Güncelleme Tarihi:
ING Bank’ın İstanbul Bilgi Üniversitesi ve IPSOS işbirliğinde gerçekleştirdiği ING Mortgage Barometre’nin Aralık 2011 dönemi sonuçları açıklandı.ING Mortgage Barometre, Kasım ayındaki 2 puanlık yükselişin ardından Aralık ayında 2 puanlık düşüş göstererek 76’yı gösterdi.
Aralık ayı boyunca gerçekleştirilen görüşmelerde, tüketicilerin konut satın alma eğilimleri ve tercihleri, bu tercihleri etkileyen dinamikler ve ekonomi ile ilgili beklentileri ölçülerek, konut piyasasının nabzı tutuldu. Barometre’nin Aralık ayı sonuçlarına göre piyasa koşulları değerlendirildiğinde mevcut durumu konut alımı için uygun bulanların oranı geçen aya oranla 1 puanlık yükselişle yüzde 34 olarak gerçekleşti. Diğer taraftan gelecekte konut satın alma isteği yüzde 54’lük bir seviyede gerçekleşerek önceki aya benzer bir sonuç verdi. Ankete katılanların yüzde 79’u bir yıldan sonra ve daha uzun vadede ev almayı planladıklarını belirtti.
Konut kredisine ayrılan aylık tutarda artış oldu
ING Mortgage Barometre’nin Aralık 2011 dönemi sonuçlarında öne çıkan bir diğer başlıksa konut satın alırken kullanılacak kaynaklarla ilgili. Buna göre, konut satın alınırken kullanılacak kaynaklar listesinin başında Aralık ayında da kredi, özellikle de banka kredisi yer alıyor. Banka kredisine olumlu bakanların yüzde 56’sı, evin değerinin yüzde 50-70 arasını kredi ile karşılamayı düşünüyor. Bu oranın geçen aya göre anlamlı derecede arttığı gözleniyor. Mevcut oturulan ev satın alınırken en fazla kullanılan finansman yöntemi, geçmiş dönemlerde olduğu gibi yine kişinin kendi birikimleri ve önceki yatırımları oldu.
Çalışmaya katılan tüketiciler, Aralık ayında krediye aylık ödenebilecek ortalama taksit tutarının 1.088 TL olduğunu belirttiler. Geçen ay aylık taksit tutarı 998 TL olarak belirlenmişti. Ortalama olarak 76 aylık vade ile ev tercih edilirken, alınması düşünülen ev fiyatı ortalama 111 bin TL olarak öne çıktı. Kasım ayında ortalama değer 106,7 TL idi.
Tüketiciler konut tercihlerini sıfır daireden yana kullanırken, hedef kitlenin yüzde 62’si bizzat kendisine veya eşine ait bir konutta yaşamakta olduklarını ve mevcut konutlarını ortalama 11 yıl önce satın aldıklarını belirttiler.
Muhammet Mercan: “ING Mortgage Barometreyi aşağı yönlü trend devam edecek"
ING Mortgage Barometre’nin Kasım ayındaki iki puanlık yükselişinin ardından Aralık ayında iki puanlık düşüş yaşadığını belirten ING Bank Ekonomik Araştırmalar Bölüm Müdürü Muhammet Mercan, Barometre’nin yılı, elde ettiği 80,5 ortalama ile 2010 yılına göre (ortalama 78,4) yüzde 2,7’lik bir artış ile kapattığını söyledi. Mercan, Temmuz ayından itibaren ING Mortgage Barometre’nin önemli ölçüde ivme kaybederek genelde 80 seviyesinin altında kaldığını, aydan aya dalgalanmaların boyutununsa önemli ölçüde büyüdüğünü belirtti.
