‘Evrak yakma’ soruşturmasında şok karar!
Güncelleme Tarihi:
Danıştay Birinci Dairesi, 30 Mart yerel seçimleri sonrası Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ait resmi evrakları yakmakla suçlanan CHP’li eski Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ın kapanan dosyasını yeniden açtı.
Antalya Büyükşehir eski Belediye Başkanı CHP’li Mustafa Akaydın’ın 30 Mart yerel seçimlerinin hemen ardından makam odasını AK Partili Menderes Türel’e devrederken Konyaaltı Boğaçayı Şantiyesi’nde yakarak imha ettirdiği evraklarda suç unsuru bulunamadığına ilişkin karar Danıştay Birinci Dairesi tarafından bozuldu.
YENİDEN İNCELEME YAPILACAK
Antalya Cumhuriyet Savcılığı’nın itirazı üzerine; dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Hukuk Müşaviri İlker Gedik, belediye memuru Ahmet Sonuvar, eski özel kalem müdürü Oya Uysal, makam sekreteri Elif Aksünger, başkanlık makamı koruma personeli Turan Yazar hakkında “30 Mart yerel seçimleri sonrası belediyeye ait resmi belgeleri usulsüz olarak yakmak” suçlamasını içeren dosya yeniden incelenecek.
BAKANLIĞIN KARARI BOZULDU
Mülkiye müfettişlerince hazırlanıp, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü tarafından 12 Kasım 2014’te dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın onayından geçen ‘şikâyetin işleme konulmaması’ şeklindeki kararı Tetkik Hakimi Baki Boybaşı’nın dinlenmesi sonrası 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun çerçevesinde inceleyen Başkan İlyas Arlı ve 4 üye oy birliği ile Antalya Cumhuriyet Savcılığı’nın itirazının kabulüne, şikayetin işleme konulmamasına ilişkin kararın; belirtilen eylemle ilgili kısmının kaldırılmasına karar verdi.
SÜREÇ YENİDEN BAŞLADI
Danıştay Birinci Dairesi tarafından hazırlanan karar dosyasında ise şu ifadeler yer aldı: “Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden şikâyetin anılan yasanın 4. Maddesi gereğince ön inceleme yaptırılması gerektirecek nitelikte olduğu anlaşıldığından, 4483 sayılı Kanun yukarıda belirtilen hükümleri uyarınca yetkili merci tarafından ön inceleme emri verilmesi.
İTİRAZ HAKKI VAR
Bu emre dayalı olarak ön inceleme raporu düzenlenmesi, ön inceleme raporunda isnat edilen eylemle illiyet bağı bulunanların, ismen ve görev unvanlarıyla belirlenmek suretiyle soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin bir kararın tesis edilmesi, verilecek kararın türüne göre on günlük itiraz süresini ve itiraza bakmakla görevli yeri de belirten gerekli bildirimler yapıldıktan sonra yazılı bildirimlere ilişkin günlü ve imzalı bildirim alındıları ile karara karşı itirazda bulunulması durumunda itiraz dilekçelerinin de eklenerek dosyanın dairemize gönderilmesi gerektiğinden itirazın kabulü ile içişleri bakanının 12.11.2014 tarih ve İNS:2013-2014.07.4408.4409-1015.1117 sayılı şikayetin işleme konulmamasına ilişkin kararın; belirtilen eylemle ilgili kısmının kaldırılmasına dosyanın karar ekli olarak İçişleri Bakanlığı’na kararın bir örneğinin itiraz edene gönderilmesine oy birliği ile karar verildi.”
NE OLMUŞTU?
ANTALYA’da 30 Mart yerel seçimlerinden sonra dönemin CHP’li Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın belediye atölyesinde imha ettirdiği evraklarda hiçbir suç unsuru bulunmadığına ilişkin raporu dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala onaylamış, yazıda yakılan evrakların hemen her belediyede olabilecek yazışmaları ya da belgeleri içiren evrak olduğu belirtilmişti. İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan ve Bakan Efkan Ala’ya gönderilen yazı 12 Kasım tarihinde Bakan Ala’dan ‘Olur’ imzası alırken, yazıda o dönem Antalya Valiliği görevinde bulunan İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Sebahattin Öztürk’ün de imzası da bulunuyordu.
İLK KARAR SONRASI KİM NE DEMİŞTİ?
Mustafa Akaydın, “Öyle bir algı yarattılar ki sanki ben yolsuzluk yapıyormuşum, evrak kaçırıyormuşum. Oysa o zaman da söyledim, şimdi de söylüyorum; o evrakların aslı belediyelerde mevcut, yakılan evraklar müsvedde. Polisle jandarmayla belediyenin tesisini basan Türel, çiftliğimin aranacağını, benim Amerika’ya kaçacağımı söyledi. Ben de bunun hesabını yargıda soracağım. ”
KARAR KESİNLEŞİNCE KONUŞURUM
Menderes Türel: “Hukuki sürecin tamamlanmadığı bir hususta görüş belirtmek için erken. Konu Danıştay’da değerlendirme sürecinde. Karar kesinleşmeden bir açıklama yapmayı doğru bulmuyorum. Hukuki süreç tamamlandıktan sonra açıklama yapılacaktır.”