Güncelleme Tarihi:
Türkiye'yi sarsan depremden bir hafta Adapazarı'ndan Balıkesir'e taşınmıştı Yıldız ailesi. Hafta sonu Gölcük'te oturan anneannelerini yeni evlerine götürmek için gittiler Gölcük'e. Anneanne Fatma Kaya'yı alarak yeni evlerine döndüler, ancak büyük oğulları Doğan dedesi Şerafettin Kaya ile birlikte Gölcük'te kalmak istedi. Bunun, oğullarını son görüşleri olduğunu bilmiyordu Yıldız ailesi. Felaket haberleri üzerine hemen Gölcük'e giderek kurtarma çalışmalarına katılan baba Mikail Yıldız kayınpederinin kurtulduğunu görünce bir an ümitlendi ama çalışmalar sonunda tonlarca enkazın altında kalan oğlunun cesediyle karşılaştı.
Her köşesinde ayrı bir dramın yaşandığı Adapazarı'nda, faciada hayatlarını kaybeden ve birçoğunun ismi bile öğrenilemeyen vatandaşların topluca gömüldükleri mezarlıkta karşılaştık Yıldız ailesiyle. Anne Saniye Yıldız küçük oğlu Enes'e sarılmış gözyaşlarını saklamaya çalışarak kendini teselli etmeye çalışırken, acı içindeki baba, büyük oğlu Doğan'ın ruhu için Kuran okuyordu mezarı başında. Felaket bölgelerinde belki de çok sıradan bir görüntüydü bu ama, Yıldız ailesi bu en büyük acıyı yüreklerinde yaşıyordu.
Oğlunu alarak çok sevdiği Adapazarı'nda birçoğunun ismi bile belli olmayan onlarca insanın gömüldüğü mezarlığa defnetti. Böylesine büyük bir faciada Yıldız ailesinin tek şansı ise oğullarını ziyaret edip dua okuyabilecekleri bir mezarları olmasıydı.