Evli çocuklu ve ayrı

Güncelleme Tarihi:

Evli çocuklu ve ayrı
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2002 14:04

Evli ve çocuklular ama farklı ülkelerde yaşıyorlar. Haftada, hatta ayda bir görüşüyorlar. İletişimi telefon ve e-posta ile sağlıyorlar. Kimi için geçici, kimi için sürekli bir hayat bu... 'Nasıl yani' diyenlere ortak bir yanıtları var: Önemli olan sevgi, saygı ve güven!

Adı üstünde 'ev'lilik. Yani bir kadın ve erkeğin yasal işlemlerden sonra aynı evi paylaşması durumu. Ancak günümüzün rekabetçi şartlarında birçok kurum gibi evliliklerin de dinamiği değişiyor. Birçok başarılı iş adamı ve iş kadını belli süreler için yurt dışına 'kariyer yapmaya' gidiyor. Geride kalan eşle iletişim telefonla, e-postayla ve belli sürelerde yapılan ziyaretlerle sağlanıyor. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güler Fişek'e göre bu durum ne mucizevi ne de farklı. Çünkü zaten birçok denizci, asker ve gurbetçi bu şekilde yaşıyor:

‘‘60'larda özellikle Almanya'ya büyük bir insan göçü oldu. Gurbetçilerimiz ailelerinden uzakta yıllar geçirdiler. Şimdi bunun aynısı farklı bir sosyal tabaka içinde yaşanıyor.‘‘

Evliliklerini ayrı ülkelerde sürdüren iş dünyasından dört çiftle işin pratikte nasıl yaşandığını konuştuk.

Hürriyet Gazetesi yazarı Cüneyt Ülsever ve eşi Neriman Ülsever 12 yıldır evli. Yaklaşık beş yıldır evliliklerini farklı ülkelerde sürdürüyorlar. Neriman Ülsever İtalyan asıllı çokuluslu Merloni adlı beyaz eşya firmasının 50'den fazla ülkeden sorumlu insan kaynakları direktörlüğünü yapıyor. Hafta içinde dünyanın dört bir yanında görev alıyor. Hafta sonlarını Türkiye'de eşiyle birlikte geçirmeye çalışıyor. Her cuma kavuşmanın sevincini, her pazartesi ayrılığın hüznünü yaşıyorlar. Cüneyt Ülsever bu 'farklı' hayatı kanıksadığını söylüyor:

‘‘Bana bu tekliften ilk bahsettiğinde aklıma şunlar geldi: İyi para kazanmanın yanı sıra çok az insana nasip olan bir tecrübeye sahip olacak. Böyle bir fırsat reddedilmemeli.‘‘

EVLİLİK UZUYOR

Cüneyt Ülsever başta gösterdiği cesaret ve kararlılıktan zaman zaman pişman olmuş. En çok da hasta olduğu dönemlerde yalnızlığı derinden hissetmiş. Yine de durumdan çok şikayetçi değil: ‘‘Böyle bir hayat evliliğin uzamasına neden oluyor. Özlüyorsun, toleransın artıyor. Bir şey azsa değeri hak ettiğinin üzerinde oluyor. Daha özgür ve dinamik bir ilişki yaşıyorsun.‘‘

Neriman Ülsever'in bu kararı vermesinde en önemli etken çocuklarının büyümesi olmuş. Çiftin iki oğlundan biri Ankara'da, diğeri İngiltere'de yaşıyor. Bir diğer önemli etken de birbirlerinin iş hayatına saygı duymaları.

SAP Türkiye Genel Müdürü Safa Haktanır ve İspanyol eşi Elena Maria Ordonez 10 yıldır evli. Dokuz aydır birbirlerinden uzakta yaşıyorlar. Almanya'da yaşayan çift, Haktanır'ın SAP Türkiye'ye genel müdür olmasıyla ayrı düşmüş.

Haktanır, bu hayat tarzını 'bilişim dünyasında seyahat olmayan iş olmaz' diye özetliyor. Ordonez eşinin gitmesine destek vermiş olsa da bunun özenilecek bir durum olmadığı görüşünde.

Haktanır bu tip ilişkileri yürütmek için karşılıklı güven ve anlayışın şart olduğunu söylüyor. Ona göre mesafe tek başına bir sorun yaratmıyor: ‘‘Eğer tam oturmamış bir ilişki varsa her şey problem olabilir. Evden uzak olmak sorunları çözmede yeni yöntemler gerektirmez.‘‘

SAP çiftin seyahat ve telefon giderlerini karşılıyor. Böylece hafta sonlarını birlikte geçirebiliyorlar:

‘‘Hafta sonlarının önemi arttı. 18 aylık oğlum doğduğundan bu yana yedi defa Türkiye'ye geldi. Ben de her fırsatta onları ziyaret ediyorum. Evde daha fazla vakit geçiriyor, daha az spor yapıyorum. Hafta içi daha uzun çalışabiliyorum.‘‘

SAP Almanya'da üst düzey yöneticilik yapan Ordonez bunun kolay bir yaşam biçimi olmadığını ve eşini her gün görmeyi tercih edeceğini söylüyor:

‘‘Oğlumuz Ander büyüyünce babasının hafta içi evde olmadığını anlayacak. En çok buna üzülüyorum.‘‘

Altınay Ersavaştı yıl başından bu yana Almanya'nın Frankfurt kentinde Alo Vatan adlı telekomünikasyon şirketinin genel müdürü olarak görev yapıyor.

