Everest'in esrarı

Güncelleme Tarihi:

Everestin esrarı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 1999 00:00

Haberin Devamı

Dağcı Mallory'nin cesedi 75 yıl sonra bulundu

Amerikalı dağcıların Everest'teki araştırmaları sırasında George Mallory'nin cesedini bulması, dağcılık tarihinin en esrarengiz olayında yeni bir sayfa açtı.

1924 yılında Andrew Irvine'le birlikte Everest'e tırmanırken kaybolan Mallory'nin donarak korunmuş cesedi tam 75 yıl sonra Everest'in 8.848'inci metresinde; yani zirveye 245 metre mesafede bulundu. Mallory'nin üzerindeki yünlü takım elbisesiyle botları 75 yıl önceki halini koruyordu. Dağcılık tarihinin en büyük muamması olarak hafızalara yerleşen kaybolma olayı 5 Temmuz 1924 günü meydana gelmişti. İngiliz dağcılar Andrew Irvine ve George Mallory'yle birlikte Everest'e tırmanmak isteyen jeoloji uzmanı Noel Odell o gün bulutlar dağın tepesini çevrelerken dağcıları iki nokta halinde gördü.

Everest Dağı'nı kuşatan bulutlar birden kayboldu. Atmosfer inanılmaz bir şekilde berraktı. İşte o an son derece gizemli bir olay meydana geldi. Çünkü iki öncü dağcı sanki yer yarılmış gibi ortadan kayboldular. 8 Haziran 1924 günü yola çıkan iki dağcıdan da bir daha haber alınamadı. İki dağcının akıbeti yıllarca konuşuldu. Dağcılık aşkına öğretmenlik mesleğini bırakan George Mallory kaybolduğunda 38 yaşındaydı.

HILLARY RAHATLADI

Mallory'ye ait cesedin bulunması, ‘‘Everest'i aslında kim fethetti?’’ tartışmasını yeniden alevlendirdi. Yeni Zelandalı Everest fatihi Sir Edmund Hillary, cesedin bulunması üzerine rahatladığını söyledi. Yeni Zelanda Televizyonu'na konuşan Hillary, ‘‘Demek ki biz Everest'in zirvesine ulaştığımızda Mallory'nin cesedi oradaydı. Yani yolculuğundan asla geri dönememişti’’ dedi. 1953 yılında Nepalli Sherpa Tenzing Norgay ile birlikte zirveye ulaşmayı başaran Hillary, bu zaferinden sonra uzun yıllar spekülasyonlara hedef oldu. Serüven sırasında kaybolan Mallory ile Irvine'in zirveye ulaşmış olabileceği, bu nedenle de asıl bu ikilinin ‘‘fatih’’ olarak anılması gerektiği spekülasyonlarına karşılık Hillary şu yanıtı veriyordu: ‘‘Bir yolculuğun fetih olarak tanımlanabilmesi için, geri dönülmesi şarttır.’’

Hillary televizyona demecinde Mallory'yi hep bir kahraman olarak gördüğünü belirterek, ‘‘Açıkça söylemek gerekirse, ben zirveye çıktığımda Mallory'den bir iz kalıp kalmadığına baktım. Mallory'nin zirveye ulaştığının kanıtlanmasını çok isterim. Ancak sonuç yine de değişmez. Çünkü bir yolun tamamlanması için geri dönülmesi gerekir’’ dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!