Evimizi artık ’Japon Yen’iyle alacağız

Güncelleme Tarihi:

Evimizi artık ’Japon Yen’iyle alacağız
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 21, 2007 11:44

Dünyada faiz getirisi en düşük para birimi olan Japon Yen’i Türkiye’de de bireysel kredilerde kullanılmaya başlandı.

Haberin Devamı

DİĞER EMLAK HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN

Türkiye’de ilk kez Japon Yen’i ile konut ve taşıt kredisi vermeye başlayan Anadolubank Genel Müdür Yardımcısı Recep Atakan, "Japon Yeni dünyadaki en uygun faizli pqara birimi. Dünya finansal piyasalarında Japon Yeni ile borçlanıp yapılan yatırımlar yakın dönemin en popüler finansal aracı" diye konuştu.

Anadolubank, Türkiye’de ilk kez Japon Yen’i ile konut ve taşıt kredisi vermeye başladı. Anadolubank Genel Müdür Yardımcısı Recep Atakan, Japon Yeninin dünyadaki en uygun faizli kredi olduğunu belirterek, "Dünya finansal piyasalarında Japon Yeni ile borçlanıp yapılan yatırımlar yakın dönemin en popüler finansal aracı. Çünkü dünyada faiz getirisi düşük para birimi Japon Yen’i. Bu nedenle büyük fonlar Japon Yen’i ile borçlanıyor. Buna piyasalarda ’Carry Trade’ deniliyor. Biz Türkiye’de Japon Yen’i ile kredi veren ilk bankayız." dedi

Haberin Devamı

120 AYDA YÃœZDE 0.39 FAÄ°Z

Anadolubank’ın baÅŸlattığı Japon Yeni’ne endeksli konut kredisinde 12 ay vadede faiz oranı yüzde 0.30. Vadenin 120 aya kadar çıktığı kredide faiz oranı yüzde 0.39 oluyor. Banka ayrıca güvenli liman olarak nitelendirilen Ä°sviçre Frangına (CHF) endeksli konut kredisi de veriyor. Bu para birimi ile alınacak konut kredisinde ise faiz oranı yüzde 0.49’dan baÅŸlıyor. Banka ayrıca Japon Yen’i ve Ä°sviçre Frangı ile taşıt kredisi de veriyor. Buna göre taşıt kredisi faiz oranları Japon Yeninde yüzde  0.35’den, Ä°sviçre Frangı’nda ise yüzde 0.54’den baÅŸlıyor. Japon Yeni ile kredide komisyon oranı ise yüzde 0.50 ile yüzde 1 arasında deÄŸiÅŸiyor.Â

BİREYSELDE CARRY TRADE DÖNEMİ

Japon Yen’i ile konut ve taşıt kredisi kullanımının Türkiye’de ilk olduğuna değinen Atakan, "Dünya finansal piyasalarında Japon Yeni ile borçlanıp yapılan yatırımlar yakın dönemin en popüler finansal aracı. Bizde buradan haraketle Japon Yeni ile kredi vermeye  karar verdik. Piyasalarda carry trade olarak bilinen bu yatırım modelini bireysel kredilere taşıdık" dedi.  Tüketicilerin düşük faiz oranı nedeniyle Japon Yenine ilgi gösterdiğine dikkat çeken Atakan, bu tür farklı para birimleri ile borçlanmanın önümüzdeki dönemde öne çıkacağını ifade etti.

Haberin Devamı

TÃœKETÄ°CÄ° YENÄ° ÃœRÃœNLERLE TANIÅžIYOR

Uluslararası fonların ilgi alanında olan Türkiye’nin birçok yeni ürünle tanıştığını anlatan Recep Atakan, özellikle uzun vadeli bireysel ve ticari kredilerin yaygınlaşmasıyla ve mortgage kredilerinde yeni birçok seçeneğin gündeme geldiğini söyledi. Atakan, uzun vadeli ödeme planlarında faiz oranlarında otaya çıkan en ufak farkların tüm ödeme planında önemli değişikliğe neden olduğunu belirterek söyle devam etti: "Banka olarak YTL cinsi mortgage ve taşıt kredilerinde en uygun faiz seçenekleri ile tüketici karşısına çıkarken geliri döviz olup döviz borçlanmak isteyen ya da kur riski alabilecek durumdaki tüketiciler için 2 yeni dövize endeksli kredi türünü hizmete sunduk"

Haberin Devamı

Kur ve parite riskine karşı bilgilendiriyor

Tüm dövize endeksli kredilerde olduğu gibi bu 2 kredi de korunma işlemleri yapılmadığı taktirde kur ve parite riski taşınıyor. Recep Atakan bu riskle ilgili olarak kredi kullanan müşterilere bilgi verildiğini belirterek, "Faiz yükünü minimize etmek isteyen tüm yatırımcılara önerdiğimiz bu 2 dövize endeksli kredi tipini haziran ayı başından itibaren herhangi bir şubemize başvurarak kullanabilirler" dedi.

Bugün değil gelecek kazancı ile borçlanma mantığı öne çıkacak

Türkiye’de konut kredilerinin Gayri Safi Milli Hasıla’ya oranının yüzde 3.9 olduğunu belirten Recep Atakan, sözlerine şöyle devam etti: "Bu rakam ABD’de yüzde 60, AB ülkelerinde ise yüzde 43 civarında. Bizde yapılan araştırmalarda 5 yıl içerisinde yüzde 9-10 seviyelerine ulaşması bekleniyor. Ülkemizdeki stok seviyesinin bu büyüklüklere yaklaşması ’bugün ne kazandığına göre borçlanması’ mantığının yerine  ’gelecekte kazanacaklarına göre borçlanma’ mantığının yerleşmesiyle oluşacak. Sistemdeki alacakların kreditörleri yeni borçlanma imkanlarına kavuşturması ile pazar derinleşmeye başlayacak. Faiz düşüşü ve milli gelir artışları bu süreçleri hızlandırabilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!