Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün akşam, İlim Yayma Ödülleri törenine katıldı. Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen törende konuşan Erdoğan özetle şunları söyledi:
“Türkiye’nin son 19 yılı Cumhuriyet tarihinin de ötesine geçen kadim mücadelesinde yeni bir safhaya geçişin mücadelesidir. Biz ülkemizde asırlık özlemleri de dindirdik. Ülkemizden eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, her alanda kurduğumuz güçlü altyapıyla milletimizin hak ettiği hayat standartları kavuşturduk. FETÖ ihanet çetesinin, 15 Temmuz’a kadar başlattığı darbe girişimlerinde ekonomimizi kıskaca almalarını hatırlayın. Uluslararası alanda ekonomimize kur ve kumpasları hatırlayın. Büyüme rakamlarımızla üretimimizle, istihdamımızla ihracatımızla tüm göstergeler, ülkemiz bakımından küresel çapta başarıyı işaret ederken, kurda yaşanan dalgalanmaları bu çerçevede değerlendirmek lazım. Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak Nas’lar neyi gerektiriyorsa, onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin faiz oranlarıyla enflasyon 10 katı bulmuşken bizim yaptığımız faiz indirimleri bu tablonun gerekçesi olamaz. ABD’ye Avrupa’ya bakın. Hepsinde durum felaket.
ALNIMIZIN AKIYLA ÇIKACAĞIZ
Son 19 yıldır attığımız her adımda, önümüzü çıkartılan engellerin arkasındaki saik neyse bugünde karşımıza çıkartılanların aynısı odur. 19 yıl önce göreve geldiğimizde faiz enflasyon bu değil miydi. Biz göreve geldikten sonra faizi, hatta 6 sıfır attığımızda bize karşı çıkanlar ile “Taksim meydanına çıkıp anırırım” diyen yazarlar çıkıp anırdılar mı? Çünkü ‘Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar’ hükmü bize sıradan gelen bir hüküm değildir. Ülkemizin yatırımla, istihdamla, üretimle büyümesiyle sanayisiyle, teknolojisiyle, altyapısıyla dışarı bağlı kalmasını isteyenler var güçleriyle direniyor. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda attığımız adımları bir yere koymak mümkün mü? Allah’ın emriyle bu mücadeleden de alnımızın akıyla çıkacağımıza ben şüphe duymuyorum.
CİNSİNİZİ İYİ BİLİYORUM
Fiyat artışlarının insanlarımızın günlük hayatları üzerinde açtığı sıkıntıyı elbette biliyoruz. Ama vesayete, terör örgütlerine, darbecilere nasıl direndiysek bunlara karşı da direneceğiz. Ey TÜSİAD ve yavruları sizlere sesleniyorum. Sizin tek göreviniz var yatırım, üretim, istihdam, büyüme. Siz bu konuda ne yapıyorsunuz? Kalkıp hükümete saldırmanın farklı versiyonlarını aramayın. Bizimle mücadele edemezsiniz. Sizin cinsinizi de cibiliyetinizi de iyi biliyorum. Sizin derdiniz başka, bizimki bambaşka. Bu millet bu fırsatı size vermeyecek. Dün millet olarak kendi canımız pahasına istikbalimizi korumuştuk, bugün de aynısını yapacağız.
OHAL DEĞERLENDİRMESİ YANLIŞ
Salgında bu kuruluşlar ne kadar milletin yanında oldular? Bu ülkeyi 1 dolar karşılığında vatandaşlarını satanların ellerine bırakmadık, bırakmayacağız. Bu ülkeyi döviz kuru üzerinden yeniden değiştirmek isteyenlerin eline teslim etmeyeceğiz. Türkiye’nin ekonomide OHAL değerlendirmesi, akıl karışıklığının ötesinde büyük bir yanlıştır. Ülkemizin ekonomi planlaması belirlediğimiz doğrultuda ilerlemektedir. Ekonomide bir kural vardır; Dere yatağında akar. Ve bizim de takip ettiğimiz yol budur. Buradan tüm vatandaşlarıma ekonomide verdiğimiz mücadelede devletlerinin yanında daha güçlü şekilde yer almalarını istiyorum. Aynı şekilde kontrollü ‘Kambiyo rejimi’ gibi zırvalıkları gündeme getirenleri de asla masum görmüyoruz. Döviz kurundaki istikrarı, bu tür zırva yöntemlerle değil, piyasanın kendi işleyişi içinde sağlayacağız. Ekonomide bir kural vardır, dere yatağında akar ve bizim de şu anda takip ettiğimiz yol budur.
KASAMIZ BOŞ DEĞİL
Cuma gününden beri bir dedikodudur almış başını gidiyor. ‘Pazartesi’den itibaren finans piyasalarında sorunlar yaşanacakmış’ bunu ancak ihanet içinde olanlar söyler. Bunlar, aynı zamanda keramet ehli herhalde. Merak etmeyin, böyle bir durum söz konusu değil. Biz dimdik ayaktayız. Göreve geldiğimizde unutmayın, Türkiye’nin IMF’ye borcu 23 milyar dolardı. MB’nin döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Başbakanlığım döneminde 135 milyar dolara kadar çıkardık. Daha sonra bir düşüş yaşandı. Cumhurbaşkanıydım. Şimdi yeniden 100 milyarın üzerine döviz rezervimiz çıkmış vaziyette. Toparlayacağız, daha da yukarı çıkacak. Bizim kasamız boş değil. Türkiye’ye karşı oynanan oyunun döviz kurunu tutmak da bizim elimizdedir.” m DHA
BİLAL ERDOĞAN: ÖDÜLLERİN İTİBARI VERİLDİKÇE ORTAYA ÇIKACAKTIR
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan da törende bir konuşma yaparak, "Bu ödüllerin itibarı ancak bu ödüller verildikçe ortaya çıkacaktır. Bir ödül, iki ödül, 5 ödül, 10 ödül derken, İlim Yayma Ödülleri akademik dünyada inşallah hak ettiği yeri alacaktır" dedi.
İlim Yayma Ödülleri töreninin sonunda ödüller sahiplerini buldu. Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri ödülünün sahibi Prof. Dr. Mustafa Soylak, Sosyal Bilimler ödülünün sahibi Doç. Dr. Hümeyra Özturan olurken, Büyük ödülün sahibi ise Prof. Dr. Zekai Şen oldu. Şen ödülünü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı.
KİMLER KATILDI
Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen ödül törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı Yusuf Tülün, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, İTO Başkanı Şekip Avdagiç, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay, Demirören Holding Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Oktay, ilim Yayma Vakfı Akademik Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İdris Sarısoy, Demirören Medya Grubu TV Grup Başkanı Murat Yancı katıldı.