Evine giren hırsızı vurdu, hırsızlar koÄŸuÅŸuna düÅŸtü

Güncelleme Tarihi:

Evine giren hırsızı vurdu, hırsızlar koğuşuna düştü
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 07, 2003 00:00

Evine girmeye çalışan hırsızı öldürmekten tutuklanan pedagoji öğretmeni, hırsızlar koÄŸuÅŸunda geçirdiÄŸi gerginlik dolu 3 ay 13 günü anlattı.BEYLERBEYÄ°'ndeki evine girmeye çalışan hırsızı av tüfeÄŸiyle öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan pedagoji öğretmeni Mustafa Kandil (59), PaÅŸakapısı Cezaevi'nde hırsızların da bulunduÄŸu koÄŸuÅŸa konulunca hayatının en zor anlarını yaÅŸadı. 3 ay 13 gün cezaevinde kalan ve 3. duruÅŸmada tahliye edilen Mustafa Kandil, cezaevinde hırsızlık suçundan yatan pek çok genç tanıdığını söyleyerek ‘‘Onları öldürmek çözüm deÄŸil, çözüm eÄŸitimde’’ dedi.KonuÅŸmak istemedilerMarmara Ãœniversitesi Atatürk EÄŸitim Fakültesi'nde öğretim görevlisi olan Mustafa Kandil cezaevinde, idare ve revire yakın, hırsızlıkla suçlananların da bulunduÄŸu koÄŸuÅŸa konulduÄŸunda, ilk günler kimsenin kendisiyle görüşmek istemediÄŸini söylüyor. KoÄŸuÅŸtaki gergin havayı eÄŸitimci olmanın avantajını kullanıp, herkesle diyaloÄŸa girmeyi baÅŸaran Kandil sonrasını şöyle anlatıyor:‘‘Orası okula hiç benzemiyor ama ben onlara hep eÄŸitimci gibi yaklaÅŸtım. Hırsızların büyük bir kısmında madde bağımlılığı var. ÇoÄŸu uyuÅŸturucu alabilmek için hırsızlık yapıyor. Onlara kimsenin suçlu doÄŸmadığını, kendilerini eÄŸitebileceklerini anlatmaya çalıştım. Gerçekten etkilenenler oldu.’’Giren kahraman oluyorCezaevi müdüründen, eskiden hırsızlık suçundan hapse girenlerin, çıktıktan sonra utançlarından mahallelerine dönemediÄŸini öğrendiÄŸini anlatan öğretmen Mustafa Kandil ‘‘Şimdilerde ise cezaevine giren kendini kahraman zannediyor. Zaman gelecek bu ülkede iktidar olabilmek için asayiÅŸi düzeltme vaatleri verilecek’’ iddiasında bulunuyor.Herkes herkesle kavgalıİkinci duruÅŸmasında mahkemede aÄŸlamasını cezaevi yaÅŸantısına baÄŸlayan Mustafa Kandil, şöyle sürdürüyor sözlerini: ‘‘Bazen koÄŸuÅŸ öyle bir hal alıyor ki herkes herkesle kavga etmek için uÄŸraşıyor sanki. Herkesin derdi var. Çok yıpratıcı bir yer cezaevi. Böyle olunca da yaÅŸadıklarınız ağır geliyor. Amaçlarınız bitiyor, hiçbir iÅŸe yaramadığınızı hissediyorsunuz.’’ Cezaevinden çıktıktan sonra ikilemlerle boÄŸuÅŸtuÄŸunu anlatan Kandil, ‘‘Çok acı çekiyorum. Evde, o çocuÄŸun vurulduÄŸu yere bakamıyorum. Bir taraftan öğretmenliÄŸi bırakmayı düşünüyorum. Bir taraftan 22 yaşındaki bir genci öldürmüşsünüz, bir taraftan da 22 yaşındaki gençleri eÄŸitiyorsunuz. Bu bir tezat. Ancak mesleÄŸimi cezaevindeki insanları ve hayatı gördükten sonra yeniden ÅŸekillendirerek öğretmen adaylarının bu tecrübemden faydalanmalarını istiyorum’’ diyor.Aileye ulaÅŸmak isterdimÖldürdüğü Erhan Dinçer'in ailesine ulaÅŸmak, en azından bir baÅŸsaÄŸlığı dilemek isteyen ama gerçekleÅŸtiremeyen Mustafa Kandil, ‘‘Onu hayatım boyunca unutamayacağım. En azından cenaze masraflarını karşılamak isterdim’’ diye tamamlıyor konuÅŸmasını. Halen Ãœsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kastı aÅŸan adam öldürmek suçundan 12 ile 24 yıl arasında hapis cezası ile yargılanan Mustafa Kandil, hakkındaki kararın ne olursa olsun asıl cezanın vicdanda yaÅŸandığı söylüyor.Hedef gözetmeden tetiÄŸe dokundumMUSTAFA Kandil, belki hayatını kurtaran ama yaÅŸamını da altüst eden av tüfeÄŸini, 1976'da almış. Bir kez ava çıkınca, bu iÅŸin kendisine göre olmadığını anlayıp tüfeÄŸi duvara asmış. 6 Ekim 2002 gecesi oÄŸlunun balkonuna tırmanan birini, ardından da yerde ona gözcülük yapan bir baÅŸkasını görene kadar. Kandil o geceyi şöyle anlatıyor: ‘‘Yukarıdaki kiÅŸi sesin geldiÄŸi yöne dönünce, bana doÄŸru uzatılan parlak bir cismin elinde olduÄŸunu fark ettim. Balkonun açık kapısından içeriye bir baÅŸka hırsızın girmiÅŸ olabileceÄŸi düşüncesi ile irkildim. Ani bir kararla silahı hedef gözetmeksizin ateÅŸledim. Hırsızların kaçtığını görünce hemen çatıdan inerek oÄŸlumun dairesine yönelip durumu kontrol ettim. Zarar ziyan olmadığını görünce de yattım. Sabah iÅŸe gitmek için tıraÅŸ olurken sokaktan gelen telsiz seslerini duyunca aÅŸağı indiÄŸimde gerçeÄŸi öğrendim.’’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!