Ersavaştı için iki çocuğunu ve dokuz yıllık eşini bırakarak gitme kararı almak ilk başta zor olmuş. Bir yıllık bir sözleşme yaptığını, bu zaman sonunda duruma göre geri dönüp dönmemeye karar vereceğini söylüyor.

Görevi gereği iki haftada bir Türkiye'ye geleceğini anlatıyor: ‘‘Buradan Almanya'ya gitmek Boğaz Köprüsü'nden karşıya geçmekten daha kolay. Böyle bir fırsat ABD'de çıksa ailemi bırakıp gitmezdim. Şimdi kritik bir durum olduğunda ikibuçuk saatte İstanbul'a ulaşabileceğimi biliyorum.‘‘

Almanya'daki çalışma şartları ve uluslararası tecrübe edinme fikri teklifi kabul etmesinde önemli etkenler olmuş. Mesafenin ilişkiye zarar vermemesi için karşılıklı güvenin şart olduğunu söylüyor.

Tekstil işleriyle uğraşan Mustafa Ersavaştı eşine her zaman destek olduğunu belirtiyor. Küçük çocuklarının daha bir şey fark edecek yaşta olmadığını ama sekiz yaşındaki kızlarının bu duruma alışmakta zorluk çektiğini belirtiyor. Evin düzeni de değişmiş. Artık evde anne yerine yardımcı bir abla var. Babaanne ve büyükbaba da onlara taşınmış.

Süre çok uzamamalı


İstanbul Üniversitesi Klinik Psikoloji Bölümü'nden uzman psikolog Erdinç Öztürk evliyken 'ayrı yaşayanların' ilişkilerini şöyle değerlendiriyor:

Uzakta olan özlenir, değerlidir, kıymete biner. Bu tarz ilişkiler evliliği yıpratmamak için bir yöntemdir,

Kritik nokta iki tarafın beklentisi. Beklentiler aynıysa problem çıkmaz,

Arada çiftler mutlaka görüşmelidir. Birbirlerinin ne konumda olduğunu kontrol etmeli, iletişimde olmalılar,

Evlilikte aşk ne kadar yüksekse beklenti o kadar yüksek, tolerans o kadar düşük olur,

Partnerlerden biri evlilik öncesi çok sık eş değiştiriyorsa, aldatma olabilir.

Kişilerin benlik saygısı yüksekse ve eşi dışında kendi yaşamı varsa mesafe problem olmaz,

Ayrılık uzun süre olmamalı, üç beş yılı geçmemelidir,

Ergenlik dönemine erişmemiş çocukların psikolojisi için son derece olumsuzdur. Çocuk anne-babayı beraber görmek ister,

Geri dönüşlerde problem yaşanabilir. Kişiler özgürlüklerine alıştığı için beraber yaşamak yeni bir uyum gerektirir.

Yeni yılda yeni hayat


12 yıllık evli olan Cahide ve Cihangir Akkuzu çifti yeni yılla birlikte yeni bir yaşam tarzına adım attılar. Cahide Akkuzu Xerox MIERA (Ortadoğu, Hindistan, Avrasya, Rusya ve Afrika) Pazarlama Operasyonları Müdürü olarak iki yıllık bir süre için Londra'ya gitti. 10 yaşındaki kızlarını da beraberinde götürdü:

‘‘Kızımıza planlarımızı, bundan sonra nasıl bir araya geleceğimizi ve eğitimi ile ilgili değişiklikleri anlatıp tercihi ona bıraktık. Herhalde yurtdışına gidecek olması ona ilginç geldi. İngiltere'de daha iyi bir eğitim alacağını düşünüyoruz.‘‘

Akkuzu gitme kararı almadan önce eşiyle bunu uzun uzun tartıştıklarını söylüyor. Evlilikte sevgi ve saygı devam ettiği sürece mesafenin sorun olmayacağını düşünüyor. Tabi bu ayrılığın yalnızca belli bir süreyi kapsaması koşuluyla...

‘‘Mesafe tam oturmamış, sorunları olan bir ilişkiyi olumsuz etkileyebilir. Ama oturmuş bir ilişkide kişilerin birbirlerinin değerini daha iyi anlamasını sağlayabilir. Eşlerin ortak hedefleri olduğu gibi ayrı hedefleri de olması gerekiyor. Ancak bunlar birbiriyle çelişmemeli ve birbirlerini engellememeli.

İlk defa eşinden bu kadar uzun süre ayrı kalacağını ve iletişim için her türlü olanağı kullanacaklarını söylüyor. İngiliz Hükümeti'nin verdiği özel vize sayesinde Cihangir Akkuzu eşini ve kızını istediği zaman ziyaret edebiliyor. Cihangir Akkuzu'yu Barış Manço'nun ayrılmaz bir parçası olan Kurtalan Ekspres'ten tanıyoruz. Aynı zamanda BCA adlı reklamcı şirketinin de sahibi. Akkuzu daha önceleri de kendi işi dolayısıyla zaman zaman ayrı kaldıklarını söylüyor:

‘‘Benim de programlarım olduğunda en az bir ay uzak kaldığımız oldu. Bu evliliğimizin başlarında sorun yaratıyordu. Ancak evleneli 12 yıl geçti. Başlangıçta sevgi ön plandaydı. Çocuk olduktan sonra evlilik daha çok bir dostluk haline geliyor.‘‘

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!