Evliya Çelebi Enstitüsü kuruluyor

Güncelleme Tarihi:

Evliya Çelebi Enstitüsü kuruluyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 2012 13:58

Robert Dankoff ile birlikte Vatikan arşivlerine girerek, Evliya Çelebi’nin Nil Haritası’nı gün yüzene çıkaran ve Seyahatnameyle arasındaki ilişkiyi ilk kez detaylı bir şekilde ortaya koyan Doç. Dr. Nuran Tezcan, “Dünyadaki bazı yazarlar gibi Evliya Çelebi de adına enstitüsü kurulmasını hak ediyor. Bilkent Üniversitesi olarak bunun için kolları sıvadık” dedi.

Haberin Devamı

Chicago Üniversitesi’nde görevli Prof. Dr. Robert Dankoff ile birlikte 3 yıllık ortak bir çalışma sonucunda, “Evliya Çelebi’nin Nil Haritası” adlı kitabı hazırlayan Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nuran Tezcan, Türkiye’nin Vatikan Büyükelçiliği’nde bir konferans verdi.

Konferansa, Büyükelçi Prof. Dr. Kenan Gürsoy, Brezilya, Almanya, Kore ve Makedonya büyükelçileri ile akademi çevresinden birçok isim katıldı. Doç. Dr. Nuran Tezcan, 200 yıla yakın bir süredir Vatikan Kütüphanesi arşivlerinde muhafaza edilen ve Seyahatname’den sonra Evliya Çelebi’ye ait en önemli belge olarak kabul edilen Nil Haritası’nın, Ettore Rossi tarafından 1949 yılında yayınlanan 4 sayfalık bir makaleyle ilk kez tanıtıldığını belirtti. Ancak Rossi’nin, harita ile Seyahatname arasında çok kısa bir karşılaştırma yaptığını belirten Tezcan, “Seyahatname çok önyargıyla yaklaşılan bir metin. Çelebi’nin anlattıklarının çoğu kurmaca dendi ama zamanla birçok şey doğru çıktı. Kimse Evliya Çelebi’nin Nil Haritası’na da inanmamıştı. Rossi, haritadan çok kısaca söz ediyordu ve Çelebi’nin ölümünden sonra yapıldığını söylüyordu. Dankoff’la yaptığımız araştırmalar sonucunda bu haritanın, Evliya Çelebi’nin ölümünden önce ve onun hayatından çizgilerini de ortaya koyarak, kendi gözetiminde, büyük ihtimalle katibine hazırlattığını belirledik” diye konuştu.

HARİTA NEDEN EVLİYA ÇELEBİ’YE AİT?

Haberin Devamı

Yaklaşık 25 yıldır Seyahatname üzerine araştırmalar yapan Tezcan, DHA’nın sorularını yanıtladı. Evliya Çelebi’nin, söz konusu eserin 10. cildinde, yaklaşık 200 büyük boy varakta (yazma sayfası) Nil yolculuğundan bahsettiğini söyleyen Tezcan, “Bu Haritanın üzerindeki metin ise yaklaşık 40-50 sayfa arasıdır. Onun için bu 200 sayfayla 50 sayfanın çok iyi izini sürmem gerekiyordu. Bu çalışmaya konsantre olmak için üniversiteden 6 ay izin aldım. Evliya Çelebi’nin çok kendine özgü bir stili vardır. Bunu ancak Seyahatname üzerine yıllarca çalışanlar tanır. Kendi döneminin nesir dilinden çok farklı bir dildir. Bunu çok iyi tanımam, kitapla harita arasındaki ilginin sadece bilgi paralelliği değil aynı zamanda stil paralelliği olduğunu ortaya koyma olanağı verdi. Haritadaki cümlelerin stili ve bazı klişe hikayeler, Seyahatnamedekilerle çok büyük benzerlik gösteriyor” diye neden haritanın Çelebi’ye ait olduğunu açıkladı. Bu konudaki delillerin çok olduğunu söyleyen Tezcan, “Çelebi’nin seyahat hattını aynen harita üzerinde de buluyoruz. Öbür taraftan haritanın kuzeydoğusunda haritaya serpiştirilmiş Malatya, Kayseri, Kütahya, Antakya, Kıbrıs, Adıyaman gibi şehir hatları var. Bunlar o coğrafyada değil. Anadolu coğrafyasında. Demek ki bu haritayı yapan onun oralardan geçtiğini biliyordu. Evliya kendi seyahat dünyasını bu haritaya yansıtmıştı” dedi.

Haberin Devamı

Tezcan, bir başka delil olarak da Evliya Çelebi’nin yine 10’uncu ciltte seyahatini, ilk dünya haritası olan Mappa Mundi gibi bir haritada göstermek istediğini dile getirmesini gösteriyor.  