Merkez Bankası’nın politika uygulamalarının bankaların da davranışlarına yansıyarak kredi faizlerini yükselteceği değerlendirmesinin tüketicilerin konut alım zamanı tercihlerini öteleme eğilimine girmelerine neden olduğunu söyleyen Muhammet Mercan, Aralık ayı sonuçlarını şöyle değerlendirdi:
“Enflasyondaki yukarı yönlü trendi ve TL’de Aralık ayında yeniden ortaya çıkan zayıflama eğiliminin fiyatlara olası yansımalarını kontrol altına alabilmek amacıyla Merkez Bankası, ay sonuna doğru ek parasal sıkılaştırmaya gitti. Bu değişikliğe paralel olarak, gerek satış miktarı arttırılan günlük ihaleler gerekse doğrudan müdahalelerle döviz piyasasında daha aktif hale gelirken, bankalara yaptığı fonlamanın ağırlıklı maliyetini son dönemde yüzde 12’ler seviyesine kadar yükseltti. Bunun yanında Merkez Bankası “Ek parasal sıkılaştırmanın güçlü, etkili ve geçici olmasının” esas alındığını belirterek, enflasyon görünümünde bir düzelme olana kadar bu politikasına devam edeceğini vurgulayarak, önümüzdeki dönemde piyasa faizlerinin baskı altında kalmaya devam edeceğine işaret etti. Bu şartlar altında, ING Mortgage Barometre’yi oluşturan ve vade perspektifindeki değişimleri ölçen S1214 endeksi yüzde 16,7’lik çarpıcı düşüş sergiledi. Öte yandan, mevcut piyasa koşullarının konut alımı için uygunluğunu değerlendiren diğer alt endeks olan S11’de ise Aralık’ta önemli bir değişiklik gözlenmedi.”
AB ve C1 gruplarının konut alma iştahı değişmiyor
ING Mortgage Barometre’nin sosyo-ekonomik gruplara göre kırılımını da değerlendiren Muhammed Mercan, “Finansal piyasalarda dalgalanmaların ve çeşitli fiyat göstergelerini öngörme konusunda zorlukların gruplara farklı şekilde yansıdığı ortaya çıkmaktadır. Daha eğitimli ve makro ekonomik gelişmelere daha duyarlı olan AB ve C1 gruplarının konut alım iştahı ciddi bir değişiklik göstermezken, finansman konusunda bankacılık sistemine daha bağımlı olan C2 grubunun iştahının hızla gerileyerek ING Mortgage Barometre’deki düşüşte belirleyici olduğu anlaşılmaktadır.
Merkez Bankası’nın son dönemde politika uygulamalarının bir sonucu olarak yükselen faizlerin ekonomik aktivitede işaretleri alınmaya başlanan yavaşlamayı daha da arttıracağı söylenebilir. Buna bağlı olarak, ING Mortgage Barometre’nin önümüzdeki aylarda piyasa koşullarındaki dalgalanmaların yansımasına bağlı olarak volatilitesini sürdürse bile aşağı yönlü trend içerisinde kalmaya devam edeceği söylenebilir” dedi.
Orhan Erdem: “2012 yılı daha zor geçecek”
ING Mortgage Barometre’de Aralık ayı sonuçları kapsamında 2011 yılı konut sektörü ve konut finansmanını değerlendiren Bilgi Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Orhan Erdem, ortalamada aylık yüzde 0,79 konut kredisi faizi ile başlanan 2011 yılının ilk yarısında hareketli bir satış trendinin yaşandığı belirtti. Bu dönemde Barometre’nin 86 ile en yüksek seviyeye ulaştığına dikkat çeken Erdem, Avrupa’da başlayıp dünyaya yayılan borç krizinin az da olsa ülkemize yansıması ve Merkez Bankası’nın ekonomiyi soğutma politikaları ile birlikte faiz oranlarının yüzde 1,2’ye kadar yükseldiğini ifade etti.
2010 yılı Aralık ayında 60,5 milyar TL olan konut kredileri hacminin, 2011 yılı Aralık ayında 74,5 milyar TL’ye yükselerek yüzde 23 oranında artış gösterdiğini söyleyen Orhan Erdem, gelecek dönemde faiz oranlarının artma ihtimalinin yüksek olduğunu belirterek, “2011 yılı enflasyonu Merkez Bankası’nın hedefi olan yüzde 5,5’i çok aşarak yüzde 10,45 olarak gerçekleşmesiyle enflasyon riski Merkez Bankası’nın tekrar gündemine oturmuş oldu. Merkez Bankası enflasyonu tekrar kontrol altına almak için, önümüzdeki aylarda gerek gösterge faizler gerekse de zorunlu karşılık oranlarıyla oynayarak kredi artışını daha da yavaşlatacak gibi görünüyor. Bu da faizlerin en az birkaç ay daha yükselmesi anlamına geliyor. 2012 yılı 2011’den biraz daha zor geçecek gibi duruyor” dedi.