Evdeki oyun parkı

Güncelleme Tarihi:

Evdeki oyun parkı
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2008 00:00

Bora Karaosmanoğlu (31), ekonomi mezunu, iş makineleri alanında ürün yöneticisi olarak çalışıyor. İşyerinde ciddi takım elbisesini giyiyor, strateji toplantılarına katılıyor. İşten çıktıktan sonra bambaşka birine dönüşüyor. Eve girer girmez üstüne tişörtünü, şortunu geçirip hevesle oyun konsolunun karşına geçiyor. Zaten evi, dev ekrana bağlı bir Sony PlayStation 3, araba yarışı simülatörü, plastik atış tabancası, online oyun oynamasını sağlayan kamerayla her yaştan insanı çocuğa çevirebilir.

Bora Karaosmanoğlu’nun 15 yıl önceki ilk oyun konsolu, şimdi nostaljik bir ürün kabul edilen Amiga 500 model bir bilgisayardı. O yıllarda üç gün aralıksız futbol oyunu oynadığını hatırlıyor. O günden sonra da bir daha bilgisayar oyunlarından kopamadı. Teknoloji geliştikçe o da oyuncaklarını geliştirdi. Her yeni nesil PlayStation çıktığında, mutlaka alıyor, sonuna kadar kullanıyor. Sadece ekran başında oyun oynamıyor, arkadaşlarıyla birlikte evde karaoke partileri, yarışlar ve maçlar düzenliyor. Son aldığı PlayStation 3, oyun ve eğlence konusunda ona çok fazla imkan sunuyor.

Karaosmanoğlu’nun İstanbul Göztepe’deki dairesinden içeriye girdiğimizde salonun ortasında bir araba koltuğu ve otomobil direksiyonuyla karşılaşıyoruz. Bütün bu araçların evde ne kadar yer kapladığı umurunda bile değil. "İleride evlenirsem, herhalde karım bunların çoğunu kapı dışarı atar" diyor. sonra gülerek ekliyor: "Yaşasın bekarlık!"

SALONUN ORTASINDA OTOMOBİL YARIŞI

Bora Karaosmanoğlu, aynı zamanda otomobil meraklısı. Doğal olarak ekran başında otomobil yarışı oynamaktan da büyük zevk alıyordu. Ama bir süre sonra oyun kolunu kullanarak ekranda araba yarıştırmak ona yetmemeye başladı. İnternette araştırdı, PS 3’ün direksiyon ve koltuk sisteminin üretildiğini öğrendi. "Evinde bunu koyacak yeri olan herkese tavsiye ediyorum. Bu koltuk ve direksiyon setiyle oyun oynadığım gün sonunda gerçekten araba kullanmış kadar mutlu oluyorum."

Bu simülasyon sayesinde evi de, arkadaşlarının iki numaralı adresine dönüşmüş durumda: "Maç seyretme bahanesiyle hepsi evden erken çıkıp bana geliyor. Akşama kadar araba yarışı oynuyoruz. Kız arkadaşlarım da bu sayede oyunlara ilgi duymaya başladı. Bir yere gitmeden önce bana uğrayıp bir tur da biz atalım diyorlar."

Karaosmanoğlu, oyun keyfini bize de yaşatmak için heyecanla simülasyonu televizyonun karşısına çekiyor. Oyun başlıyor. Evindeki 5+1 hoparlörlü ses sistemi sayesinde arkadan gelen otomobil sesi gerçekmiş gibi insanı yerinden sıçratıyor. Debriyaj ve vites kolu sayesinde kendinizi birden gerçek bir yarışın içindeymiş gibi hissediyorsunuz. Çift motorlu direksiyon, oyundaki çarpma darbelerinde sarsılarak bu gerçeklik duygusunu artırıyor. İnsanın direksiyonun başından kalkası gelmiyor.

Karaosmanoğlu bunun bir numaralı stres atma yöntemi olduğunu söylüyor: "Yarım saat için bile olsa çok farklı bir şeye konsantre oluyorsunuz. Sadece oyundaki o pisti daha iyi nasıl bitiririm diye düşünüyorsunuz, bütün sorunlar yok oluyor."

TURUNCU TABANCASIYLA DÜŞMANLARINI VURUYOR

Kablosuz oyun kollarıyla oyun oynamak, Karaosmanoğlu’nun başka bir zevki. Bu kollar harekete duyarlı. Bluetooth bağlantısı sayesinde kol, oyun konsoluyla bağlantı kuruyor. Örneğin, bir uçak oyunu oynuyorsunuz, uçağı kaldırmak için kolu havaya kaldırmanız yeterli.

