OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 22, 2005 00:00
Bir Boeing 747’nin kanatları kadar geniÅŸ, camdan bir küpün içi, çevresi rampalarla sarılmış beyaz bir küre ile kaplı. Küre aslında ‘Evrenimizi’ temsil ediyor. İçeri girdikten sonra, başınızın üzerinde baÅŸ döndürücü ÅŸekilde hareket eden yıldızları seyretmeye baÅŸlıyorsunuz.New York’taki Hayden Planetaryum (yıldızları ve GüneÅŸ Sistemi’ni canlandıran bina), sadece halka açık gösteriler sunmuyor. Burada, bilim adamlarının araÅŸtırma sonuçları sergileniyor ve bu araÅŸtırmaların tümü astrofizik uygulamalarını deÄŸiÅŸtirebilir. Mesela astrofizikçi James Lombardi’nin araÅŸtırmaları da burada anlam kazanıyor. Onun dünyası da, bilimin diÄŸer dalları gibi, günümüzdeki bilgisayarlardan ve yüksek teknolojili cihazlardan akan verilerle oluÅŸuyor. Tüm bu soyut figürler yığını, insan duyularının algılayabileceÄŸinden çok uzakta. Ancak veriler, Hayden Planetaryum’undaki bilgisayarlara yüklendiÄŸinde, yepyeni bir anlam kazanabilirler. Bilim adamları, bilgisayarın bir tuÅŸuna basarak kontrol panelinde, yıldızlara ait milyonlarca ışık yılı veya 100 milyonlarca yıl içinde hızla gezinebilirler. Bu kozmik gezinti fikrini, veriler arasında boÄŸulduÄŸunu hisseden astrofizikçi Piet Hut buldu. Princeton Ãœniversitesi'nden Hut, kariyerinin büyük bir bölümünü küresel kümeler denilen antik yıldız toplarına adadı. Bu toplar, evrenin ilk çaÄŸlarındaki fosillere benzetilebilir. Hayden Planetaryum’u, ilk kez bilim adamlarının belirlenmesi olanaksız olan cisimleri görmelerini saÄŸlıyor. Ä°lk zamanlardan kalmaDaha öğrenilecek çok ÅŸey var. Galaksimiz olan Samanyolu’nda, birçoÄŸu küçük bir teleskop veya dürbünle bile görebilen yaklaşık 150 küresel küme var. Küresel kümelerin, galaksilerin milyarlarca yıl önce meydana geldiÄŸi dönemlerde oluÅŸan ilk tanımlı yapılardan biri olduÄŸu düşünülüyor. Bu nedenle de kümeler, galaksilerin, dolayısıyla da Evren’in oluÅŸumunu anlama yolunda önemli olabilirler.Küresel kümeler içindeki yıldızlar, evrenin bizim tarafımızdaki bölümünde bulunan ve ömürlerinin büyük bir kısmını diÄŸer yıldızlardan uzakta, tek baÅŸlarına geçiren yıldızlardan farklıdırlar. Bu kümeler, sürekli birbirleriyle çarpışan bir kalabalık yaratırlar. EÄŸer Güneş’imiz, küresel kümelerin tam ortasında olsaydı gece gökyüzü, dolunaydan daha parlak yıldızlarla kaplanırdı. Böylece gazeteyi gece okuyabilirdik ve belki de gazetelerin birinde, ‘GüneÅŸle yıldızlar çarpışma halinde’ yazardı, çünkü bunlar küresel kümelerde sıklıkla yaÅŸanan olaylar. Karmaşıklık nasıl çözülecekYanıtlar, hem galaksilerin merkezinde hem de yıldız kümeleri ile yıldızların oluÅŸtuÄŸu bölgelerde sürmekte olan önemli olaylara iliÅŸkin ipuçları verecek. Küresel kümeleri anlamanın, galaksilerin tehlikeli ölçüde yoÄŸun ve düzensiz çekirdeklerinde gerçekleÅŸen karmaşık iÅŸlemleri çözme yolunda ilk önemli adım olduÄŸuna inanıyor. Ä°ÅŸte, çok karmaşık hesaplamaları yapmanın ve sonuçları planetaryuma yüklemenin iÅŸe yaradığı yer tam da burası. Küresel kümeler çok komplekstir ve bu nedenle de incelemelere yanıt vermemiÅŸlerdir. Yıldızların hareketleri ve bütünüyle yapılar, Newton kütle çekimi kanununa baÄŸlıdır. Ancak, Newton’un denklemleri sadece 2 cisme uyabilir. Üçüncü bir cisim eklediÄŸinizde kaosla karşı karşıya kalırsınız. Küresel kümeler de milyonlarca yıldız bulunduÄŸundan, sorunu çözmek için baÅŸka bir yöntem bulunmalıdır.Daha ileri gitmek için, yıldızların hareketlerinin simülasyonlarını yaratacak bilgisayarlar gereklidir. Bu bilgisayarlar, içerik olarak oldukça basit, ancak gerçekte günümüzdeki süper bilgisayarlardan bile üstün olmalıdırlar. 139 bin yıldız içeriyor1960’larda bilim adamları, ancak 16 yıldızı izleyebildiler, ancak sonunda bilgisayarların karmaşıklığında boÄŸulup yittiler. Ancak, astrofizikçiler, özellikle Tokyo Ãœniversitesi'nde üretilen özel amaçlı GRAPE-6 gibi günümüzdeki bilgisayarlarla, 130 bin yıldız içeren kümelerdeki yıldızların her birinin hareketlerini saptayabilirler. Yıldızların evrimini ve çarpışma hareketlerini inceleyen gruplar yaklaşık olarak 40 yıldır çok karmaşık bilgisayar modelleri üreterek kendilerini yalnızlığa mahkum ettiler. Åžimdiyse Hut’a göre bu gruplar, planetaryumun yardımı sayesinde araÅŸtırmalarında ilerleyebilecekler.Bilim adamları, bu ÅŸekilde yapılan araÅŸtırmalar, geleceÄŸin araÅŸtırmaları olacağını söylüyor. Kuramcı astrofizikçiler, evrende neler olup bittiÄŸini anlamak için artık bir kağıda denklemleri dökmek zorunda kalmayacaklar. Artık, Hayden’a gidip yıldızların altında bekleyebilirler. Sanal da olsa...Â
button