle ilgili örnekler oluşuyor ve zamanla nesneleri tanımaya, mekan ve zaman içinde nasıl yol alması gerektiğini öğrenmeye başlıyor. Dış dünyadan yeni bilgiler aktıkça beyin kendiliğinden bir kıyaslamaya giderek bunları daha önce bildikleriyle karşılaştırıyor. Bunlar arasında bir eşleşme söz konusu ise, olaylar, nesneler ve geçen zaman dilimi bilinçli bir farkındalık durumuna ulaşmayabilir. Gelgelelim şaşırtıcı bir durum söz konusu olduğunda, beklenen ile gerçekte olan arasındaki uyuşmazlık, beyni anında farklı bir duruma dönüştürüyor. Bu süreçte, yine bilinçdışı olarak, beynin karar almayla ilgili bir bölümü devreye giriyor ve bellekte tutulan geçmiş deneyimlerden yola çıkarak bir karara varıyor. Bilinçli bir karar verildiğinin ayırdına ancak bu kararın uygulanmasından sonraki bir iki saniye içinde varılıyor. Dr. Montague’ye göre, gündelik eylemlerin %90’ı, canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri amacıyla bilinçdışı sistem tarafından gerçekleşiyor.Gerek hayvanlar, gerekse insanlar bu sistemi neye dikkat edip neyi göz ardı edeceklerini anlamak için kullanılıyor. Beyinlerinin daha büyük olması ve kültürel etmenler nedeniyle insanlarda bu eylemler, müzik dinlemek, çikolata
yemek, güzellikleri deÄŸerlendirmek, kumar oynamak, hisse senedi alıp satmak ve uyuÅŸturucu kullanmak gibi edimleri de içine alır. Bu edimlerin tümü de insan beyin devrelerinin etkinliÄŸini doÄŸrudan ölçen beyin görüntüleme aygıtlarıyla incelendi.Tutkunun maddesi dopaminBunlar arasında en kapsamlı biçimde incelenen iki beyin devresi de dopamin adı verilen bir kimyasal içeriyor. Beynin ortasında yer alan ilk devre, hayvan ve insanların anında ödülleri, ya da ödülden yoksunluÄŸu kavramasına yardımcı oluyor. Bilim adamları beynin ortasındaki bu dopamin sisteminin ödüller açısından beklentilerin ne olacağı konusunda sürekli kestirimlerde bulunduÄŸuna, öğrenme eyleminin yalnızca beklenmedik bir ÅŸeyin olması durumunda gerçekleÅŸtiÄŸine inanıyorlar. Beynin görüntülenmesine dayalı deneyler, kiÅŸinin beklenmedik bir ödül alması durumunda, beynin ön kesimine çok daha fazla dopaminin akın ettiÄŸini gösteriyor. Beynin bu kesimini araÅŸtıran Princeton Ãœniversitesi sinirbilim uzmanı Dr. Jonathan Cohen, beynin eylemlerin tasarlanması ve denetiminden sorumlu bölümlerini de etkileyen dopaminin, insanı farkında olmadığı bir bilinçle davranmaya ittiÄŸine dikkat çekiyor. Harvard Ãœniversitesi sinirbilim uzmanlarından Dr. Hans Breiter kimi insanların toplumsal ödüller karşısında yoldan çıkmalarına neden olan kırılgan bir dopamin sistemiyle doÄŸduklarına inanıyor. AraÅŸtırmalar, beynin parasal ödülleri, tıpkı kokain, yiyecek, cinsellik ya da kiÅŸinin ödüllendirici olduÄŸuna inandığı herhangi bir ÅŸey gibi algıladığını ortaya koyuyor. Kumarcının beyniSöz gelimi, beyindeki ödül devreleri kokainin etkisi altına girdiÄŸinde kiÅŸi bu maddenin bağımlısı oluyor. Kumarda kazanmak da dopamin sistemini ele geçirebiliyor. Çok kiÅŸi kumarda varını yoÄŸunu yitirse de, bu huyundan vazgeçmeye yanaÅŸmıyor. Kumarda bir kez kazanan kiÅŸinin dopamin düzeyleri artarak belleÄŸinde yer ediyor. Bu kiÅŸiler uzun erimde yitireceklerinin bilincinde olmalarına karşın, arada sırada beyne giden dopamin bu bilinci yok ediyor. BaÅŸka deneyler de genç erkeklerin çekici kadın resimlerine baktıklarında ödül devrelerinin devinime geçtiÄŸini ve yeme bozuklukları olan kadınlarda bu devrenin bozuk olduÄŸunu ortaya koyuyor. Müzik de ödül ve duygularla ilgili sinirsel sistemleri devinime geçiriyor.Sinirbilim uzmanları canlı spor karşılaÅŸmalarının insanları çeken yönünün bunların doÄŸasındaki önceden kestirilememe özelliÄŸinden kaynaklandığına dikkat çekiyorlar. Bir takımın hiç beklenmedik bir anda öne geçip oyunu kazanması durumunda binlerce izleyicinin dopamin düzeylerinde aynı anda bir artış meydana geliyor.Borsa ve beyinÄ°nsanlarda bilinçdışı ödül devrelerinin en ilginç örneklerinden birinin borsalar olduÄŸuna parmak basan Dr.Montague, ekonomi uzmanlarının insanları incelemekten çok, kitlesel beklentileri olan toplu sinir sistemleriyle ilgilendiklerini dile getiriyor. Faiz oranlarının yılda iki kez beklenmedik bir biçimde düşürülmesiyle hisse senedi piyasasında bir hareketlenme oluyor.Gelgelelim, böylesi bir beklenti olduÄŸunda faizlerin düşüşü piyasada herhangi bir tepki yaratmıyor. Ekonomi uzmanları ve sinirbilimcilerin piyasa ve dopamindeki dalgalanmaların saptanmasında aynı matematiksel denklemlerden yararlandıklarına dikkat çeken Dr. Montague sinirbilimin ekonomik karar alma düzeneÄŸinin kavranmasına ışık tutabileceÄŸine inanıyor.Â
button