“GOETHE GİBİ ÇELEBİ DE ENSTİTÜYÜ HAKEDİYOR”

Seyahatname çalışmalarının henüz çok başında olunduğunu belirten Nuran Tezcan, Evliya Çelebi’ye hak ettiği değerin verilmediğini öne sürerek, “Bu harita ilk kez 1949 yılında tanıtıldı ama düşünün ki bunu ancak 50 yıl sonra ele almaya başladık. Şu an Topkapı Sarayı’nda bulunan Seyahatname’nin 8 cildi orijinal 2’si ise kopyadır. Bu 10 cildin sistematik bir şekilde çalışması yapılmalı. Bu bir proje çalışmasıdır ve Evliya Çelebi Seyahatname araştırmaları için bir enstitü kurulması gerekir. Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü olarak bunun planlanmasını yaptık ve yakın zamanda hayata geçirmeye çalışıyoruz. Alman edebiyatında Goethe için bir enstitü vardır. Evliya da böyle bir enstitüyü hak etmiş yazarlarımızdandır” diye konuştu.

Haberin Devamı

“EVLİYA ÇELEBİ’Yİ DÜNYAYA TANITAMIYORUZ

Seyahatname’nin ilk kez 1814 yılında Avusturyalı oryantalist Joseph Von Hammer-Purgstall tarafından dünyaya tanıtıldığını hatırlatan Nuran Tezcan, “O zamandan bu yana yaklaşık 200 yıl geçti ancak biz Seyahatnamenin tam metnini ancak 10 yıl önce yayınlayabildik. Biz daha Türkçede bunu yeni yaptık. Çelebi’yi dünyaya tanıtmak için eserin dünya dillerine çevrilmesi lazım. Gerçi Balkanlar bölümü bazı Avrupa dillerine çevrildi, Purgstall ilk 4 cildinin geniş özetini, Dankoff da geniş seçkiyi İngilizceye çevirdi ama bir tüm çeviri yoktur” diye göz önünde olan bir problemi vurguladı.    

EVLİYA ÇELEBİ’NİN VE ESERLERİNİN ÖNEMİ

Haberin Devamı

Nuran Tezcan, Evliya Çelebi’nin ve onun Seyahatnamesinin önemini şöyle anlatıyor: “Birincisi 40 yıl gezmiş, ikincisi çok geniş bir coğrafyayı gezmiş. Kendisini seyahat tutkunu olarak tanıtır. Seyahat etmek isteyen, 40 yıl gezip bunları yazmayabilirdi. Ona heyecan veren, 40 yıldan sonra oturup notlarını kitaba dönüştürmüş olması. 10 cilt de birbirine bir kurguyla bağlanarak, bir bütünlük içerecek şekilde yazılmış. Bu gelişigüzel bir kaygı değil gerçekten düşünülüp yapılmak istenen bir kaygı. 60’lı yaşlarının sonunda Evliya bunu başarmıştır. Böylesine kapsamlı olarak 17. yüzyıldan kalmış tek eser. O bakımdan çok önemli.”

Nil haritasının önemini ise, “Nil’in kaynağının henüz keşfedilmediği, 17’nci yüzyılda yapılmış olmasıdır. 19’uncu yüzyıldaki keşfine kadar Nil’in kaynağı efsanevi bilgilere dayanıyordu. Cebel-i Kamer denilen Ay Dağı’ndan doğduğuna inanılıyordu. Bu harita, o efsaneye göre çizilmiştir ancak Akdeniz’e kadar olan hattı oldukça gerçeğe yakındır. 9.’uncu yüzyıldan beri Nil haritaları yapılmıştır ama bunlar tahmini hatta karikatürize edilmiş haritalardır. Bu, bu haritalarla karşılaştırıldığında doğruya ve mükemmele en yakın olanıdır. Nil, 6 bin 660 kilometre, harita 6 metre. Yani oldukça gerçekçi boyutlarla çizilmiş” diye özetliyor.

Haberin Devamı

HARİTANIN VATİKAN’DA OLUŞUNUN HİKÂYESİ

Evliya Çelebi’nin hayatının son 10 yılını Mısır’da geçirdiğini, burada öldüğünün ve mezarının da burada olduğunun sanıldığını da ekleyen Tezcan, Nil Haritası’nın Vatikan yolculuğunu ise şu sözlerle aktarıyor:

“Seyahatname, 1745-46 yılında Hacı Beşir Ağa’ya hediye edilmek üzere İstanbul’a gönderildi. Aynı yıllarda haritanın İtalya’ya gitmiş olduğunu tahmin ediyoruz. Etera Rossi’nin verdiği bilgiye göre, harita Asemani adlı bir kişideydi. Onun ölümünden sonra 1748 yılında Vatikan Kütüphanesi’ne geçtiğini anlıyoruz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!