Karaosmanoğlu aynı yöntemi bovling oyununda da uyguluyor. Kablosuz oyun koluyla aynı bovling topuyla atış yapar gibi pozisyon alıyor. Dev ekrandaki top sanki lobutları gerçekten vurmuş gibi fırlayıp gidiyor.

Sonra turuncu plastik bir tabanca çıkarıyor Karaosmanoğlu. Bu tabanca sadece PS 3’ün belli oyunlarında kullanılıyor. Tabancayla ekrandaki düşmanlarınıza nişan alıyorsunuz. Televizyonun üstündeki iki sensör sayesinde, düşmanlar teker teker devriliyor. Tabii iyi nişancıysanız...

HERKES KENDİ EVİNDE BİRLİKTE OYUN OYNUYOR

Tüm bu oyun merakına ve teknik donanıma bakıp Bora Karaosmanoğlu’nu evine kapanmış, insanlarla ilişkisi kesilmiş biri gibi düşünmeyin. Çünkü online bağlantı sayesinde uzaktaki arkadaşlarıyla bile oyun oynayabiliyor: "Arkadaşlarımla günün istediğimiz saatinde maç yapabiliyoruz. Artık oyun oynayacağız diye trafiğe takılma derdi kalmadı. Oyun konsoluna bağlanan bir web kameram var. Kamera oyun sırasında birbirimizi görmemizi sağlamıyor ama birbirimizin sesini duymamızı sağlıyor. Hafta sonları herkes kendi evinde otururken, bağırıp çağırarak oyunlar oynuyoruz."

SOKAKTA BİLE OYUN OYNAYABİLİYOR

Karaosmanoğlu’nun oyun sevdası eviyle sınırlı değil. Seyahatte, sokakta, boş bulduğu her an oyun oynamak için bir PSP’si (PlayStation Portable) var. Bununla her yerden kablosuz olarak PS3’üne bağlanıyor.

2500 MÜZİK ALBÜMÜMÜ YERİMDEN DİNLİYORUM

Sony PlayStation3 aynı zamanda bir medya player sistemi ve ev eğlence ünitesi olarak da kullanılıyor. İstenildiği kadar film, müzik ve resim saklıyor. Ayrıca bir dış bellek ekleyerek oradaki içeriği de görüntüleyebiliyorsunuz. Bora Karaosmanoğlu müziğe de çok meraklı: "2500’e yakın CD formatında müzik albümüm vardı. Evde çok yer kaplıyorlardı. Bütün CD’lerimi MP3 formatında dijital hale çevirdim. Ekstra elektrik bağlantısı istemeyen, oyun konsoluna uyumlu 160 GB’lık hard disk aldım. Şimdi oturduğumdan yerden 2500 albümden istediğim parçayı seçip dinliyorum."

PLAYSTATION’DA 3’ÜN 2’DEN FARKI

PlayStation 2, DVD kalitesinde (720x576) oyun ve film sunarken, PlayStation 3, HD kalitesinde (1920x1080) görüntü ve ses kalitesi sunuyor.

PS 3 oyun konsolu olmasının yanında, yüksek kalitede ses ve görüntü sunan Blu-ray oynatıcı, yüksek hızda internet, Wi-Fi, Bluetooth bağlantısı sağlıyor.

PS 3 ile kullanıcılar, internet bağlantısı sayesinde tüm dünyadaki diğer kullanıcılarla oyun oynayıp chat yapılabiliyor. Oyun indiriliyor, yükleniyor, paylaşılıyor. Sörf yapılabiliyor, e-mail gönderilebiliyor.

PS 3’ün bluetooth veya USB kablosuyla bağlanabilme ve hareketi algılayabilme özelliği var.

HER ŞEY İÇİN TEK KUMANDA

Peki bu kadar elektronik aracın bulunduğu bir evde kaç uzaktan kumanda aleti var dersiniz? Sadece bir! Bora Karaosmanoğlu, aynı kumandayla televizyon kanallarını değiştiriyor, televizyonun sesini ayarlıyor, MP3 dinliyor, fotoğraflarına bakıyor, DVD izliyor. Bu özelliğin hayatına büyük rahatlık kattığını söylüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!