Ev içinde türbe
Güncelleme Tarihi:
Çok sayıda türbe bulunan ve bu özelliğiyle “Evliyalar kenti” olarak da anılan Bursa'da, “Tezveren Dede” türbesi, üzerine inşa edilen evin içinde bulunmasıyla dikkati çekiyor.
İvazpaşa Mahallesi'nde bahçeli, iki katlı bir evin birinci katında bulunan Tezveren Dede türbesi, özellikle ramazan ayı, dini bayram ve kandillerde, şehir dışından da olmak üzere çok sayıda ziyaretçi çekiyor.
Türbenin bugünkü halini alması ise 20. yüzyılın başına dayanıyor. Fatih Sultan Mehmet zamanında lokman hekim olarak yaşadığına inanılan Tezveren Dede'nin türbesi, 1900'lü yılların başında bir aile tarafından yapılan evin içinde kalmış. Soyadı kanunuyla birlikte “Tezveren” soyadını alan ailenin üyeleri, yaklaşık üç yıl önce boşaltılana kadar evde yaşamış.
Günümüzde, Tezveren Dede türbesinin bakımını da bu evde doğan ve çocukluğuyla gençliği bu evde geçen aile üyelerinden Hayrettin Tezveren üstlenmiş durumda.
“KORKMADIK, AİLEMİZİN DEDESİ OLARAK BAKTIK”
Hayrettin Tezveren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hakkında pek bilgi olmayan Tezveren Dede'den, 19. yüzyılda Mehmed Fahreddin Efendi tarafından yazılmış, Bursa'da yaşamış bilgin, mutasavvıf, şair ve musikişinasların hayatının anlatıldığı Gülzar-ı İrfan adlı eserde söz edildiğini belirtti.
Aile büyüklerinin, türbe içinde olmak ve muhafaza etmek kaydıyla yaşadıkları evi yaptığını anlatan Tezveren, şöyle konuştu:
“Biz 7 kardeşiz, hepimiz bu evin içinde dedemizle beraber yaşadık. Tabiİ insanlarda hep şu vardır: ölüm, mezarlık deyince bir ürperti gelir. Alakası yok. Biz sanki ailemizin hep yaşayan dedesi olarak baktık. Türbenin bulunduğu evde yaşamamızdan dolayı hiçbir zaman korku ve endişe duymadık.”
Tezveren, Tezveren Dede ile ilgili gelen “Sizin gerçek dedeniz mi?” sorusuna, “Hepimizin dedesi” cevabını verdiklerini dile getirerek, “Önemli olan bu mekanı, bu şekilde insanlara sunabilmek. Tertemiz pırıl pırıl bir yer olmalı. Onun için çok özen gösteriyoruz” dedi.
Yaklaşık 3 yıl önce evi boşalttıklarını belirten Tezveren, şunları söyledi:
“Evin odalarını, türbeyi ziyarete gelenlere ayırdık. İlk kat şu an kullanılabiliyor, üst katı da hazır hale getirmeye çalışıyoruz. Böylelikle mesela mevlit adağı olanlar rahatlıkla gelerek, mevlitlerini okutabiliyorlar. Ancak buraya gelip, dedemizden herhangi bir istek ve dilekte bulunulmaz. Bazı misafirlerimiz gelip, ip bağlıyorlar. Bu da bizim dinimizde yoktur.”
Tezveren, kış aylarında türbenin pek ziyaretçisi olmadığını ama özellikle ramazan ayının 15'inden sonra ziyaretçi sayısının günde 700 kişiye kadar çıktığını sözlerine ekledi.